Rahmeti ile geldi
Ramazan ikliminde olmanın tarif edilmez hazzı birçoğumuzda madden ve manen etkisini göstermiş durumda. Rahmeti, mağfireti ve bereketi ile geldiğinden olsa gerek uzun süre açlığa, susuzluğa rağmen içimizde tarifinde zorlandığımız güzel duygular hakim.
Tok insan açlık duygusunun ne olduğunun bu ayda tadıyor. Bedenini zararlı alışkanlıklarla kirletmiş bir insan, gün boyu, hatta bazen bir ay boyu sigara, alkol hatta uyuşturucu almadan rahat yaşayabiliyor. Biz hekimler hala bunun sırrına vakıf değiliz. Adam zil zurna sarhoş gezerken ramazan ayı ile birlikte ağzına alkol ve uyuşturucu cinsinden hiçbir madde koymadan bayramı ediyor. Yoksunluk tabiri ettiğimiz bağımlılıkla ilgili hiçbir şikâyeti de olmayabiliyor.
Dün akşam bir dostu sigara tüttürürken görüp böyle hastalarım var. Sen niye tüttürüyorsun diye sual eylediğimde hocam diye başladı” Stres, iş yük, ailevi sorunlar başladı” konuşmaya. Bana söyleyecek bir söz bırakmadan kendi savunma sistemi ile bendenizi konuşmaz eyledi. Böyleleri de var tabi ancak bırakanların azınlıkta olmadığını söylemek isterim.
Bir yıl boyunca kirlettiğimiz doku ve organlarımızı sayılı günlerde yıkayarak maddi ve manevi olarak temizlemenin etkisini oruç tutanların yüzünden okumak mümkün. Yüz kaslarımızdaki gerilim ve stres azaldığı için daha güven veren bir beden diline sahip olunuyor.
Tüm bu başarılar aciz ve iradesi zayıf insanın bu aya mahsus olarak kazandığı sabır silahından kaynaklı. Sabır silahı sanki bu aya mahsus olarak fonksiyon icra eden manevi bir kılıç ve kalkan. Çünkü başka zamanlarda genellikle işe yaramadığını hastalarımdan biliyorum.
Ramazan ayına mahsus sağlığımızla ilgili sırları anlamak ve anlatmak kolay değil. Oruç kalkanı ile sadece maddi bedenimiz temizlenmez. Manevi olarak üzerimizde bulunan kirlerde arınır. Hoşgörü, tevekkül, diğergamlık, isar, acizlik, sabır, verme hazzı gibi birçok temizlik malzemesi ay boyu temizler tüm kirlerimizi.
Açlık, susuzluk, yeme gibi dürtülerimiz sabır silahı ile tedavi edilir. Stres gerilim üreten hücreler ramazan ikliminde muhabbet hoşgörü ve fedakârlık üretmeye başlar. Midemiz karaciğerimiz istirahat etme fırsatını bulur.
Ramazan ikliminde kilo almamak için yeme dürtülerimizin dizginini elimizde tutmamız gerekiyor. Yoksa insan farkında olmadan bayrama 3-5 kilo fazla ile girebilir. Yeme alışkanlığındaki değişime hücrelerimiz alışana kadar yemede içmede ölçülü olmalıyız.
Tembellik uyku düzensizliği ve hareketsizlik gibi bu aya mahsus yapılan yanlışlarda kilo almamızın fitilini ateşleyebilir. Beyaz undan yapılmış pideler, yağlı beyaz şekerli tatlılar ve açlığın uyardığı iştah ile oturulan zengin ramazan sofraları biz farkına varana kadar sağlığımızı risk altına atabilir. Özellikle ilaç kullanan şeker hastaları bu tuzağa düşmemeli. Aman dikkat dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım.
Bu güzel günler sadece sağlığımızı olumlu etkilemiyor. Zekata gücü yetenlerin veren el olmalarından kaynaklı manevi kazançlar elde etmeleri içinde bulunmaz bir fırsat. Varlığında hakkı olan fakir fukara mazlum ve muhtaçların sevinmelerini görmenin de ruh ve beden sağlığımıza kattıkları yanında malın temizlenmesin içinde bu günleri fırsat günleri olarak değerlendirmeye çalışalım diyorum.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.