Ramazan fırsattır

Orucun hedefi takvadır. Yani oruç tutan Müslümanların muttakilerden olmasıdır. İnsanın sakınarak; her yaptığının hesabını vereceğinin bilincinde olarak yaşamaya gayret etmesidir.

Bu sene yine dünyanın yaşamakta olduğu salgının etkisiyle evlerimizde daha çok zaman geçireceğiz. Camilerimizde cemaatle teravih namazı kılınmayacak. Bu durum bir yönüyle hüzne sebep olurken diğer yönüyle bize, kendimize yönelme fırsatı veriyor. Kendimize ve ailemize yönelme.

Rabbimizin iki temel esas üzerine bina edildiğini ifade buyurduğu ailemize yönelecek dikkatimiz. Meveddet ve merhamet üzere kurulan ailelerimiz için Ramazan bir yenilenme fırsatı olacak.

Hep konuşup da bir türlü uygulayamadığımız aile saatini Ramazan ayında titizlikle hayata geçireceğiz: Birlikte kılacağımız teravih namazları, birlikte okuyacağımız mukabeleler ve birlikte istifade edeceğimiz sahurların bereketi.

Aramızda namaz kıldırabilecek kadar Kur’an okuyanlarımız imam olacak. Hatalarına takılmayacağız. Özellikle gençlerimizin şevkini kıracak davranışlardan uzak duracağız. Birlikte dualar edeceğiz. Kafiyesine, seciyesine takılmadan dualar edeceğiz. Samimi ve içten dualar…

Mukabele alışkanlığımıza güzellikler ekleyeceğiz. Her gün okuduğumuz cüzden hiç olmazsa bir bölümünün, birkaç ayetinin anlamını, tefsirini de okuyacağız. Anladıkça göreceğiz ki Kur’an-ı Kerim, hayattan bahsediyor; ticaretten, aileden, mirastan bahsediyor. Yani bizden bahsediyor. Bize hayatı nasıl yaşamamız gerektiğini anlatıyor.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Sahura kalkın, zira sahurda bereket vardır.” buyururlar. Sahurdaki bereketi yalnızca sofrada yediğimiz gıdalarda aramamak lazım herhalde. Muttaki müminlerin özelliklerinin anlatıldığı Zariyat suresinde sahurun yani seherin bereketinden istifade etmenin başka yolunu da gösterir Rabbimiz: “Muttakiler, Rablerinin kendilerine verdiklerini alarak cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar. Çünkü onlar daha önce güzel davranışlar içindeydiler. Onlar gecenin az bir kısmında uyurlardı. Seher vakitlerinde Rablerinden bağışlanma dilerlerdi.” (Zariyat, 15-18)

Sahurun/seherin bereketinden istiğfarla, duayla ve teheccütle de istifade edeceğiz.

Hayatın gayesi Allah Teâlâ’ya kulluktur. Kısa dünya hayatı ebedi cenneti kazanmanın tek yoludur. Kulluğumuz olmazsa Rabbimizin katında değerimiz de olmaz. Ramazan hayatın nasıl yaşanması gerektiğini öğretiyor bize:

Rabbimizin hoşlanmadıklarından sakınarak…

Mağfiret ve cennetine koşarak…