Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Eylül 2023

​Rize'de bir eylül akşamı

Bir program vesilesi ile Rize'deydik. Önce Rize'ye oradan Çayeli'ne varmak hiç de kolay olmamıştı. Program başlamadan önce Rize'deki dostlarıma Rize'ye oradan Çayeli’ne geleceğimi söylemiştim.

Özelde Rize genelde Karadeniz Bölgesi, kendisine has iklimi ve bitki örtüsü ile dünyanın yedi harika yerlerinden birisidir. Genelde dünyanın yedi harika yeri arkeolojik bölgeler olarak sıralanır. Ama bizim tasnifimiz daha yaşanır ve kabul edilebilir bir öneridir. Bir bölge; sadece taşı, toprağı, mezarı ve burada daha önce yaşayan kavimleri ile değerlendirilmemeli. Cari, yani reel olarak burada yaşayan insanların bölgeye sunduğu katma değerlerle o bölge değerlendirilmeli.

Rize, malumunuz en göç veren şehirlerimizin başında geliyor. Bu sorun temelde Rize için bir sorun oluşturmuyor. İnsanların göç ettiği İstanbul için bir sorun oluşturuyor. Bu göç olayı tıpkı Rize’de yetişen çay bitkisinin kırpıla kırpıla yenilenmesine benziyor. Nitekim dostlarla akşam vakti Rize’nin en hâkim tepesine kurulu Botanik (Ziraat) Çay Bahçesi idi. Burası için küçük bir ilave eklemek lazım olur. Ziraat Çay bahçesinde çay bitkisi toplanmıyor. Burada sadece çay içiliyor. Rize’nin bütün güzelliklerini bir arada göreyim de İstanbul’a geçeyim diyenler için burası ideal bir yer. Hele akşam vakti bu bahçenin-parkın mescidinde akşam namazı sonrası Rize Kalesine panoramik bakışın heyecanı hatıralara nakşedilir cinstendir. Ben bu bahçeyi gördüğümde ilk hatırladığım Şiraz’da ünlü şair Hafız’ın türbesinin hemen yanı başında uçsuz bucaksız uzanan “Bağ-ı Cihannüma” idi. Malumunuz bağ, Farsçada bahçenin büyüğüne denir. Orada Şair Hafız’ın şiir yazdığı çiçekler, çeşit çeşit endemik bitkiler vardı. Rize’deki bu bahçeye de Cihannüma bağı desek yeridir. Gerçi Edirne’de Cihannüma kasrı-bahçesinin varlığımdan haberim var. Orasını da padişah Dördüncü Mehmet, Şiraz’daki bu bahçeye nazire olsun diye inşa etmişti. Ziraat bahçesinde Rize’de yetişen bitkilerin yanı sıra buradaki nemli iklime uyum sağlamış ve ülkemizin çeşitli bölgelerinden getirilmiş ağaç ve çiçekler bulunmaktadır. Bu çeşitlilik ziraat bahçesine bir cazibe kazandırmış durumda.

Karadeniz’de iklim şartları, buradaki insanların davranışlarına yansımıştır diye bir iddia vardır. Sosyologların antropologlarla birlikte ulaştığı bu iddiaya en azında Rize örneğine karşıyım. Ben Rize insanını mülayim ve mübarek insanlar olarak gördüm. Bir de o tatlı Karadeniz şivesinin insanı incitmeyen konuşmasına hayran kaldım. Bu durum acaba oradaki iyi insanların çabasıyla mı oldu? Mesela Rize Ziraat Çay Bahçesinde arkadaşlarla çay içerken yan masada gençlerin hararetli bir şekilde edebiyat tartışmalarına, şairlerin, yazarların hele de İslamî edebiyat üzerine konuşmalarına şahit oldum. Yan masadaki gençlerin bu sohbeti bana yıllar önce İstanbul Sultanahmet civarında İlesam’da, Türk Edebiyatı Vakfı ya da Marmara kıraathanesinde Necip Fazıl’ın metafizik oğlu Merhum Hilmi Oflaz’ın gençlerle sohbetini hatırlatmıştı. Marmara Kıraathanesi sohbetine yetişmesek de diğer mekânlardaki sohbete yetişmiş ve Hilmi Oflaz ağabeyin sohbet sonrası çay ve zeytin-ekmek ziyafetine katılmıştım. Demek ki İstanbul-Rize arasında göçün kültürel, dinî ve edebî bir alışverişi de var. Bu insanlar, İstanbul’a sadece para kazanmak için gitmiyorlar. İstanbul, onların ilmî mecrasına da bir yön veriyor.

Karadeniz’de iklimin sert yapılı, çabuk sinirlenen ve mücadeleci bir insan yapısı yetiştirdiği savını kısmen kabul edelim. Bölge de yaşayabilmek, zor tabiat şartları ile mücadele etmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu mücadeleyi kazananlar burada yaşamaya devam etmekte, kaybedenler ise yeni geçim yolları bulabilmek için başka şehirlere göç etmektedirler.

Rize’de iyi insanların sayısı çok… Bu şehirden çıkıp ülkemize, dünyaya yön veren, şekil veren hatta istikamet gösteren bir cumhurbaşkanımız var. Böyle bir cumhurbaşkanı yetiştiren bu şehirde yine gelecekte de bu minvalde devlet adamları yetiştirecek potansiyel var mı? Bir ara kendi kendime bu soruyu sordum. Duygusallığı bir tarafa bırakıp objektif davranmaya çalıştım. Rize Cihannüma başkanı Yusuf Kocabey ve Cihannüma istişare kurulu başkanı Mahmut Dabak hocalarımız Rize'nin medar-ı iftiharı olduklarını söylemeliyim. Bu arada Çayeli İmam Hatip Lisesi Müdürü Bayram Kurt hocanın da okulunda güzel faaliyetlerine şahid olduk.

*Rize’de bir eylül akşamında kalemimden dökülen ilk notlar böyle.