Dolar (USD)
35.41
Euro (EUR)
36.33
Gram Altın
3070.75
BIST 100
9910.61
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Ruhsal kirlenme, ruhsal çöplük

Doğanın, ilişkilerin, ilgilerin, tutkuların, siyasetin, bilginin, değerlerin, kültürlerin kirliliğinden söz ediyoruz. Düşleri, duyguları, düşünceleri ve davranışları kirli olanlar, doğayı, ekonomiyi, hukuku, barışı, özgürlüğü, sevgiyi, kısacası hayata ve doğaya dair her şeyi kirletiyor. Bütün kirlilikler, ruhsal kirlenmenin meyveleridir. İnsanı kirleten her şey, insanın ruhundan ve kalbinden, yani içinden gelmektedir. Bütün kirliliklerin kaynağı, insanın ruhudur ve kalbidir. Bütün cinayetler, hırslar, yolsuzluklar, sahtekarlıklar, hileler, kıskançlıklar, talanlar, yağmalar, aptallıklar, cehaletler, barbarlıklar, vahşilikler, insanın ruhsal kirlenmesinden ve çürümesinden kaynaklanmaktadır. Ruhu kirlenen insan, bütün kötülüklerin kaynağıdır ve anasıdır.

Ruhsal kirlenme, insanın insani derinliğinin ve genişliğinin kirlenmesidir ve yozlaşmasıdır. Ruhu kirlenmiş olan insanın bedenininin güzel, temiz, sağlıklı kalması mümkün değildir. Ruhsal zaafiyetler, bedeni de zayıflatır ve hasta eder. Ruhsal kirlilik, bedeni, aileyi, toplumu ve yeryüzünü bir bütün olarak zayıflatmakta, çürütmekte ve yok etmektedir. Ruhsal çürüme, mistik bir kavram veya durum değildir. Ruhsal kirlenme ve çürüme, ahlak, vicdan, akıl, bilim, sanat, hukuk, barış, felsefe, maneviyat ve eğitim alanlarındaki çürüme ve yozlaşma anlamına gelmektedir. Irkçılıkla, cinsiyetcilikle, nefretle ve şiddetle ruhları kirlenmiş olanların barışı, hukuku, onuru, güzeli, iyiyi ve olgunlaşmayı sağlamaları mümkün değildir.

Vücudun necasetten arınması için sayısız kurallar ve ritüeller koyan kalıpların ve geleneklerin, ruhsal kirlenme sorununun farkında olmadıkları ve bu derin sorunu ihmal ettiklerini söyleyebiliriz. Ruhsal kirlenmeyi ihmal etmek, aslında hukuku, barışı, aklı, ahlakı ve maneviyatı ihmal ve imha anlamına gelmektedir.Ruhsal kirlenme, insanın dışında uydurulan ve dayatılan ritüellerle temizlenemez. Ruhu iyileştirecek ve temizleyecek olan, insanın kendisidir. İnsan, insani yollarla ruhunu temizleyebilir. İnsani olmayan yollarla ve kurallarla ruhun temizlenmesi arınması ve olgunlaşması mümkün değildir. Ruh kirlenmesine karşı insan, çözümü gene kendisinde bulmalıdır.Dışarıdan gelen bütün kalıplar, kurallar, kurumlar ve kişiler, insanın ruhunu çürütebilir ve kirletebilir. Dışarıya verilecek yüzeysel bir temizlik ve güzellik sergisi, sahte bir şovdan öte bir anlam taşımamaktadır. Vitrinin temiz ve güzel olması, ruhun temiz, güzel ve sağlıklı olduğu anlamına gelmemektedir.

Ruhumuzu kirleten, dışarıdan alınan çöplüklerdir. Ruhumuzun ruhsal çöplüğe dönüştürülmesi, ruhumuzu kirletmekte ve çürütmektedir. Kirli, karanlık ve kaba kişilerin, kalıpların, kuralların, kültürlerin, kimliklerin, kaynakların ve kabalıkların ruhumuza alınarak içselleştirilmesi, ruhumuzu ruhsal çöplük haline getirmektedir. Bilimden, felsefeden, akıldan, ahlaktan, sanattan, şiirden, müzikten yoksun olan, çöp olmaktan başka hiçbir değeri olmayan kanaatleri, kalıpları, kişilikleri, kuralları ve kaynakları ruhlarımıza alarak kendimizi ruhsal çöplüğe dönüştürmemeliyiz. Ruhu, çöple doldurmak çok kolaydır, ancak ruhun çöpten arınması çok zordur.Ruhumuzu vicdanla, akılla, bilgiyle, şiirle, müzikle, edebiyatla, doğayla doldurduğumuz zaman, onun çöplüğe dönüşme riskini azaltmak mümkün olabilir.

Doğayı, denizleri, suyu, evi, sokağı, ormanı, oralara atılan çöpler kirletmektedir. Çöp kavramı ve olgusu, insanlığın en önemli sorunudur. İnsanlık, çöpün doğaya, denize, sokağa atılmayacağı bilincini kazanamadı. Ailesiyle pikniğe giden kişiler, bütün çöplerini ve atıklarını doğaya ve ormana bırakmaktadırlar. Yollar ve ormanlar, insanların oralara attıkları çöplerle doludur. Sigara içenler, izmaritlerini her yere atmaktadırlar.Çöp atmama bilincini kazanacak kadar insanlığın olgunlaşmaması, insanlık adına büyük hayal kırıklığıdır. Doğaya çöpünü sorumsuzca, akılsızca ve ahlaksızca atan, aynı kabalıkla, karanlıkla ve kirlilikle ruhuna da bütün çöpleri de atmaktadır. İnsan ruhundaki çöp dağları biriktikçe kişi, insanlık önünde kirlenmekte, toplumu ve doğayı da kirleterek kendine benzetmeye çalışmaktadır. Ruhsal çöplüklerinde çürümüş insanların, insanlığı ve doğayı kirletmemeleri düşünülemez.