Ramazan-ı Şerifin barındırdığı güzellikler
Ramazan, her türlü günahı terk ederek ruhumuzu esaretten kurtardığımız ve böylece huzur bulduğumuz; hâlimizi Rabbimize arz ederek aczimizi itiraf ettiğimiz; riya, kibir ve haset gibi manevî hastalıklardan kurtulmaya çalıştığımız bir şifa ayıdır. Ramazan, hayır ve hasenatımızla, fakir, yoksul, kimsesiz, garip ve muhtaçların dertlerine derman olarak; cimrilik ve bencillik hastalığımızı tedaviye yöneldiğimiz bir merhamet ayıdır. Ramazan; hidayet rehberimiz Kuran-ı kerimi daha çok okumaya ve tefekkür edip yaşamaya çağrıdır.
Ramazan, sahuruyla,
iftarıyla yuvalarımızda huzur ve berekettir. Beş vakit namazın yanında
kıldığımız teravihlerle bedenimize sıhhat, ruhumuza sükûnettir. Zekât, fitre ve
sadakalarımızla; yakınlarımız, komşularımız ve bütün kardeşlerimizle aramızda
bir muhabbet vesilesidir. Ramazan; Kuran, sabır, şükür, tövbe ve tefekkür
ayıdır. Ramazan, bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini içinde barındıran en
şerefli aydır. Ramazan ibadettir, berekettir, mağfirettir, taattir, hayır ve
hasenattır...
Ramazan, kötü
alışkanlıklara son verme, iyiden ve güzelden yana yeni sayfalar açma
fırsatıdır. Bu mübarek ayda, hayırlı işlerde yarışır, iyiliğe yatırım yapar,
kötü sözden ve kötü işten uzak dururuz. Bu ayda; birlik, beraberlik ve
kardeşlik duygularımızı gönülden hissederiz. Böylece aramızdaki sevgi ve saygı
bağları güçlenir. Ramazan, bireysel anlamda arınma ve yenilenme bilincimizi,
sosyal boyutta ise, yardımlaşma ve dayanışma duyarlılığımızı gözden
geçirdiğimiz bir muhasebe mevsimidir.
Maddi yönümüz kadar
mânâ dünyamız için de şifa kaynağı olan Ramazan ayı, hayatı anlam ve amacından
uzaklaştıran anlayışlara karşı güçlü bir varoluş bilinci inşa eder. Müminin
anlam dünyasını adalet, merhamet, muhabbet, tefekkür, ihsan, ikram, sabır,
metanet, şükür ve tevbe gibi ulvî değerlerle donatır. Oruçla birlikte
inananların gönül dünyasında kibir, enaniyet, hırs gibi menfi duyguların yerini
tevazu, samimiyet ve kanaat gibi erdemler alır. Ramazan, iyi olmayı ve iyilik
yapmayı müminin karakterine nakşeder. Müminin hayır ve hasenatla; mahzun ve
mahrum gönüllere yaklaşma çabası, onu Rabbi’ne ve Yaradanı’na yaklaştırır.
Oruç ibadetinin
özünden bir parça olan takvâ, her boyutuyla dünyevî ve uhrevî hayatı kuşatan
bir hak bilinci ve bu bilincin davranışa dönüşmüş hâlidir. Zira dünyada kâmil
insan olmanın ve erdemli bir toplum inşa etmenin, âhirette ise cehennemden
kurtulmanın ve ebedî huzura ulaşmanın ön şartı bu bilinci canlı tutmaktır…
Evet Ramazan orucunun
hikmetlerinden biri de her türlü kötülükten ve günahtan uzak durmaktır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Oruç bir
kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin, kavga
etmesin. Ona birisi sataşır veya söverse, ‘Ben oruçluyum!’ desin.”
Esasen oruç, sadece
midemiz ve yeme içme arzularımız üzerinde bir kontrol sağlamayı değil bütün
azalarımıza sahip olmayı öğretir. Efendimiz aleyhisselam; orucu,
olumsuzluklardan ve kötülüklerden koruyan bir kalkana benzetir. Bu yönüyle
oruç; yalan, gıybet, kötü söz ve kavga gibi fıtratı tahrip eden şeylere karşı
insanın istikametini muhafaza eder.
İbadetlerin bize
sayısız faydaları vardır; namazlarımız, zekatlarımız, oruçlarımız, dualarımız,
mukabelelerimiz, hatimlerimiz ve sadakalarımız manevî olarak bizleri güçlü
kılan, kalbimizi arındıran, umudumuzu artıran ve zorlukların üstesinden gelmede
bize güç veren nimetlerdir.
Öyleyse gelin;
dilimizi, kalbimizi, beynimizi ve bütün
hayatımızı Ramazanın getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kuran-ı kerimi
okumaya ve O‘nu anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan
gönül ve zihin dünyamızı Kuran-ı kerimin nuruyla tamir edelim. Yalnız midemize
değil dilimize, elimize, gözümüze, gönlümüze, hülasa bütün uzuvlarımıza oruç
tutturalım. Elimizi, dilimizi, gözümüzü, aklımızı ve kalbimizi bundan böyle
günahlardan korumaya söz verelim.
Gelin yorulan
ruhlarımızı, Ramazan-ı şerifle teskin edelim. Bunalan gönüllerimize Rabbimizden
inşirah dileyelim. Özümüze ve fıtratımıza yönelip kulluk şuurumuzu
kuşanalım. Sabır ve merhamet, kanaat ve
şükür bilincimizi artıralım.
Bu mübarek ay; gönül
ve zihin dünyamıza şifa olsun, her türlü sıkıntı ve hastalıktan bilhassa
yaşadığımız bu çetin salgından tez kurtulmamıza vesile olsun inşallah…