Ruhen sağlıklı olmak
İnsan, ruhtan ve bedenden oluşan bir varlıktır. Ruh ve beden, birbirinden ayrı parçalar değil, birbirinin içine geçen olgulardır. İnsan, ruh veya bedenden herhangi birini tercih edemez. Ruhu yüceltmek veya bedeni aşağılamak şeklindeki tavırlar, tutumlar, inançlar ve değerler, sağlıksız ve verimsizdir. Ruhen sağlıklı olmak, bedenen sağlıklı olmayı ve bedene değer vermeyi gerektirmektedir. Yaşam tapınağımız ve evimiz olan bedenimizin bakımını sevgiyle, özenle, incelikle ve duyarlılıkla yapmalıyız. Ruhuyla ve bedeniyle barışık olan insan, biyolojik, psikolojik ve sosyal açılardan sağlıklı olabilir.
Hayat, zorluklarla dolu bir tecrübedir. Ekonomik,
sosyal, siyasal, psikolojik ve doğal felaketler, krizler ve çöküşler karşısında
insan derin bir tükenme ve bitme duyguları ve düşünceleri içine girebilir. En
karanlık ve umutsuz kriz ve çöküş anlarında bile, yaşadığı sürece insan için
umut ve çıkış vardır. Ruhen sağlıklı olmak, en karanlık açmazlarda,
çıkmazlarda, krizlerde ve çöküşlerde bile kapıları ve pencereleri hayata,
aydınlığa, güne ve güneşe açan bir yolun mümkün olduğu umudunu ve tutkusunu
kaybetmemek demektir. İnsanı, ruhen, bedenen ve sosyal açılardan güçlü ve canlı
tutan şey, umudun ve tutkunun tükenmemesidir. Ruh, insanın derinliklerindeki
yaşama sevinci, coşkusu, enerjsi ve ateşidir. Hayatın önümüze çıkardığı çetin
zorluklara yaratıcı ve dinamik cevaplar
üretebilmek, ruhen sağlıklı olmak demektir.
İnsan, depresyona ve kaygıya mahkum değildir.
Kendisini depresyona ve kaygıya mahkum hale getirmek, ruhen, bedenen ve sosyal
açılardan sağlığını kaybetmek anlamına gelmektedir. Hayatta umut kural,
depresyon istisnadır. Depresyon, insanı ruhsal olarak derin bataklıklarda
batmaya zorlayan her türlü durum,
düşünce, duygu ve ilişkidir. Ruhen sağlıklı olmak, insanı ruhen yukarılara
taşıyacak umut, aşk ve tutku dolu tecrübeler, sevinçler, ilişkiler ve ilgiler
yaşamayı kapsamaktadır. Ruhen sağlıklı olmak, hep yukarılara bakmak,
yeryüzünden gökyüzünün uçsuz bucaksızlığını idrak ederek hep yeni olana, umutlu
olana, önde olana yönelmek demektir. Geçmişin köhne inançları, değerleri, pratikleri
ve ilişkileri, kadını ve erkeği birlikte depresyone, çöküntüye ve umutsuzluğa
sürüklemektedir. Hayatın zorlukları karşısında bazen umutsuzluğa kapılabiliriz.
Ancak umutsuzluk ve çöküntü hallerimiz gelip geçici olmalı, hemen toparlanmayı,
yeniden başlamayı bilerek hayata, doğaya ve insanlığa tutunmayı başarmalıyız.
Ruhumuz ve bedenimiz, kendimizin, doğanın ve insanlığın
farkında olmalıdır. Ruhen sağlıklı olmak, anlamlı ve amaçlı bir hayatın inşası
için sürekli çaba göstermektir. Duygusal, düşünsel ve sosyal açılardan
kendimizi geliştirdikçe ve gerçekleştirdikçe, kendimize özgü bir amaca ve anlama sahip bir hayata sahip
olabiliriz. Ruhen sağlıklı olmak, başkalarının hayatını yaşamaya mahkum
olmamaktır. Ruh sağlığı için, kendimiz ve hayatımız hakkında iyi, verimli ve
güzel hissetmeli, kendimize ve hayata
güzel bakmalı, kendimizden ve hayattan
tat almalıyız. Ruhen sağlıklı olmak, kendimizi ve hayatımızı lezzetli
hale getirmek, kendimizi ve hayatımızı lezzetli bir şekilde tatmaktır. Ruh
sağlığı, hayatı ve varlığımızı lezzetli
bir şekilde tadlandıırmak gibi çetin bir meydan okumayı önümüze koymaktadır.
Varlığımızı ve hayatımızı lezzetli bir şekilde
tatlandırmak için bizim için sahici anlamda önemli ve öncelikli olan
ilişkileri, ilgileri, idealleri, inançları tespit etmemiz lazımdır. Kendimizden
ve hayatımızdan gafil olmadan, bilinçli, dengeli, yapıcı ve yaratıcı bir şekilde
tan bir bilinç hali içinde kendimizi yaşamaya ihtiyacımız vardır. En büyük
gaflet ve dalalet, insanın kendisinin ve hayatının farkında olmamasıdır. Ruhen
sağlıklı olmak, ruhen ve bedenen verimli bir şekilde hayatımızı tam bir
bilinçle tam zamanlı olarak yaşamak demektir.