Rol model
İnsanın ilk yaratılışı ile başlayan insanlık tarihi sayısal olarak sosyal bir toplum olgusuna ulaştığı an itibariyle hem sosyal hem de kültürel olarak beraber yaşamanın gerektirdiği kurallar oluşturmaya ve bu kurallar ile hem ahlaki hem de içtimai hayatlarını düzene koymak zorunda kalmışlardır.
İslam Literatürüne göre her daim İlahi gözetim altında olan
insanoğlu ‘’İnsan kendisinin başıboş
bırakılacağını mı sanır’’(Kıyamet 36) mesajı ile daha doğru ve daha
yaşanılır bir hayat düzeni için ilahi dizayna muhatap olmuştur.
Bu ilahi dizayn, ahlaki ve kültürel açıdan bozulan toplum
muhatap alınarak, Allah tarafından zaman zaman görevlendirilen elçiler
aracılığı ile doğrudan yapılmış ve toplum her açıdan doğru bir zemine çekilmeye
çalışılmıştır.
124 bin elçi tarafından yapılan bu dizayn ve uyarı görevinin
en son halkası, Hz. Muhammed (sa) ile artık kıyamete kadar geçerli olan örnek
bir toplum modeli oluşturulmuş ve oluşturulan bu model toplum için peygamberin
yaşantısı ve hayatı rol model olarak bize sunulmuştur.
Hz. Peygamberin
hayatı insanlığın hem ferdi hem de içtimai hayatının bütün alanlarını kapsayan
bir özelliğe sahip olduğu için, hem ferdi hem de içtimai hayat açısından
istenen yeterliliktedir.(El buti,2022:s.30)
Peygamberin hayatına baktığımızda sadece 40 yaşında gelen
peygamberlik görevinden sonraki yaşamı değil, peygamberlik görevinden önceki
yaşamı da bizim için örneklik oluşturmaktadır. Yaşadığı toplumda 40 yaşına
kadar emin sıfatı ile tanınması, cahili toplumun yaşadığı bozulmuş her türlü
ahlak ve kültürü reddetmesi, ayrıyeten bizim için dikkate değer bir noktadır.
Peygamberin yaşadığı toplum, kendi dönemine göre her açıdan
en azgın ve her tür olumsuzluğun en katı şekli ile yaşandığı bir dönemi
yaşıyordu. Kız çocuklarının sadece cinsiyetlerinden dolayı kabul görmediği
hatta diri diri gömüldüğü bir kültürde, kız çocuklarına dolayısı ile kadınlara
en üst değerde değer vermiş, bununla yetinilmemiş bir Müslüman için en önemli
menzil olan cenneti dahi onun ayakları altına koyarak insan ve kadın hakları
konusunda en büyük devrimi yapmış diye biliriz.
Bırakın insan haklarını bir deveye dahi fazla yük
bindirmenin haksızlık olduğunu iddia edecek kadar yeni bir medeniyet için
gerekli olan yaşamın tüm alanlarında bir dizayn yapmıştır.
Bir toplumda bireysel yaşamın gereklerinden tutunda aile
hayatı, eğitim kültür kuralları ve sosyal hayatın her türlü alanına kadar doğru
bir yaşam tarzı sunmuş, bunun üzerine örnek bir toplum ve medeniyet inşa
etmiştir.
Hz. Peygamber’in model oluşu sadece onun ibadetlerdeki
uygulamalarını taklit etmekle sınırlı değildir. İnananlar için Hz. Peygamber’in
örnekliği hayatın her alanında geçerli ve gereklidir. Onun bu yönünü belirli
alanlara hasrederek daraltmak, onun mesajını çarpıtmak anlamına gelir.
Son yüzyılda İslam dünyası siyasi ve ekonomik anlamda batı
medeniyeti karşısında ciddi bir mevzi kaybetmiştir. Bu süreçte kültürel olarak
haricî unsurların tesiriyle, özellikle çocuklar ve gençler asli değerlerimizden
uzaklaşmıştır. Çocukların medeniyetimizin değerleriyle yakınlaşmaları için,
siyasi, ekonomik ve kültürel bakımlardan gerekli çalışmaların yapılması önemli
olmakla birlikte, bu alanlarda ilmî çalışmaların artırılması da büyük önem
taşımaktadır.
Yaşanan değişimlere paralel olarak insanların etik dışı
etkilere fazlasıyla maruz kaldığı günümüz dünyasında, dinin yüklediği
değerlerden uzaklaşan toplumun, buna bağlı olarak maddi ve manevi açıdan ciddi
problemlerle karşılaştıkları bilinmektedir. Dünyanın, insanlığa değer ve
medeniyet aşılayan Hz. Peygamberi rol model edinmeleri söz konusu problemlerin
çözümüne önemli katkılar sağlayacaktır.
Dolayısı ile İslam’ın doğru anlaşılmasında Hz. Muhammedi
tanımak, onun hayatını araştırmak ve en önemlisi onu örnek bir nesil ve toplum
oluşturmak için rol model olarak almak belki de şu an için insanlığın en çok
ihtiyaç duyduğu bir şeydir.
Doğru bir toplum ve medeniyet inşası için bu elzemdir.