Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Temmuz 2022

Rasim Hoca

Rasim Özdenören, pazar günü çok sevdiği Eyüp Sultan’da yakınlarıyla, dostlarıyla, okuyucularıyla vedalaştı ve ebedî yolculuğa çıktı. Büyüğümüzün cenaze namazında kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı’mızın sözleri duygulu, hüzünlü ve anlamlıydı. “Gül Yetiştiren Adam”ın şimdi Eyüp Sultan’da güllerle çerçevelenmiş kabir taşı vardır. Ey kadir kıymet bilenler! Yolunuzu mutlaka düşürmeyi, bu makama uğrayıp Fatiha okumayı ve dua etmeyi unutmayın sakın!

Sevdiklerine “Hoca” diye hitap ettiği olurdu. Bu sözün altında ezilir, mahcup olurduk. Ama o bu hitabıyla, zarafeti ve nezaketiyle yine ders veriyor, “Hoca”lığını yapıyor, bize de “Hoca gibi olun.” diyordu. Tevazu abidesiydi, teşvikkâr ve lütufkâr tavrını kimseden esirgemiyordu.

İlk karşılaştığım eseri Çok Sesli Bir Ölüm’dü. Önce filmini görmüş ziyadesiyle etkilenmiştim. 1977 yılında çekilen ve TRT’de gösterilen filmin eseri ona aitti. Yapımcısı Ahmet Bayazıd, yönetmeni Yücel Çakmaklı’ydı. Kadrosu müthiş, çağrışımı muazzam, etkileyici bir filmdi. Bediüzzaman’ın “Ölüm hiçlik değil, yokluk değil, sönmek değil, bir tebdil-i mekândır.” sözleri filme damgasını basmış, mührünü vurmuştu. Yüreklere işleyen o sesi unutmak mümkün mü? Yağmurlu günde at üstündeki hasta babası için amansız yolculuğa çıkan çocuğun hicranını hangimiz içimizde hissedip gözyaşı dökmedik ki? Bu filmden sonra ben de iyi bir okuyucusu olmaya çalıştım. Eserlerinin ve köşe yazılarının takipçisi, sohbetlerinin sıkı müdavimi olmaya gayret gösterdim.

Mehmed Âkif’le başlayan, Necip Fazıl’la devam eden, Sezai Karakoç’la yürüyen, Nuri Pakdil ile süren İslam merkezli edebiyatın öncülerindendi. Diğer Mavera yazarlarıyla birlikte inanç dünyamızın çizgisine uygun edebiyat anlayışının temsilcilerindendi. Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Mehmet Âkif İnan ve diğerleriyle birlikte. Sezai Karakoç’la muhabbetinin sınırsızlığını, şu tek hatıra bile anlatmaya kâfıdir: Rasim Bey, Ankara’da üstat Sezai Bey İstanbul’da oturuyor. Mektuplaşıyorlar. Rasim Bey’den gelen mektuba Karakoç cevap verir. Sıra Özdenören’dedir. Ama Diriliş Nesli’nin Öncüsü dayanamaz, hemen kalkar ve Ankara’ya gider. Zira Rasim Beyin yazacağı mektubu merak etmiştir. Bu ne büyük, ne müthiş, ne olağanüstü bir yol arkadaşlığı ve dava dayanışmadır.

Ankara’da ikamet eder ama İstanbul’u da ihmal etmezdi. Toplantılara, fuarlara gelir, sevenlerini bahtiyar ederdi. Bilhassa kitap ve dergi fuarlarında görüşürdük. O seyahatlerinde mihmandarı Asım Gültekin kardeşimizdi. Asım’ın ani vefatı, ağabeyimizi çok sarsmıştı. Taziye için aradığımda bunu sesinde hissetmiştim. Tevafuklara inanırım. Asım’ın vefat tarihi 22 Temmuz 2020’ydi. İki yıl sonra, ertesi gün yani 23 Temmuz 2022 tarihinde ebedî âleme göç etti.

Hoca’lığının hakkını hep verdi. Ankara’da yayımlanan iyi dergimiz Hece’nin Yayın Yönetmenliği’yi üstlenmişti. “Beşikten mezara kadar ilmin” peşindeydi. Edebiyatımızı, eserleriyle taçlandırdı. Çocukluğuna yaptığı yolculuklar muhteşemdi. Beyefendiydi, düşünürdü, bazı sözleri ise birer vasiyet gibiydi. Mesela onlardan birinde rehberlik ediyor, Müslümanlara yol ve ufuk gösteriyordu: “İçinizdeki İslam’ı gösterin. Çünkü İslam sizin üzerinizde görünmek ister. İman gizlidir İslam açık. İman kalptedir İslam zahirde.”

Gençler! Rasim Hoca sizi çok seviyordu, siz de bu muhabbete lâyık oldunuz. O büyük daveti aldı ama ruhlar ölmez. Yazarımız eserleriyle, fikirleriyle aramızda yaşamaya devam ediyor. İnanıyorum ki sizler onun hatırasını yaşatacaksınız. “Derdi olan insan kitap okur, derdi olmayan da kitap okuyarak dert sahibi olur.” diyordu. Siz de dertlisiniz. Kim bilir belki de şimdiden bulunduğunuz yurtlarda, evlerde, uğradığınız vakıf ve derneklerde “Rasim Özdenören Okumaları”na “Bismillah” dediniz. Dilediğiniz eserden başlayabilirsiniz: Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler, Gül Yetiştiren Adam, Müslümanca Yaşamak, Çok Sesli Bir Ölüm, Çözülme, Ruhun Malzemeleri, Yeniden İnanmak, Hastalar ve Işıklar, Yüzler, Kuyu, İki Dünya, Yaşadığımız Günler…Yolunuz aydınlık, bahtınız açık, istifadeniz bol olsun.

“Hoca”mızla son mektuplaşmamız ve bayramlaşmamız, 3 Mayıs 2022 Ramazan Bayramı’nda olmuştu. Kurban Bayramı’nda ise hastaydı, hastanedeydi. Babası eski İstanbullu ve Eyüp sultan’lıydı. Şimdi Rasim ağabeyimiz hem sevdiklerinin diyarında hem de aile büyüklerinin bulunduğu ‘gül bahçesi’ndedir. Bize düşen ise her zaman kendisini rahmetle anmak, fikirlerini anlamaya çalışmak, eserlerini okumak ve okutmak, misyonunu elbirliğiyle devam ettirmektir. Rabbim hepimizi bu ulvi vazifeye lâyık eylesin ve o kutlu meşaleyi taşımayı nasip etsin. Mekânı cennet, menzili mübarek, makamı yüksek olsun. Türkiye’nin ve İslam âleminin başı sağ olsun.