Rehabilitasyon öğretmenlerinden Erdoğan ve Bahçeli'ye çağrı
Özel Rehabilitasyon Öğretmenleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’den , kendi sorunlarını da çözmelerini bekliyor.
En
son EYT gibi son derece zor bir sorunu çözüme kavuşturan AK Parti hükümeti ve
Erdoğan’ın bu sorunu da çözeceğine inanıyorlar.
*
Özel
rehabilitasyon öğretmenlerinden çok sayıda mesaj alıyorum.
Sorunun
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaştırılmadığını, önemsenmediğini iddia ediyorlar.
Sorunun
Erdoğan’a ulaştırıldığı takdirde çok kısa bir sürede ve kalıcı olarak çözüleceğine
inanıyorlar.
*
Yapılan
son maaş artışlarından sonra ortaya çıkan tabloyu, Özel Eğitim Ve
Rehabilitasyon Öğretmenleri Derneği Başkanı Ceyhun BOZDAĞ, sorunlarını da özetleyen
bir mesajla birlikte bize gönderdi.
Gönderdiği
mesajı aynen paylaşıyorum.
***
“Özel
Eğitim ve Rehabilitasyon Öğretmenleri Derneği
ÖZEL
EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ NELERDİR?
Görme,
işitme, zihinsel, bedensel yetersizliği olan bireyler ile dil ve konuşma, özel
öğrenme güçlüğü, otizm spektrum bozukluğu, down sendromlu olan bireylere 12 ay
boyunca destek eğitim veren ve ödeneği devletimiz tarafından verilip Milli
Eğitim Bakanlığı’na bağlı, şahıslar tarafından işletilen özel kurumlardır.
Özel
gereksinimli çocuklara Rehberlik Araştırma Merkezi değerlendirmesi sonucunda
ayda 8 bireysel ve/veya 4 grup dersi merkezlerde verilmektedir. Özel
gereksinimli bireylere ve ailelere verilen destek eğitimin tamamı devletimiz tarafından
karşılanmaktadır.
Milli
Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın 2021-2022 Eğitim Öğretim
Yılı Milli Eğitim İstatistikleri yayınında,
Türkiye geneli 3.118 Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
bulunmaktadır. Bu merkezlerde 471.378 özel
gereksinimli bireye 32.011 öğretmen eğitim vermektedir. Yaklaşık 10 bin
yardımcı personelle toplamda 40.000 kişi görev yapmaktadır.
ÖZEL
EĞİTİM REHABİLİTASYON ÖĞRETMENİ KİMDİR VE NASIL HİZMET VERİRLER?
-5580
Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na tabi olan ama çalışma koşulları 4857
sayılı İş Kanunu’na göre düzenlenen, sadece ödül ve ceza ile ilgili durumlarda
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na bağlı olarak, üniversitelerin ilgili
bölümlerinden mezun olmuş özel eğitim alan öğretmenleri, zihinsel engelliler
sınıf öğretmenleri, okul öncesi öğretmenleri, dört yıllık çocuk gelişimi
mezunu, uzman öğreticiler, fizyoterapistler, psikologlar, odyologlar ve dil
konuşma terapistleri vb. görev yapmaktadır.
-Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olup
(ödenekleri devletimiz tarafından kurumlara aktarılan) şahıslar tarafından
işletilen yani işleyiş ve usul yönünden Milli Eğitim Bakanlığı gözetiminde olup
şahısların özel şartlarıyla şekillenen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon
Merkezlerinde çalışanlar her yıl yenilenen sözleşmeleriyle hizmet verirler.
ÖZEL
EĞİTİM VE REHABİLİTASYON ÖĞRETMENLERİN GENEL SORUNLARININ SEBEBİ
Devletimiz
2002 yılından itibaren özel eğitime ve özel eğitime muhtaç bireylere maddi ve
manevi önem veren adımlar atmıştır. Özel gereksinimli bireylere sahip çıkarak,
onların hem akademik hem de toplumsal hayatta yer almalarında önemli
gelişmelere sebep olmuştur. Özel gereksinimli bireylerin akademik boyutta
gelişimleri için destek eğitim programları hazırlamış ve bu sayede özel eğitim
ve rehabilitasyon merkezleri önemli ölçüde artmıştır. Sayısı her yıl gitgide
artan ve şuanda yaklaşık 3200’ü geçen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon
Merkezlerine ödenekler, devletimiz tarafından aktarılarak ücretsiz eğitim verilmektedir.
Her geçen yıl artan bu merkezler bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu
sorunların en başında devletimiz tarafından ödeneği her ay sonunda aktarılan bu
merkezlerde; özel gereksinimli bireylerin eğitim anlayışı dışına çıkılmış,
ticaret merkezi haline dönüşmüştür.
Devletimiz
tarafından 2018 yılında 2.576 Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine
2.830.445.441,20 TL ödeme yapılmıştır. Aynı yıl sonunda bu merkezlere kamera
sistemi getirilmesi ile 2019 yılında 2.607 Özel Eğitim ve Rehabilitasyon
Merkezine 1.894.627.408,23 TL ödeme yapılarak gelmeyen öğrencileri geldi gibi
gösteren iş verenlerin haksız kazanç elde etmesinin önüne bir nebze
geçilmiştir. Fakat günümüzde bu durum tekrar artış göstermeye başlamış ve iş
verenler tarafından, gelmeyen çocuğa imza atmak istemediğini söyleyen
eğitimcilere, faturalara imza atması yönünde baskı ve mobbingler ile haksız
kazançlar artmaya başlamıştır.
Devletimiz
tarafından 2023 yılında özel gereksinimli bir birey için bireysel eğitim
aylık 2421 TL + KDV = 2614 TL , grup
eğitimi 678 TL + KDV = 732 TL olarak belirlenmiştir. Özel Eğitim ve
Rehabilitasyon Merkezinde görev alan bir eğitimci bir ayda 168 seans ve
fazlasına girerek (bu da eşittir 21 özel gereksinimli bireye eğitim vermesi)
çalıştığı bu merkeze her ay grup seansları hariç 21 x 2614 TL = 54.894 TL ve
fazlasını kazandırabilmektedir. Buna karşılık eğitimciler asgari ücret veya
biraz üstünde maaş almakta ayrıca sigortaları asgari ücretten yatırılmaktadır.
ÖZEL
EĞİTİM VE REHABİLİTASYON ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI
-
Asgari ücret veya çok az üstünde maaş alınmakta,
-
Asgari ücretin üzerinde ödenen maaşlarda ise SGK primi düşük yatırılmakta,
-
Süreli iş sözleşmesine bağlı olduğumuzdan iş güvencesi yok, gelecek kaygısı
var,
-
Kıdem tazminatı ve emeklilik ikramiyesi bulunmaması,
-
Çalışma sürelerinin 10-11 saati bulması,
-
Kadın öğretmenlere süt izni, erkek öğretmenlere babalık izninin
kullandırılmaması,
-
Doğum sonrası işe dönüşlerde zorluklarla karşılanılması,
-
Nöbetçi öğretmen ücreti, eğitime hazırlık ödeneğinin (kırtasiye yardımı)
verilmemesi,
-
Dinlenmek ve kendini yenilemek için tatil haklarının sınırlı olması,
-
Baskı ve Mobbing uygulanması.
# Çalışma koşullarımız kamudaki
meslektaşlarımızdan daha ağır ve zordur. Bizler günde 8 saat derse girerken,
kamudaki meslektaşlarımız 6 saat derse giriyor. Bizler haftada 40 saat derse
girerken, kamudaki meslektaşlarımız 30 saat derse giriyor. Bizler yılda 50
hafta çalışıp 2 hafta yıllık iznimiz varken, kamudaki meslektaşlarımız 180 iş
günü çalışıyor ve 11 hafta yaz döneminde 2 hafta sömestrda tatilleri vardır.
Bizler 1 yılda hiç ara yapmazken kamudaki meslektaşlarımız 1 yılda 4 ara yapmaktadır.
# Kamuda çalışan meslektaşlarımızın Türkiye
genelinde standart bir maaşları varken,
özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan eğitim
personellerinin maaşları yasal olmamasına rağmen asgari ücretin altında
başlayıp 10.000 tl – 10.500 tl ye kadar çıkmaktadır. Türkiye genelinde 3200’ü
geçen kurumun içerisinde birçok kurum çalışanının maaşını asgari ücret gösterip
hem Devletimizden vergi kaçırmakta hem de çalışanların primlerini Sosyal
Güvenlik Kurumu’na eksik yatırmaktadır. Bunca fedakarlığımızın maddi ve manevi
karşılığını ne Devletimizden ne de çalıştığımız kurumlardan görmemekteyiz.
Personel bu usulsüzlüğe, mobbinge maruz kalmamak, evine ekmek götürebilmek,
ailesini geçindirebilmek ve işsiz kalacağım korkusuyla karşı çıkamamaktadır.
#
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenlerin maaş ve
sigorta düzenlemeleri, ödeneklerin artışıyla kurum sahiplerine bırakılmasına
rağmen, kurumlara 2019 (%15), 2020 (%25), 2022 (%35) + (%31 ek artış), 2023
(%60) yıllarında (ki bu yıllar en çok zam yapılan yıllardır) SGK primleri hep
asgari düzeyde yatırılmıştır. Sorun ödeneklerin artışı değil özlük hakları ve
öğrencilerin hak ettiği eğitim sistemidir.
#
Eşit işe eşit ücret ilkesinin yok sayılması, uygulanmaması sorunu;
5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunundan
"Okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine
göre (emekliler hariç) dengi resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım
kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez." ibaresi
çıkarıldıktan sonra asgari ücret dayatması ile karşı karşıya kalınmıştır.
Devletin belirlediği asgari ücret, özel sektörde çalışan lisans mezunu
öğretmenler ve eğitimciler için çoğu işveren tarafından ne yazık ki maaş olarak belirlenmiştir.
Yukarıda
yazılı bilgiler doğrultusunda Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerindeki
eğitimciler; iş güvencesi, gelecek kaygısı, moral ve motivasyon düşüklüğü,
geçim derdi ve mobbing ile birlikte çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bu
zorunluluk içerisinde eğitimciler, özel gereksinimli bireye ilgi ve ihtiyaçları
doğrultusunda eğitim vermekte güçlük yaşamaktadır. Hatta bu kurumlarda sık sık
eğitimciler değişmekte ve hatta sektördeki güvensiz çalışma ortamından dolayı
eğitimciler başka sektöre kaymaktadır. Özel gereksinimli bireyler geniş bir
zamandan ve sağlıklı bir çalışma ortamından faydalanamamaktadır. Bu durum özel
gereksinimli birey ve ailesi üzerinde de etkisini göstermektedir. Artan bu
sorunlar özel gereksinimli bireylerin derslerine sık sık devamsızlık yapmasına
hatta kurumdan kaydını silmesine sebep olmaktadır.
Talebimiz;
çalışanların ücretleri kamudaki
meslektaşlarından az olamaz ibaresinin yeniden 5580 Sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanunu’na eklenmesi veya Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde
çalışanların sözleşmelerini Milli Eğitim Bakanlığımız ile yapılmasıdır. Eğer
bu durumlar gerçekleşir ise (gerçek maaşlarından SGK primleri yatırılırsa)
neler olur:
Devletimiz
için;
1.Kayıt dışı ekonomi azalacak.
2.Devletimizin alması gereken vergiler
kasasına girecek.
3.Sosyal devletin gereklerini vatandaşına
daha iyi yansıtacak.
4.İş mahkemelerindeki iş yükü azalmış
olacak.
5.Sosyal güvenlik kurumu daha güçlü
olacak.
6.Devletimiz vatandaşına daha iyi hizmet
sunacak ve Devlet ebed müddet devam edecektir.
Eğitimciler
için;
1.İşsiz kaldığında hakkını tam almış
olacak.
2.Hasta olduğunda SGK’dan hak ettiği
ücreti tam almış olacak.
3.Tazminatlarını tam almış olacak.
4.Emekli olduğunda hak ettiği maaşı almış
olacak.
5.Mesleki itibarları maddi anlamda
güçlenecek ve mesleğine daha iyi hizmet için kendini geliştirmeye harcayacak.
İşveren için;
1.Çalışanının haklarını teslim etmiş
olacak.
2.Devletine vergisini hakkıyla vermiş
olacak.
3.Özel gereksinimli bireylerin nitelikli
eğitim almaları için uygun şartlar sağlanmış olacak.”
***
Konuyu
daha önce de gündeme getirmiştik.
Fakat
yetkililere ulaşmadığı için kayda değer bir gelişme olmadı.
AK
Parti ve Erdoğan’ın bu sorunu kısa bir süre içerisinde çözeceğine inanıyorum.
Özel
Eğitim Ve Rehabilitasyon Öğretmenleri son derece faydalı ve çok zor bir meslek
icra ediyorlar.
Bütün
öğretmenlerimizi eşit görmeliyiz.
Bütün
öğretmenlerimizin sorunlarını çözmemiz gerekiyor.
Öğretmenlerimize
sahip çıkmalıyız.
Ülkemizin
geleceğini öğretmenlerimiz şekillendiriyor.
Geleceğimiz
öğretmenlerimizin elindedir.
Geleceğimize
sahip çıkalım.