Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2494.42
BIST 100
9507.13
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Nisan 2022

Ramazan akletme ayıdır

Maddi ve manevi pisliklerden temizlenme ayı Ramazanı bir kez daha hanelerimizde misafir ediyoruz. Pandemi yüzünden insanların birbirlerinden kaçtığı bir atmosferden ABD’nin yaratıcı kaos planını uygulamak için tetiklediği Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle enerjiden, gıdaya bir çok ihtiyacını tedarik edemez duruma sürüklenen insanlığın tek beklediği şey ise huzur ve barışın getireceği istikrar ortamı.

Yaratıcı kaos sadece hedef ülkelerdeki diplomatlar, büyükelçiler tarafından oluşturulmuyor. Ticaretten siyasete, yerel yönetimlerden kamudaki işbirlikçilere, sivil toplumdan dini cemaat yapılarına hatta ve hatta terör örgütlerine kadar varan geniş bir yelpazede hükümetleri ülkeleri lehine iş yapamaz hale getiriyorlar. Yıllardır erken seçim kehanetiyle kaosa odun taşıyan güdümlü muhalefetin 6 ayaklı masa bildirgesini bir büyükelçinin redakte etmesi şaşırtıcı gelmemiştir hiçbirimize. Türkiye, Ukrayna’da barışa imkan tanımak için İstanbul’da Rus ve Ukrayna taraflarını bir araya getirirken, Kanal İstanbul’u yaptırmamakla efendilerine sadakatini göstereceğini sanan İmamoğlu’nun 25 kişilik AB delegasyonuyla Şişli’de bir otelde buluşması tesadüf olmasa gerek.

Konuklarına Barış Pınarı harekatını yapan Türkiye’ye örtülü veya açıktan silah ambargosunu niçin uyguladıklarını sormaktan aciz ANAP kökenli sözde milliyetçi İmamoğlu, hükümetin Ukrayna politikasından şikayet ederek, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut’a, ‘Bu savaşla, otoriter rejimlerle özgürlükçü rejimler arasındaki ayrışma iyice belirginleşmiştir. Arzumuz, Türkiye’nin tarihin doğru tarafında yer almasıdır” diyerek, Rusya ile ilişkilerin kopmamasından destekçisi Akşener gibi şikayet ediyor. Gücü eline geçiren otokratik ve popülist siyaseti bitirecek değişime hazır olmaları sinyali çakarak Erdoğan’a karşı kendisini desteklemelerini istiyor büyükelçilerden.

İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde kitabını tanıttığı İnönü’nün yolundan gittiğini deklere ediyor. Malum İnönü, Marshall yardımları karşılığındı Türkiye’yi ABD’nin kucağına oturtmuştu. O Marshall, Türk toplunu nüfuz edilemeyen çoğunluk ve yaratıcı azınlık diye ikiye ayırıyor. Ve Rockefeller vakfı gibi vakıflara, Türkiye’nin batıya yakınlaşmasının ancak kendileriyle aynı vizyonu paylaşan ‘yaratıcı azınlık’ eliyle sağlanacağını belirterek, değişime liderlik edecek isimleri tespit edip önlerini açmalarını istiyordu. CHP’liler de bugüne kadar hep kendilerini yaratıcı azınlıktan saydılar. Rockefeller vakfı gibi vakıflardan fonlanarak büyükelçilerden aldıkları talimatlarla nüfuz edilemeyen çoğunluğun değerlerini aşındırmaya çalıştılar.

İmamoğlu’nun beğenmediği hükümetin Ukrayna politikası hakkında AB delegasyonu, diplomasi anlamında Fransa’nın yerini Türkiye’nin alması ‘Avrupa için trajik’ olduğunu ifade ediyor. Türkiye’nin başardığını başaramayan Fransa Askeri İstihbarat Direktörü General Eric Vidaud süreci yönetemediği için istifa etmek mecburiyetinde kalıyor.

Savaşın sadece Ukrayna’da devam ettiğini sananlara, Rus ordusunun Kuril adalarında büyük bir tatbikat başlattığını hatırlatmak gerekir. İmamoğlu’nun da tarif ettiği ABD güdümlü liberal demokrasiyi kurumlarıyla aşındıran Türkiye, Macaristan, Pakistan’a yönelik ekonomik ve sosyal saldırılar toplumların kabusu haline geldi. Macar Başbakan Urban en sağından en soluna 6 parti birleştirilerek oluşturulan muhalefet bloğu Türkiye’de olduğu gibi sandıkta devrilmek istenirken, tıpkı Erdoğan gibi ABD’nin yaratıcı kaosuna muhatap olan Pakistan Başbakanı İmran Han’a karşı da muhalefet birleştirilerek verilen gensoru önergesini Pakistan parlamentosu, ‘dış müdahale olduğu gerekçesiyle reddetti. Parlamento, Amerikalıların yazdığı ‘İmran Han giderse Pakistan affedilecek, aksi halde sonuçları olacak’ tehdidi içeren mektubu buruşturarak çöp sepetine atıverdi. Pakistan’ın sürükleneceği siyasi kaostan kurtarmak için meclis feshedildi. Ülke 90 gün içinde seçime gidecek.

Mektup demişken, ABDde 68 senatör, Dışişleri Bakanı Antony Blinkene bir mektup göndererek, BM İnsan Hakları Konseyinin Gazzede yüzlerce sivil Filistinli çocuk ve kadını katleden İsrail soruşturmasının durdurulmasını istediler. BM İnsan Hakları Konseyi üç kişilik bir komisyon kurarak Rusyanın Ukraynada işlediği savaş suçlarını soruşturuyor. İşte size demokrasi, insan hakları savunucuları, otokratik ve demokratik yönetim arasındaki fark. Ramazan oruç ve namazın yanında, tefekkür etme ve akletme, dostu düşmandan ayırt etme ayıdır.. vesselam..