Reform Paketinde Dikkat Çeken Hususlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma günü açıkladığı reform paketi ekonomik birimleri heyecanlandırdı. Kamu kesiminde tasarrufu artırarak bütçe dengesinin sağlanabilmesi adına önemli adımlar atıldığını görebiliyoruz. En çok eleştirilen konulardan biri olan kamuda taşıt alımı ve kiralanması hususu gözden kaçmamış ve bu konuya da sınırlama getirilmiş görünüyor. Aynı şekilde kamu personellerinin birden fazla görev yapması konusu da eleştirilen konulardan biriydi. Bu konuda düzenleme yapılması kamuda verimliliği artıracağı gibi tasarruflara artırıcı katkı sunacaktır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ilişkili kurum olarak yeniden
düzenlenmesi önemli bir adım. Cumhurbaşkanlığı sistemi öncesinde Kalkınma
Bakanlığı’na bağlı olan yeni dönemde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak
çalışmalarını yürüten TÜİK, siyasi kurumların görev mıntıkası altında olması
sebebiyle sürekli eleştirilerin odağında oluyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte
Merkez Bankası, BDDK gibi ilgili bir kurum gibi Hazine ve Maliye Bakanlığı’yla
ilişkili bir kurum olarak görev yapmaya devam edecek. Böylece ayrı bir tüzel
kişiliği olan ve bakanlıkla hiyerarşik bir bağlantısı olmayan ve böylece
bakanlığın talimatları ve denetiminden ayrılan özerk bir yapıya kavuştu. Özellikle
son iki başkanın vekâleten görevi yürütmesi sonrasında akademisyen birinin
asaleten atanması bu yapıyla birlikte kurumun itibarını artıracak nitelikte
olacaktır. Siyasileri eleştirmek için kurumun verilerine olan güveni azaltmak
için türlü manipülasyonların atıldığını son dönemde görüyorduk. Bu yapıyla
birlikte en azından bu manipülasyonların önüne nispeten de olsa geçilmiş
olacaktır.
Bunlarla birlikte Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında
Ekonomi Koordinasyon Kurulu kurulması ve Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında
Finansal İstikrar komitesi kurulması son derece önemli… Böylece enflasyonla
mücadele görevini tek başına yürüten Merkez Bankası’nın yanında Hazine ve
Maliye Bakanlığı da eklenmiş oldu. Sadece para politikalarıyla değil aynı
zamanda maliye politikalarıyla da enflasyonla mücadele edilecek. Bununla
birlikte oluşturulacak fiyat istikrarı komitesiyle Hazine ve Maliye, Sanayi ve
Teknoloji, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ticaret ve Tarım Bakanlıklarının yer
alacağı bu komiteyle fiyat istikrarının sağlanması yönünde hızlı ve etkin kararlar
alınması sağlanacaktır.
İstihdam alanında da önemli gelişmeler olduğunu görüyoruz.
Mesleki eğitim merkezilerinin cazibesini artırıcı destekler bununla birlikte bu
merkezlerde eğitim gören öğrencilerin ücretlerin kamu tarafından üstlenilmesi
önemli. Ancak bunun yanında yeni yapısal dönüşümlere de ihtiyaç var. Özellikle
28 Şubat süreci sebebiyle katsayı eşitsizliği politikası yüzünden mesleki
eğitime rağbet azalmış ve üniversiteler meslek edinme okullarına dönüşmüştü. Bu
bağlamda gerek iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılayabilecek, hem de lisans
öğrencilerinin eğitimleri bittiğinde tecrübe sahibi olabilmelerini
sağlayabilmek için yükseköğretim reformu ihtiyacı bulunmaktadır. Gençlerin
okurken özellikle son 2 yılında staj olarak değil daha uzun zamanlı olarak yarı
zamanlı çalışma programlarına dâhil edilmeleri gerekmektedir. Bu da YÖK ile
TOBB arasında iş birliğinin artırılmasıyla olabilecektir. Böylece staj gibi
kısa süreli olmayan çalışmada gençlerin iş tecrübesi artarken iş dünyasına daha
hazır hale gelecekler, bununla birlikte kısa vadeli olmadığı için iş yeri
gençlere işi öğretmeye daha istekli olacaktır. Devlet desteğiyle birlikte işverenin
maliyeti de azalırken öğrencilere öğrenim kredisi vermek yerine emeğinin
karşılığı olan ücret verilmiş olacaktır. Bu reform sayesinde üniversitelerde
alınan teorik eğitimle birlikte sahada pratik eğitim de sağlanmış olacaktır. Böylece
eğitimin kalitesi artarken öğrencilerin sahada edindikleri tecrübeleri okulda
birbirleriyle paylaşma imkânı doğacaktır. İstihdam alanında bununla birlikte
Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer’in İstihdamı Paylaşmak isimli kitabında belirttiği
üzere çalışma sürelerinin kısaltılması, kısmi süreli çalışmaların artırılması,
ücretlerin saatlik olarak hesaplanarak ödenmesi gibi yapısal dönüşümlerin
gerektiği de ortadadır. Bu gibi yapısal reformlarla daha köklü ve etkin
ilerlemeler sağlanabilecektir.
Açıklanan reform paketleri oldukça önemli. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın sahadan topladığı bilgiler ışığında hazırlanmış bir paket olduğu çok belli oluyor. Ancak reform çalışmalarının takibiyle birlikte yeni reformların da devam ettirilmesiyle Türkiye ekonomik olarak daha iyi bir konuma gelecektir.