Ramazan'da çocuk olmak

Çocuk olmak, Ramazan’da… Manevi iklimin ilklerini yaşamak ruhunda... İlk defa sahura kalkmak, gecenin en mahmur deminde sırf Allah rızası için uykundan feragat edip sahura kalkmak… Yapması gerekirken yapmayan büyüklerinin yerine oruç tutmak için hazırlık yapmak. Sofrada çay kaşığının sesine sesini karıştırarak çocuk saflığıyla “Anne, yarın orucumu bozmayacağım ve akşama kadar tutacağım.” sözüne sadık kalabilmek için kendine telkinde bulunmak. “Bismillah” ile başladığı sahur sofrasından “Elhamdülillah” diyerek kalkmak. Sonra temiz bir kalp, saf bir dille seher vakti bülbüller ile ilk oruca niyet etmek… Meleklerin selama durduğu masumiyettir.

İki minaresinin arasına “Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan!” yazılı mahyanın bulunduğu camiden okunan sabah ezanını iliklerinde hissederek, tüm dünya uykudayken namazın uykudan daha hayırlı olduğuna şahitlik etmek… İhlasın en güzel örnekliğine şahit oluyor melekler bu gece. Rahmet sel olmuş, yağıyor gökten yeryüzüne… Allah’ım, ne güzel bir zaman, bu zaman… Bir çocuk ilk orucuna niyet ediyor ve ilk sabah namazını kılıyor. Birazdan verilen sözün tutulma vakti geliyor, tutulacak ilk oruç ile beraber. Bu bir ‘tekne orucu’ da değil! Artık büyümüş bir çocuğun büyüklüğünün resmi…

Uykudan fedakârlıktan sonra şimdi de verilen söze sabrederek sadık kalma vakti… İmsak başladı, gayrı iftara kadar sabır. Allah’ı mutlu eden çocuğu Allah da görmez mi sandın. Gün içinde Allah’ın ikramı geliyor ve çocuk üzüntüyle koşarak annesine “Anne, oruçlu olduğumu unutarak su içtim, orucum bozuldu.” diyor gözleri dolarak. Annesi günün kahramanı evladını: “Yavrucuğum üzülme. O, Allah’ın sana bir lütfu, bir ikramı. O, bilerek sana unutturdu. İlk gün hediyesi olarak düşün bunu.” sözleriyle teselli ediyor. Çocuk kalbini derin bir huzur ve mutluluk kaplıyor. Sözünün yere düşmemiş olduğunu anlıyor ve: “Allah’ım ikramın için teşekkür ederim.” diyor.

Ve şimdi vakit iftara duruyor. Sabrın sonundaki ödül bekliyor çocuğu. Beklemenin ne demek olduğunu öğreniyor. Minarelerden yükselen “Allahû Ekber” sesiyle başlıyor duaya: "Allahumme leke sumtu ve bikeamentu ve aleyketevekkeltuvealarizkukeeftertu."(Allah'ım senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım. Sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açıyorum.)Bir baba için en mutlu an ve gönül dolusu “Allah kabul etsin.” duası düşüyor avuçlara dilinden, buğulu gözlerle.

“Haydi, gidelim teravihe.” Teravih, bir çocuk kalbinde cami avlusunu dolduran kahkaha, neşe, sevinç demek. Apartmanlar arasına esir ettiğimiz çocuklarımızın avluya çıkıp nefes alması gibi bir şey. Geleceğimiz için umutlu olmamızın vesilesidir, çocuklarımızı görmek camilerde.

***

Bir önceki dönem Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in“Camide cemaatle namaz kılarken arka saflarda gülüşen çocukların sesleri yoksa gelecek nesiller adına korkun.” ve “Çocuklara kötü davranacaksanız camiye gelmeyin.” sözleri bize gösteriyor ki, camiye evvela çocuklarımızı götürmemiz gerekiyor. Ramazan ayında başlayacak olan cami sevgisi, namaza ilgi, cemaatle birlikte saf olma çocuklarımızda gelecekleri adına güzel hatıra ve umut olacaktır.

Ramazan büyükler için ne kadar kıymetli ve manevi bir iklim ise elbette ki çocuklar için de öyledir. Ramazan, ruhumuzun temizliğinin vesilesidir. Bir de tertemiz ruhlu çocukların hayatlarına dokununca onları melekleştirir.

Dünyanın içinde bulunduğu karanlık gitgide daha da zifiri bir hal alıyor. Karanlıkları aydınlatmak için manevi iklimlerin bizi kuşatmasına ihtiyacımız var. Bununla birlikte çocuklarımıza temiz bir gelecek ve huzurlu bir dünya bırakma zorunluluğumuzda olduğunu unutmamalıyız. Bizim kirlettiğimiz dünyayı çocuklarımızın temizlemesini beklemek en büyük adaletsizlik olur. Bu açıdan çocuklarımıza karşı sorumluyuz.

Bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için Ramazan bize en büyük nimet. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayı geldiğinde çocuklarımızın heyecanı bizden kat be kat fazla olur. O temiz ruhlarını manevi iklimin güzellikleri ile doldurmak için bugün eyleme geçme vaktidir.

Ramazanda çocuk olmak için belki büyüdük, ancak Ramazanla çocuk olmanın yaşı yoktur. Gelin bu Ramazanda çocuklarımızla çocuk olup Ramazanla da kalbimizi bir çocuk kalbi gibi saf ve temiz kılalım.

Tuttuğumuz oruçlarımızın kalbimizin temizliğine ve yumuşamasına vesile olması ve Ramazanda çocuk kalabilmek duasıyla…