Rahmet mevsimi
Mekânlar içinde mukaddes mekânlar olduğu gibi zamanlar içerisinde de mukaddes zamanlar vardır. Aylar içinde Ramazanın, günler içinde cumanın, saatler içinde cuma içindeki icabet saatinin, gece içinde seherin, namaz vakitleri içinde vaktin girdiği anın önemi diğerlerine göre farklıdır.
Ramazan ayının müjdecisi üç aylar
ise bereket yüklü bulutlar gibidir. Bu aylarda ilahi rahmet sağanak sağanak
insanlar üzerine gönderilir.
Recep ayı ile başlar rahmet
mevsimi. Önce Allah Teâlâ’nın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az
ibadetlerine karşılık çok ecir verdiği bir gece olan Regaip Kandili karşılar
bizi. Miraç gecesiyle devam eder rahmet mevsimi.
Şaban ayı ikinci ayıdır rahmet
mevsiminin. İçinde bulunan Berat gecesi ise kurtuluş demektir. Kur'an-ı Kerim
bir bütün halinde dünya semasına bu gece indirilmeye başlanmıştır. Bu gece
hürmetine pek çok günah bağışlanır. Allah bu gece, güneşin batmasıyla dünya
semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, yok mu benden af isteyen, onu affedeyim,
yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona
afiyet vereyim, diye biz kullarına eşsiz bir rahmet gecesi sunar.
Ve nihayet rahmet mevsiminin
üçüncü ayı ve faziletlerle dolu bir ay olan Ramazan ayıyla müşerref oluruz.
Kur'an-ı Kerim'in inmeye başladığı Ramazan ayı Kur'an ayıdır. Ramazan ayı,
Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir
Gecesi"ni içinde saklayan ve Allah’ın müminlere bahşettiği çok yüce bir
ikramın bulunduğu aydır.
Recep ayı tohum ekme, Şaban ayı o
tohumları sulama ve Ramazan ayı da hasat ayıdır. Hasattan nasibini hakkıyla
alanlar güzel tohum ekip onu iyice sulayanlardır.
Üç aylar, Yüce Allah'ın biz
kullarına ikram ettiği faziletli ve feyizli bir manevi mevsimdir. Yapılan
duaların dalga dalga Mevla’ya ulaştığı, dökülen nedamet gözyaşlarının günahları
silip yok ettiği, önemli gecelerin geçididir üç aylar.
Üç aylar, günahlardan arınma,
sevaplarla süslenme mevsimidir. Cenab-ı Allah’ın manevi sürprizlerle, hayalleri
zorlayan ikramlarla süslediği ve en güzel surette yarattığı insanoğlunun
kurtuluşuna vesile yaptığı doksan günlük bir zaman dilimidir.
Üç aylar, geçmişin muhasebesini
iyice yaparak, geleceğe şevk ve azimle atılmak için mükemmel bir imkândır.
Nefsimizin kötülüklerinden emin olduğumuz, nefis muhasebesinin yapıldığı,
müminlerin manevi kir, pas ve günahlardan arındığı, faziletli, rah[1]metli ve bereketli bir dönemdir üç aylar.
Üç aylar ve içindeki önemli
geceler, dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp yaratılış gayemizi düşünmemiz;
yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için son
derece kıymetli fırsatlardır.
Üç aylar, Yaratıcımıza, ailemize,
çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı
hatırlatmalı, hata, ihmal ve yanlışlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan
uyanmamıza vesile olmalıdır.
Üç aylar aramızdaki çekişmeleri,
tefrika ve ihtilafları, şahsi menfaat hesaplarını ve basit düşünce
farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce
Dinimizin bizden ısrarla istediği kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin
güçlenmesini, insani ve ahlaki meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
"Allah’ım! Recep ve
Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır!"