Dolar (USD)
34.47
Euro (EUR)
36.13
Gram Altın
3013.50
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Şubat 2017

REFERANDUMUN KARARSIZLARI; KÜRTLER VE GENÇLER

Köşe yazarlığında, gazetecilikte, analiz ve yorumlarda objektif olmak ne kadar gerekli ise tarafsız olmanın imkansızlığı da bir o kadar gerçek.

Tarafım, taraf olmak karşıtların hak-hukukunu tanımamak değil, modern döneme ait sahte argümanların değerlerimize gem vuramayacağının bilinciyle doğrudan yana olabilmektir. Taraf olmak, Batılı üretim adına (özellikle değer demeyip üretim dedim, çünkü Batı değer dediklerini oturup Doğunun aleyhine yer bitirir) milletin ve değerlerinin karşısında olmak hiç değildir. Dolayısıyla tarafım, taraf bir yazar, taraf bir gazeteci ve taraf bir insanım.

Bugün itibariyle referandum sürecine girmiş bulunuyoruz. 2 ay sürecek kampanya süresince Türkiye yeniden mitinglere, siyasi ziyaretlere sahne olacak. Taraflar bu 2 ayda eteğindeki bütün taşları dökecek.

Biz de bu süreçte safımızı yani taraf olduğumuzu belli ediyoruz.

Bu tarafgirlikten hareketle,

Bölgede yaptığımız çalışmalarda referandum ile ilgili farklı bulgulara ulaştık. Bu oranların ortak paydası kararsız seçmenlerin üç aşağı beş yukarı aynı çıkmasıydı. Çalışmalarımızdaki gayelerimizden bir tanesi de bu kararsızları evet lehine kararlı hale getirmenin yolunu bulmaktır.

Öncelikle kararsızların bu noktada olmalarının sebepleri üzerinde duralım. Yaptığımız çalışmalarda tararsızlığın en çok gençlerde ve Kürtlerde yaşandığını tespit ettik. Bunun sebeplerini irdelerken şu bilgileri elde ettik:

KARARSIZ GENÇLER: % 23

Ak Parti iktidara geldiğinde 1 yaşında olan gençler bu referandumda oy kullanacak. Keza Ak Parti iktidara geldiğinde 2, 3, 4, 5, 10 yaşında olan milyonlarca genç de bu referandum için sandığa gidecek. Bu gençlerimiz Ak Parti öncesini, 1970-1990'lı yıllarda yaşadığımız acıların, çilelerin, yoklukların, hayat pahalılığının, özgürlüklerden yoksunluğun ne olduğunu görmediler, tatmadılar, dolayısıyla o dönemi gereği gibi bilmiyorlar. O dönemi yaşamayan gençlik koalisyonların, ahlaksızca ve aleni sergilenen iktidar pazarlıklarının da ne demek olduğunu da bilmiyorlar. Bu olumsuzlukların yaşanmasının en önemli sebebinin koalisyonlar olduğunu bilmeleri de beklenemez gençlerden.

Bugün 18-27 yaş aralığında olan dünyanın en kıymetli hazinesi gençliğimiz haklı olarak bugünü geçmiş ile kıyaslarken zorlanıyor. Gezi süreci ile başlayan gençlere yönelik dezenformasyon bombardımanı bu kesim üzerinde ister istemez etkili olmuştur. Dolayısıyla gençliğin kara propagandanın çemberinden çıkarılması için referandum süreci tam bir fırsat oldu.

KARARSIZ KÜRTLER: % 29

Ak Parti siyasi olsun, iktisadi olsun her başlığı devrim nitelindeki devasa hizmetlerini bir tek Kürtlere anlatmada sorun yaşıyor. Düşünebiliyor musunuz? Mesela Diyarbakır'lılar Ak Partinin devasa yatırımlarını bundan birkaç ay öncesine kadar da Büyükşehir Belediyesinin şehre kazandırdığına inanıyorlardı. Her konuda algıların yarıştığı bölgede maalesef Ak Parti bu algılar karşısında yetersiz kalmakta.

Bu süreçte de benzer durum hakim. Bölgede ne hendekler sonrası durum, ne Cazibe Merkezleri, ne kayyum atamaları, ne HDP'lilere yönelik gözaltıları/tutuklamaları, ne Cumhurbaşkanlığı Sisteminin önemi yeterince anlatılamadı. Korkumuz o ki bölgede oluşturulan algıdan dolayı Ak Parti'nin MHP'nin desteği ile anayasa değişikliğine gitmesi de gereği gibi anlatıl(a)mayacak. Oysa bu kampanyada sonucu belirleyecek olanların Kürtler olduğu aşikar. Bu sebeple bölgede yapılacak çalışmalar sadece siyasetçilere bırakılmamalıdır.

Üstüne üstlük geçen dönemlerde bölge insanının oyları ile aktif, şimdi ise "yancı" olarak Ak Partide siyaset yapan ve FETÖ operasyonları için "Bu kadarına da gerek yok, artık durmalı" diyenleri halk affetmiyor. Halkın gözünde itibarı kalmamış olan bu simaları gören halk karar vermede daha da zorlanıyor.

Bu yüzden anayasa değişikliğini anlatabilmek, vatandaşı ikna etmek önemli ve gereklidir. Bunu başaracak insan unsuru konusunda ciddi endişelerim var. Çünkü bu süreçte asıl polemik değişen anayasa maddeleri kadar değiştirilmeyen maddeler üzerinde yaşanacaktır. Bu konu çok büyük önem arz eder. Bu polemik için HAYIR'cılar hazır; ajitasyonla, demagoji ile, gerçek dışı söylemlerle şimdiden hazırlar. Lakin EVET'çilerin hazır olduğunu söylemek gerçeği örtbas etmektir.

Bu sebeple bölgedeki STK'lar, ilim adamları, kanaat önderleri, aile büyükleri, sorumluluk taşıyan vatandaşlar kimseden davet beklemeden bu sürece müdahil olmalıdır. Yoksa Yeni Türkiye, tam bağımsız Türkiye, mağdur ve mazlumların umudu güçlü Türkiye evde oturmakla kurulmaz.

Bölgeden il il çalışmaları takip edeceğiz, dileriz Ak Parti 7 Haziran'daki hataları tekrarlamaz.