Ramazanı şiirlerle terennüm etmek
Ramazan-ı Şerif yine kendine özgü ruhaniyetiyle bu sene geldi ve gönülleri şâd etti. Bu sene koronavirüs dolayısıyla Kâbe’de, Mescidü’l Haram’da, Mescid-i Nebevi’de, Kudüs’te Mescid-i Aksa’da, camilerde, dergâhlarda, tekkelerde yaşanamasa da müminlerin evlerinde yine de bütün kutsiyetiyle idrak ediliyor Ramazan… Müminlerin gönlü hüzünlü, kalpleri kırık ama neylersiniz.
***
İbadetler ve zikirler sadece mâbedlerde yapılmaz, namazlar yalnızca
camilerde kılınmaz, yeryüzü bir mescit. Dualar her an, her mekânda edilir.
İnanç dünyamızda büyük yer alan Ramazanların medeniyetimizde
kökleşmesi, kültürümüzde öne çıkması ve edebiyatımıza yansıması son derece
tabiidir. Nitekim Divan edebiyatında Ramazaniyeler, bu ayla hatırlanan davulcu
manileri, tamamen Ramazan’a özel yazılmış dinî motifli şiirlerdir. En çok
Ramazaniye yazan şair Enderunlu Fâzıl’dır. Bu şairle birlikte Sabit, Nedim,
Sururî, Eşref Paşa, Zâtî, Şeyh Üftade, Koca Ragıp Paşa, Kâmi, Şeyh Galip, Bursalı İsmail Hakkı ve Enderunlu Vasıf da Ramazaniyeler kaleme almışlardır.
***
Klâsik Türk edebiyatının belli başlı bütün şairleri Ramazan ayını, mukaddes gün ve geceleri mistik duygu ve ifâdelerle dile getirmişlerdir.
Ramazan bir şölen havası içinde karşılanmıştır her zaman. Meselâ Vâsıf’ın şu
beyti Ramazan’ın görkemli bir şekilde karşılandığını göstermektedir:
“Sad şükr gelen mâh-ı şerif-i Ramazândır
Hakk'ın ni’am ü rahmeti mebzûl-ı cihandır”.
***
16. yüzyıl Divan şairlerinden Yahya Bey’in de Ramazan hakkındaki şu beytini
okuyoruz:
“Günümüz gün gibi türlü zevâl ile geçer
Kadrimiz bilmediler nite ki mâh-ı Ramazan”
-------------------------------
İKİNCİ BAŞLIK
Oruç ayı geldi yine
Ramazan ayı Divan şairleri kadar tekke ve halk edebiyatı şairleri
tarafından her sene coşkuyla karşılanmış ve merasimle uğurlanmıştır. Şeyh
Üftade Hazretleri de şiirinde Ramazan’ı sevgiyle anmakta, muhabbetle
karşılamaktadır:
“Âşıklara edin selâm
Oruç ayı geldi yine
Rahmet denizi cûş edip
Âlemlere toldu yine”
Ramazan ve manevi iklimi, sadece eski edebiyatımızda değil, hem
Tanzimat, Servet-i Fünûn ve Cumhuriyet dönemlerinde, hem de günümüz
modern Türk edebiyatında da en çok işlenen konular arasındadır. Namık Kemal,
Mehmed Âkif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı ve Necip Fâzıl Kısakürek gibi usta
şairlerin oruç ve Ramazan’la ilgili hâfızalarda yer eden şiirler yazdıklarını
görüyoruz. Yahya Kemal “Atik-Valde’den İnen Sokakta” isimli şiirinde, bir
Ramazan gününü şu canlı mısralarla tasvir eder: “
İftardan önce gittim Atik-Valde semtine
Kaç def'a geçtiğim bu sokaklar bugün yine
Sessizdiler. Fakat Ramazan mâneviyyeti
Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti.”
Beyatlı, “bu ferahlı ve temiz âlemi” tasvir ederken, şiire şöyle devam eder:
“Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer;
Bakkalda bekleşen fıkara kızcağızları
Az çok yakında sezdiriyor top ve iftarı.”
Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün;
Bir top gürültüsüyle bu sahilde bitti gün
Top gürleyip oruç bozulan lâhzadan beri,
Bir nurlu neş’e kapladı kerpiçten evleri.”
-----------------------------
ÜÇÜNCÜ BAŞLIK
Her günümüz
ayrı Ramazan
FOTO: NAMAZ
Beş Hececilerden Faruk Nafiz Çamlıbel, millî şiirleri kadar manevi
dünyamıza dair kaleme aldığı şiirleriyle de tanınıyor. Ramazan’ı andığı şu
dörtlüğünde ömrümüzün her gününün Ramazan kudsiyetinde olması için dua
eder ve şöyle der: “Alnımız secdede bulsun bizi her lâhza ezan / Ve hazin
ömrümüzün her günü olsun Ramazan / Zikrimiz Arşı geçip fecre kadar
yükselsin / Mâveralardan ümîd ettiğimiz ses gelsin”
Millî ve dinî motifli şiirleriyle tanınan Arif Nihat Asya, bir şiirinde iftar
saatinin neşesini şu mısralarla dile getiriyor: “İftar topu aksedince İhsâniye'den / Seslendi ezanlarım, Süleymaniye'den / Altında ve üstünde yanıp bin kandil / Nur indi civara Nuruosmaniye'den”
Arif Nihat Asya, “Dua” isimli şiirinde de “Yarının yollarında yılları da /
Ramazansız bırakma Allahım” der. Tahsin Nahid, F. Cemal Oğuz Öcal,
Gültekin Samanoğlu, Bekir Sıtkı Erdoğan, Mehmet Zeki Akdağ ve Yahya
Akengin Ramazan iklimini şiirlerine taşıyan şairlerimizden sadece birkaçıdır.
Günümüz şairleri de Ramazan’ı, orucu ve bugünlerde yaşanan manevi hazzı
dile getiren şiirler kaleme almaktadır.
-------------------
KUTU
İFTARDA BEKLEYİŞ
Gün vurmuş şadırvana sular bir hoş
Sanırsın bozacaktır şırıltısı niyetleri
En tembel adımlarla yürür tepede güneş
Açlık ve susuzluk içinde düşüncelerden
Süzülür nurlu benizlerin şerbetleri
Akşam bir sıladır yola çıkıp seherden
Yolu beklenendir yürümekle varılmaz
Sabrın hararetli sularında geçitler
Bir daralır bir genişlerki akşam
Hatırladıkça çoğalan naz
Akar yüceden bulutlar iftara doğru
Her sofra bir hasrete açılan sinedir
Bitkin bir bedende saklayıp huzuru
Bir serin gölgeye inen düşüncedir
Gün batımlarıyla doğan saadet ne uzun
Gökte beliren ilk yıldız bakarak
Seninle bir inancın lokmasını paylaşmak
Şehrayin olur çarşılarında ruhumuzun
Yahya Akengin
---------------