Rehber öğretmen ihtiyacı nasıl giderilecek?
Türkiye’de öğretmen açığı istatistiklerine bakıldığında belki de en fazla açıklardan birinin “Rehber Öğretmenlik” alanında olduğu görülür.
Bu konuda net bir istatistik verisine sahip olmasam da
çeşitli basın kaynaklarının belirttiğine göre bu ihtiyaç 6 bin civarında.
MEB’in bu konuda net bir istatistik yayınlaması da kamuoyunun bilgilenmesi için yerinde
olacaktır.
Rehberlik ve psikolojik danışmanlık servisi okullarda önemli
vazifeler üstlenir. Öğrencilerimizin ruhsal, fiziksel, zihinsel ve sosyal
yönden tanılanması, gelişebilmeleri, kendilerini tanıyarak uygun kararlar
verebilmeleri, seçim yapabilmeleri, çevreleriyle sağlıklı ve dengeli ilişkiler
kurabilmeleri için faaliyet yürüten, çalışmalar yapan bir servistir bu.
Ne yazı ki birçok okulda PDR ihtiyacı söz konusudur. Öyle ki
öğretmenlerimiz birkaç farklı okulda hizmet vermeye çalışmaktadırlar.
Bilindiği üzere MEB, 2011 yılında yaklaşık yirmi bin
civarında olan rehber öğretmen açığını kapatmak için “sosyoloji” alanından
mezun olan kişilere rehber öğretmenlik alanına geçiş hakkı tanımıştı.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 20.05.2013 tarih ve
1029677 sayılı yazısı ile Rehber öğretmen görevlendirme zorunluluğu bulunan
özel okullar ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görevlendirilecek
yeterli sayıda rehber öğretmen temininde güçlükle karşılaşıldığından
"Rehberlik Kursu" düzenleneceğini açıklamıştı.
Bu vesileyle sosyoloji ve felsefe mezunlarına rehber
öğretmen olma fırsatı doğmuştu.
Bugün alan değişiklikleri sürecinde sosyoloji alanı
mezunlarının rehber öğretmenlik alanına geçişine müsaade edilmiyor.
2011’de ve sonrasında verilen hakkın bugün neden
verilmediğini anlamakta zorlanıyorum. Çünkü sosyoloji mezunlarının gerek
yeterlilikleri gerekse gördükleri dersler noktasında 2011’den bu güne değişen
bir durum da söz konusu değil.
O halde sosyoloji alanı mezunlarına bugünlerde rehber
öğretmenliğe geçiş izni verilmeyişinin de mantıklı ve kabul edilebilir bir
izahı yok.
Kurumlardaki rehberlik servislerinin en verimli şekilde
çalışması öncelikle kurumların rehber öğretmen ihtiyacının giderilmesi ile
mümkündür.
Bu ihtiyacın giderilmesi konusunda alan değişikliği süreci
önemli bir fırsattır. Yeni bir atama şeklinde olmayacağı için MEB’in sırtına
mali yükü olmayacak bir seçenektir bu.
Aralık ayında takvimi başlayacak olan alan değişikliği
sürecinde sosyoloji mezunlarına rehber öğretmen olma hakkı verilmelidir.
Gerekirse sosyolojiden rehberlik alanına geçen öğretmenler
için bir eğitim programı uygulanıp daha sonra kurumlardaki görevlerine
başlamaları sağlanabilir.
Böylece eksik eğitim programı açısından duyulan endişeler de
giderilmiş olacaktır. Kısacası rehberlik biriminde daha verimli olacağını ve
sisteme daha çok katkı sağlayabileceğini düşünen öğretmenlerin sosyoloji
alanından rehberlik alanına geçişlerinin önündeki engel kaldırılmalıdır.
MEB, Talim Terbiye Kurulunun raporu ve Alan Değişikliği
Kılavuzu ile bu konuyu çözebilir. Umarız yıllardır bekleyen ve bu gelişmenin
yolunu gözleyen sosyoloji alanı mezunlarına söz konusu hak tanınır.
Farklı sınıf öğretmenlerine “zihinsel engelliler
öğretmenliği” hakkı tanınmış olmasına rağmen sosyoloji bölümü mezunlarına PDR
hakkı tanınmaması ilginç bir durum.
Oysa psikoloji bölümü ile sosyoloji bölümünün dersleri,
teknik boyutlar haricindeki kapsamları yakınlık gösteriyor. Bu bakımdan
sosyoloji mezunları MEB’in belirleyeceği bir seminer programından geçirilerek
PDR alanında fevkalade ataması yapılabilir.
Ya da ilgili bölümün kapasitesi arttırılarak okullardaki bu
ihtiyaç giderilmelidir. Bilhassa pandemi sürecinde bu servisin ne denli önemli
olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.