Ramazan zanlarımızı da bitirsin
Kalplerin
kötü duygularından biridir zan. Kalplerimizionarmak, sık sık bakıma almak gerekir.
Ramazan’ı buna milat kabul edip, iyiliğe güzelliğe yol veren pencereler
açmalıyız.
-Bir
insan hikayesinden esinlenerek-
‘’İyi biriydi
aslında.
Her canlı
fıtrat üzere doğar. Gencecik bir fidana döndü. Yıllar geçiyordu. Zaman ve hayat
içinde yerini aldı.
Türlü insanlar, türlü imtihanlar ve
mücadeleler…
Dostluklar,terk
edişler,sevgiler,öfkeler…Yaşı ilerledikçe hakkın mesajlarına uzak kalbi dünya
vehmiyle doluyordu.
“Benim hakkımda eşime neler anlatmıştır acaba?”
dedi kayınvalidesi için.
“Aslında var ama vermiyor biberi “dedi
komşusu hakkında.
“Zehra Hanım mı, işi yok fakat misafir
almamak için bahaneydi işi.” dedi.
“Sevmiyor ama seviyor gibi görünüyor, kim
bilir ne işler çeviriyordur, gezip tozmuştur o! vs.…Zanlar…Zanlar…
Her bir zan
gün/ahtı. Ve bir kara leke olarak düşüyordu, hayatını eviren çeviren, vücudunun
nadide parçası yüreğine.
Acıtıyordu
aslında kalbini,hırpalıyordu,farkında değildi. Ruhuna yayılan virüsten ve
fıtratı dalga dalga bozduğundan habersizdi… Fıtrata aykırılık böyle başlardı
zaten. Sinsi ve gizli ilerlerdi bu virüs.
Karardıkça
yürek sevemez oldu insanları. Şüpheli birer sanıktı çoğu. İyi dediği kişilerde
bir süre sonra düşüyordu gözünden, arası bozuluyordu zanları yüzünden.
Gittikçe
çevresindeki insanlar kayboldu birer birer. Yüzeyseldi ilişkileri artık. Canı
gönülden kucaklayacağı ve onu kucaklayacak dostu arkadaşı kalmamıştı. Zan kusan
yürek yüzüne de yansıdı. Karardı, gözleridonuklaştı, yüzüasıklaştı, en kolay
sadaka gülümsemeyiterk eyledibedeni.
Ve buhranlar…
İç dünyasındaki yalnızlık ve psikolojik huzursuzluklar…
Oysaki Allah
Hucurat /12’de;
“Ey iman
edenler zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.
Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin.
Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundantiksindiniz
halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet
edendir.”
Buyrulur.
Şu kısacık
dünyada huzurlu bir yaşam için çıkarmalıydı kötü zannı hayatından. Çünkü hayat
insanlarla ve güzel etkileşimle anlamlıydı. Zaman; hayırlı paylaşımlar ve güzel
dostluklarla, dertlerle dertlenme, yardımlaşma ile bereketli olurdu.
Olumsuz
iletişime başlangıç sağlayan suizannın önüne geçmeliydi ruh.
Sevmeliydi yaratılmışları.
Zarar göreceği kişilerle güzellikle ayırmalıydı yollarını.’’
Bu hikaye
belki de nicelerinin hikayesidir de…
Çocuklarımıza öğretmekle başlayacağımız
güzel düşünme erdemi, insanları canlıları sevmeyi önemsetme, suizannı ortadan
kaldırabilecek gönül eğitimidir.
İyi niyet
beslediğimiz insanlarda varsa bile bize dair suizanlar, bizim iyi
düşüncelerimiz belki de onun tedavisi olacaktır Allah’ın izniyle.
“Hayır, onun
yalan söyleyeceğini sanmıyorum” dediğimiz şahıs ona verdiğimiz itibarla terk
edecektir belki de o kötü hasleti.
İyilik adına, sevgiadına. Toplumdaki güzel birliktelikler,
sağlıklı ilişkiler adına suizandan kaçınalım. Fıtrat temiz kalsın.Hüsnü
zanlarımızın ışıltısıyla berrak berrak olalım.Yüreğimiz,yüzümüz,gözlerimiz
ışıldasın sevgiyle...
Zan ’sız iyi
niyetler, insanlık için ve Rabbe kullukta attığımız ahlaki değerlerin başında
yer alsın.
Arkası da
daha nice güzellikler getirir, vesselam