Ramazan'da Şehadet
Türkiye, dün sabah acı bir olaya uyandı. Hainler, İstanbul Vezneciler'de bombalı bir aracı patlattılar. Şehitlerimiz ve yaralılarımız var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet ve mağfiret, yaralı polislerimize ve vatandaşlarımıza acil şifa dilerim. Cenab-ı Allah bu mübarek gün ve geceler hürmetine, ülkemizin dahili ve harici düşmanlarına fırsat vermesin. İnsanlarımızı bu tür saldırılardan muhafaza etsin.
Mübarek Ramazan ayının ikinci günü gerçekleştirilen bu iğrenç saldırı, teröre ve teröristlere olan nefreti bir kat daha arttırmıştır. İnsanlık düşmanı bu güruh, şüphesiz lanetli kalmaya devam edecektir. Ama burada bir husus var. Hala terörizme destek çıkan, Güneydoğu'muzu kana bulayanları 'hendekçi arkadaş' ilan edenler var. Kanaatimce asıl tehlike bu! Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde barınan ve terör örgütlerini kınamayan, daha açık söyleyelim onlara kol kanat gerenler var. Bu işbirlikçiler meclisten temizlenmeden bu tedbirler kar eder mi? Gerçi Meclisimiz görevini yaptı ve teröristlerle işbirliği halinde olanlara Devletimizin dokunacağı kesinleşti. Ama bu bir an önce olmalı ve hainleri teşvik edenler bir an önce cezalandırılmalıdır.
Böyle durumlarda genelde insanlar evlerine kapanır. Esnafsa işyerini açmaz, öğrenciyse okuluna gitmez, kimse dışarı çıkmak istemez. Yanlış. İşte kanlı teröristlerin istediği de tam olarak budur. Toplumda korku meydana getirmek. Psikolojik olarak halkı sindirmek. Kitleler korkmalı, ürkmeli ve içine kapanmalı. Eylemden sonra bunu sağladıklarında görevlerini yaptıklarına inanıyorlar. Onları sevindirmemeli, sinmemeli ve normal hayat devam etmeli.
Türkiye bugün hepimizin gözü önünde kirli bir kuşatma altında! Geçmişte dünyada milyonları katleden, masum insanlara soykırım uygulayan ve bugün kimsenin yüzüne bakmayıp utanç duyması gereken ülkelerin parlamentoları edepsizce 'hayasız akın'lar düzenliyor ve bizi mahkum etmek istiyorlar. Ülkemize iftiralar atılıyor ve hayali bir katliamla bizi, Türkiye'yi mahkum etmek istiyorlar. Bunu bilerek, isteyerek, bilinçli ve kasıtlı olarak yapıyorlar.
Dün Japonya'da, Vietnam'da, Kırım'da, Afganistan'da, Bosna Hersek'te, Irak'ta, Mısır'da, Suriye'de masum kanlarını akıtan, insanlık suçu işleyen bazı gelişmiş ülkeler, bugün yine işbirliği halindeler. Çeşitli bahanelerle, bilhassa İslam ülkelerine giriyor ve bu topraklarda hakimiyetlerini devam ettirmeye çalışıyorlar. Göz diktikleri son ülke Türkiye. Ama nereye ve ne zamana kadar? Eli kirli, yüzü kanlı, yüreği kinliler, hala ihanet tuzakları kurmaya devam ediyor.
Böyle zamanlarda inadına kenetlenmek gerek. Moralleri yüksek, şuurları açık tutmak lazım. Korku imparatorluğu kurmak isteyen hainlere karşı millet olarak teyakkuz halinde olmalıyız. Devlet millet bütünlüğü böyle zamanlarda daha çok pekişmeli. Türkiye'mizin, Devletimizin, Cumhurbaşkanımızın aleyhinde hakaretamiz konuşanlar, ülkemizi dışarıda şikayet edenler sorgulanmalıdır. Bazı muhalefet liderleri dışarıda Türkiye düşmanlarıyla iş tutuyorlarsa bunun hesabını derhal vermeliler. Bu görüşmelerden sonra 'soykırım yalanları' meclislerinden geçiyorsa işbirlikçiler araştırılmalıdır.
Elbette Türkiye zor günlerden geçiyor. Ama çok daha büyük badireler atlatmış bir milletiz. Allah'ın izniyle terör belasının da üstesinden geleceğiz. Çanakkale'de, İstiklal Savaşı'nda yedi düvele meydan okuyan kahramanların torunlarıyız şükürler olsun. Bugün de aynı güç, iman, moral ve ümide sahibiz. Dışarıdaki düşmanlarımızı alt etmek kolay, ama içeridekiler daha sinsi ve karanlık yüzlü. Önce onları etkisiz hale getirmek gerek.
Devletine, devlet adamlarına, güvenlik güçlerine kin kusanlar millet düşmanlarıdır. Bu böyle biline! Onlara fırsat verilmemeli. Hala bölücülük yapan, halkı parçalamak isteyen bazı gazete müsveddeleri var. Manşetlerine bakıyorsunuz, şaşırıyorsunuz. Bunlar Türk basını olabilir mi? Rus, Alman, İngiliz, Fransız gazetelerinin Türkçe versiyonları adeta. Sözümona gazetecilik yapıyorlar, ama adamlarda devlete saygı, millete sevgi kalmamış. Sürekli kin kusuyor, düşmanlık pompalıyorlar. İhanet şebekeleriyle işbirliği halindeler.
Oyun büyük, hesap ortada. Ama iç ve düş düşmanlarımız bilsinler ki asla sinmeyeceğiz. Artık kenetlenen Devletimiz ve milletimiz, kim olursa olsun hiçbir haine taviz vermeyecektir Allah'ın izniyle. İmanlı olan ümitsiz olmaz. Asıl imansızlar, yüreksizler ve hainler korksun!