Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Ramazanda duygu terbiyesi

Yâ Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine,

Kaldır aradan vahdete hâil ne ise

(M. Akif)

Bizi bir yıl sonra “Ramazan Ayı”na kavuşturan Rabbe hamd olsun. Milat gazetesinde ilk yazıma geçen sene yine ramazan ayında başlamış idim. Bir yıl boyunca “Mihenk” köşemden önce kendi kalbime seslendim. Okuyucularım, sesimin yankılarına eşlik ettiler. Var olsunlar. Geçen bir yıla dönüp baktığımızda dünya sürgününü tamamlayanlar oldu. Güzel yankılar bırakıp aramızdan göçenleri rahmetle anıyor ve ruhaniyetlerini her an hissediyorum. Dökülen 365 takvim yaprağının her bir sayfasına neler yazılmadı ki... Yaşadığımız her şey, yazdığımız hayat kitabımızdan başkası değildi. Bir gün elimize tutuşturulup “Haydi oku” denilecek olan hayat kitabımız. Kitabı sağ taraftan verilenlerden olmayı dileriz. Öyle der Allah: “Biri, amel defteri sağından verilenlerdir; ne mutlu o sağından verilenlere! Diğeri amel defteri solundan verilenlerdir; ne bedbaht o solundan verilenler!” Sonra devam eder ayet: “Önde olanlar; (erdem, amel ve ödülde) önde olanlar; İşte onlar nimetlerle dolu cennetlerde Allah’a en yakın olanlardır.” Yaratıcı, besleyici, yaşatıcı olan Allah’a yakın olmak... Saadetlerin en güzeli olsa gerek.

Bu ramazan başka güzel. Hem bahara hem ramazana “merhaba” diyoruz. Nefis, tümüyle muhalefet safında durmaya hazırlanıyor. O şer içinde şeri barındırıyor çünkü. Islahına çalışırsak hayr içinde hayr olur elbet. Öyleyse bu ramazan, kalpleri ıslah etmeye çalışalım. Çünkü onun ıslah edilmesi ile bedenimizin tüm azaları ıslah olacak. Bundandır ki kainatın efendisi; “Uyanık olunuz. İnsanda bir et parçası vardır ki o iyi olunca bütün duygular güzelleşir. O fesada uğrarsa bütün duygular iyiliğini kaybeder. İşte o et parçası kalptir.” Peki kalbimiz nasıl ıslah olacak? Sanırım takva tevekkül ve ihlasla. Çünkü Allah; Sözünde duran, günah ve haksızlıktan sakınan, takva sahibi kullarını sever. Sonra Allah, kullarının tevekkül etmesini ister: Şayet Allah size yardım ederse sizi yenecek hiç kimse yoktur. Sizi yardımsız bırakacak olursa (Allah’a rağmen) size yardım edecek kim vardır? Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler. Ve Allah’ın rızası ancak ihlas ile kazanılır. Bundandır ki Üstad, Bilirsiniz ve biliniz: Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçı, en metin bir nokta-i istinad, en kısa bir tarîk-ı hakikat, en makbul bir dua-yı manevî, en kerametli bir vesile-i makasıd, en yüksek bir haslet, en safi bir ubudiyet: İhlastır, der. Öyleyse takva, tevekkül ve ihlasın olmadığı kalp bozulmaya başlıyor, yapılan işler asıl manalarını kaybediyor demektir.

Bu ramazan, emrolunan vakte kadar yiyip içmeyerek “açlık duygusu”nu kontrol altına alacağımız gibi törpülenmesi gereken duygularımızı da gözden geçirip takvasız, tevekkülsüz ve ihlassız olan yönlerimizi kontrol altına alalım. Ramazan’da sadece yeme ve içme gibi fiziksel dürtülerimizi kontrol etmek değil, aynı zamanda oruç tutturacağımız başka duygularımız da vardır. Mesela öfkemizi iyilik yaparak kontrol altına alalım. Çünkü iyilik yapmak, dünyayı daha yaşanılır bir hale sokar. Kıskançlık, kin, nefret gibi duygularımıza oruç tutturalım. Egolarımızı eğiterek bir iç disiplin sağlamaya çalışalım. Ramazan ayı duygusal zeka farkındalığımızı artırıyor. Ramazan ayı, oruç tutmak, iftar sofralarında buluşmak, anlayış, iletişim, sevgi, hoşgörü ve dayanışma yoluyla duygusal zekamızı artırmak ve otokontrolümüzü sağlamak için harika bir fırsat.