Ramazan, Soykırım, Seçim
Siyonist Soykırım’ın bütün acımasızlığı ile vurduğu Gazze’den bir sahne:
Tarihteki en acımasız soykırımlardan biriyle karşı karşıya
kalan, evlâtlarını, eşlerini, kardeşlerini, dostlarını kaybeden, açlığın pençesinde, hayata
tutunmaya çalışan bu güzel insanlar, Ramazan’a hazırlanıyorlar.
Enkaz yığınlarının istila ettiği sokaklarını süpürüp,
temizlemeye çalışarak…
x
“Yedi Düvele” meydan
okumak, “Yedi değil, yetmiş yedi düvele” İman’ın yenilmezliğini haykırmak!..
Bir Dost’um, “Gazze’deki
Müslümanların yardıma ihtiyaçları yok! Onlara yardım etmeyen Müslümanların
yardıma ihtiyaçları var!” demişti.
Hepimiz öleceğiz nasılsa, bir gün önce ya da sonra.
Yaptıklarımızla, yapmadıklarımızla gideceğiz ve dünya
hayatımızdaki her anın hesabını vereceğiz.
Kim ne yaparsa, öncelikle kendisi için yapar!..
Tarihteki en büyük soykırımlardan biri yaşanırken, biz ne
yaptık, ne yapıyoruz?
Ramazan’a gireceğimiz gece, bir Dost, “Bizdeki kanallara
bak!” dedi;
“Siyonist soykırımı
finanse eden içecek markasının reklamı dönüyor!”
Vah ki vah!..
Mübarek Ramazan
Ayı’na girdik, böyle bir ruh haliyle.
Kendimize gelmemize vesile olur İnşaAllah bu Mübarek Ay.
Kalbimizle buluşmamıza…
Mesele burada; kalp ile beyin.
İkisi bir araya gelmeyince, güzel neticeler çıkmıyor.
Biz, reel-politik takılıyoruz hayata.
Çok rasyonel!..
İmanla, aşka, heyecanla yola çıkan küçük orduların, binlerce
kat güçlü ordular karşısında galip gelebilmesi “tarihte” ya da “kutsal metinlerde” kalmış sanki!..
O kadar ki, geçtiğimiz günlerde canlı yayında karşı karşıya
geldiğimiz kıymetli, samimi dostumuz, “Gazze işi bitmiştir, Siyonistler işi
bitirdi!” gibi cümleler kullandı.
Olabilir mi böyle bir şey?
Zulüm pâyidar olabilir mi?
X
Biz Kur’an’daki Müslümanlar olabilirsek, asla yenilmeyiz!..
Gazzeliler yenilmez!..
Bu halimizle biz yenilebiliriz!
Kalpte kaybeden sahada da kaybeder!..
Bugünler fırsat günleri…
Bakın, memlekette seçim var.
Gazze gündemi örten seçim.
“Kalp ve akıl
birlikte hareket etmeli, birbirlerine destek vermeli” demiştik.
Seçim hırsı, heyecanı, kalbimizi karartmamalı.
Gazze, gündemden düşmemeli!
X
Bir de…
Bu süreçlerde, gıybet, iftira tavan yapar…
Öyle bir oyun ki demokrasi;
köylere kadar bölüyor toplumu.
Köylerde bile bir muhtarlık için neler neler yaşanıyor…
Köylerde, beldelerde, ilçelerde, şehirlerde, büyük şehirlerde…
x
Demokrasi inancında sonuca ulaşmak için her şey mubah.
Biz emredilen ise:
“Emrolunduğun gibi
dosdoğru ol!”
Efendimiz’e(s.a.v.) “Beni
ihtiyarlatan ayet!” dedirten!..
X
Ramazan’da soykırım var.
Ramazan’da seçim var.
Biz hesap gününe yürüyoruz.
Belki yarın, belki yarından da yakın!..
Bugünler…
Aklımızla, kalbimizi buluşturabilmemiz için fırsat günleri.
“Kör” akıl, (daha doğrusu zekâ) “İlle de daha fazlası”
diyor.
Akıl ile kalp bir
araya gelince…
“Hayırlısını” diliyor.
Güzel işler, doğru işler ve güzel netice İnşaAllah.
"Kem âlât
ile kemâlât olmaz." (Kötü, yanlış
vasıtalar ile güzelliklere ulaşılmaz.)
İki
kere iki de, her zaman dört etmez!..
x
Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyorum dostlar.