Rehberlik hizmeti nasıl olmalıdır?
Okullarda verilen rehberlik hizmetleri “Önleyici Rehberlik” şeklinde olması gerekirken, ne yazık ki birçok okulda sadece “Ölçme ve Değerlendirme” şeklinde sunulmakta; ortaya istismar, ihmalkârlık, intihar teşebbüsü, depresyon gibi olumsuzluklar ortaya çıktığında önleyici müdahalelerde bulunulmakta, olası vakalar meydana gelmeden önce herhangi bir adım atılmamaktadır.
Disiplin olayları, azalan başarı grafiği, artan stres ve motivasyon düşüşü vb. olumsuzlukların ortaya çıkmasından önce herhangi bir önleyici tedbir, rehberlik servisleri tarafından fiilen uygulanmamakta; daha çok ‘durum tespiti’ bağlamında değerlendirmelerde bulunulmaktadır.
Rehberlik servisleri genel anlamda başta olaya müdahil olması ve önleyici bir misyon ile öğrencilerin akademik başarı çıtasının düşmesinin önüne geçilmesi yönünde girişimlerde bulunması gerekmektedir.
İstismar, intihar, kötü alışkanlıklar gibi olumsuzluklar yaşanmadan önce rehber öğretmenler önlem alması gerekirken; genel anlamda başarısı ölçülmüş bir öğrencinin profilini yorumlayıp geleceğe yönelik değerlendirmelerde bulunmaktadırlar.
Olması gereken; öğrencilere başarı, motivasyon, güdülenme, özgüven vb konularda sürecin en başında bir destek hizmeti sunulup, olası ihtimalleri göz önünde bulundurarak başarıya gidilen bir yolda ortaya çıkabilecek her türlü olumsuzlukları bertaraf etmektir. Önleyici rehberliğin gereği budur. Aksi takdirde krize müdahale ile karşı karşıya kalınır ki ne okul idaresinin ne velinin ne de rehber öğretmenlerin isteyeceği bir durumdur.
Olan ise; başarı ölçümü yapılır, geçmişte ortaya çıkan olumsuzluklar değerlendirilir, elde edilen veriler ışığında hataların veya olumsuzlukların tekerrür etmemesi adına geleceğe yönelik yeni planlar oluşturmak şeklindedir.
Peki geçmişte kaybedilen zaman, özgüven, başarı gibi telafisi mümkün olmayan bu değerleri nereye koyacağız? Gelecekte tekerrür etmemesi için harcanan çaba yeterli bir adım mıdır? Amaca hizmet eden bir hizmet rehberlik servisini daha işlevsel kılmaz mı? Kriz ortaya çıktıktan sonra yapılan müdahale mi, ortaya çıkmadan önce yapılan müdahale mi amaca hizmet eder?
Öğrencilere önleyici rehberlik hizmetinin sunulabilmesi için;
— Akran grubu içindeki rolünün,
— Aile bireyleri ile olan iletişiminin,
— Bireyin kendini psiko-sosyo-kültürel yönden tanımlaması başta olmak üzere birçok kaynaktan gelecek datalardan faydalanmak gerekir. Bu açıdan rehberliği sadece rehberlik görüşme odalarına hapsetmek çok da doğru değil. Rehber öğretmenlere yeni düzenleme ile gelen nöbet görevi bu açıdan fırsat olarak değerlendirilebilir. Rehber öğretmenler nöbet görevlerini yerine getirirken aynı zamanda bir önleyici rehberlik hizmeti adına öğrencileri sosyo-kültürel açıdan tanımaya çalışmış da olurlar.
Öğrencilerin bulundukları yaş dönemi içerisinde elde etmeleri gereken bazı “kazanımlar” ve bu kazanımların elde edilmesinde hayati derecede önemli olan bazı “kritik dönemler” vardır. Kritik dönem sürecinde okul idareleri rehberlik servisleri ile ne gibi ortak faaliyetlerde bulunuyorlar? Öğrencilere bu kritik dönem öncesinde ne gibi önleyici rehberlik hizmeti sunuluyor? Yoksa kritik dönem sonrasında durum tespiti yapılıp kazanımların elde edilip edilmediğine yönelik sadece ölçme ve değerlendirme hizmeti mi veriliyor? Rehberlik hizmeti bir bütün olarak değerlendirilmesi ve tüm aşamalara dengeli bir şekilde dağıtılması gerekiyor. Sadece önleyici rehberlik veya sadece ölçme ve değerlendirmeye yönelik rehberlik eksik kalır ve amaca hizmet etmez.
Bu yazıda amaç üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir kesinlikle. Tüm Rehber Öğretmenler, okulların bel kemiği oldukları ve Rehber Öğretmenler olmadan sorunsuz bir eğitim öğretim ortamının mümkün kılınmadığını da eklemek isterim.
Rehber Öğretmenlerin ruhları büyük, ufukları derin, bakış açıları geniş olduğu için onlara yüklenen misyon da, beklenti de büyüktür.