Rahmet sağanağı
RAMAZAN Rahmettir. Kuluna kulundan yakın olan Yaradanın, Rahmetini sağanak sağanak indirdiği günlerdeyiz. Bu sağanaklarda kuru kalma basiretsizliğini gösterenlerden olmamak gerek.
Kul olmak!...
Nefsin doymak bilmez ihtirası o noktadadır ki, koca alemde bir nokta kadar cürmü olmayan şu insan evladı, o nefsin gazıyla kendisini ilah gibi görme hevesini hep taşır içinde.
Kötünün mümessili nefs ve iyinin remzi ruh ile birlikte varedilen insanoğluna, emir ve yasakları tebliğ eden Peygamberler vasıtasıyla kulluğu hatırlatılmış, emir ve yasaklarla hem dünyada hem ebedi hayat olan ahirette huzur içinde yaşamasının yolu gösterilmiştir.
Ramazan ayı, her ibadetin temelinde olduğu gibi, her şeyden önce kulluğu idrak etmenin ayıdır. Oruç ibadeti bu idrake varmanın vasıtalarındandır.
Her ibadetin temel noktası Kul olmanın sırrına vakıf olmak, yani Allah'a itaatin tezahürünü göstermekken, bir yanıyla da dünya hayatını belirli bir nizam içinde sürdürme yoludur. Oruç ibadeti en başta nefse gem vurmayı, sonrasında yokluğu, yok olanın halini anlamayı, paylaşmayı, dayanışmayı, merhameti ve acziyeti hissetmemizi sağlayan bir ibadettir.
Ramazan ayı vicdan ayıdır. Dünyanın her köşesinde yalnızlığa itilmiş kardeşlerimizin yanında durmak, acılarını hissetmek lokmamızı paylaşmak, Oruç ibadetiyle açlığı-yokluğu, yok olanın halini hissetmeyi yardımlaşmayı dayanışmayı, varken nefse gem vurmayı ve vicdanın dirilişini temsil eder.
Aslında ramazan ayı için söylediğimiz her şey, yılın her ayı her günü ve her saatinde geçerlidir biz Müslümanlar için. Ama belirli vakitlerin özel hususiyetlerinin olması gibi, en azından bu ayı, bu şekilde değerlendirebilmek, günahlarımızın affı, dünya ve ahiret hayatında kurtuluşumuzun vesilesi olabilir belki de.
İlk yudum su, ilk lokma yemek ve hamdederek 'kul' olmanın idrakine varabilmek.
Aç kalmış olmak için değil, açın halini anlamak için.
Kulluğu idrak, nefsin kucağında kendini tanrı gibi görmeni engellemiyorsa, bir şeyler eksik kalmıştır.
Bir lokma ekmeğe muhtaç olanları düşünün.
Muhacirleri düşünün.
Vatanları ellerinden alınanları, dinim İslam dediği için zulme maruz kalanları, sömürgeci zalimlerin gadrine uğrayanları, zalimlerin iştahına kurban edilen bebekleri, kadınları, bütün mazlumları...
İlk yudumu onlara dualayın.
Cephede vuruşan yiğitlerimizi düşünün. Allah yolunda dini aziz kılmak için, vatan için, namus için bombalar altında can vermeyi cana minnet bilenleri düşünün.
İlk lokmayı onlara dualayın.
Ve nefsin hilelerine karşı, Rabbin buyurduğu istikamette yürüyebilmek, insan olmak ve insan kalabilmek niyazıyla devam edin.
Son lokmayı da kendiniz ve aileniz için dualayın.
Ramazan ayı, gaza ve merhamet ayıdır.
Gaza ayı; Nefsinle, kafirle, zalimle, hainle, bütün kötüler ve kötülüklerle gaza...
En baştaki en zoru ve fert fert başedememenin bedelini ümmet olarak ağır ödüyoruz.
Merhamet ayı; Kendin başta olmak üzere, en yakınlarından başlayıp bütün insanlara, azaptan kurtuluş için, kul olmanın idrakine vardıracak iklimi kuşandıracak merhamet...
Kulluğun idrakı, acziyetin idrakıdır. Acziyetinin idrakına ermek ise, Allah'tan başkasına boyun eğmeme şuurudur .
Ve gaza, merhamettendir!
Kul olabilmenin ve kul kalabilmenin liyakat şartlarına erebilmek duasıyla, gazanız Mübarek olsun!...
