Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Mart 2024

​Rahmân'ın has kulları- 6

Geçenki beş yazımızda; Furkan sure-i celilesinin son kısmında yer alan “Rahmân’ın has kulları”nın sekiz sıfatındanilk beş tanesini incelemiştik. Bu hafta ise, kaldığımız yerden devam edip konumuza bitireceğiz inşaallah:

6- “Yine anılan o iyi kullar, asılsız şeylere şâhitlik etmezler; boş ve mânâsız davranışlarla karşılaştıklarında onurluca çekip giderler.” (Furkan 72)

Buna göre “Rahmân’ın has kulları”nın altıncı özelliği; “yalancı şâhitlik”etmektenve“boşişlerle ilgilenmek”tenuzak durmalarıdır. “Yalancı şâhitlik,” yüce dinimiz İslam’ın büyük günahlardan biri saydığı ve kesinlikle yasakladığı fenalıklardan biridir. Ebu Bekre Nüfey bin Hâris radıyallahu anhtan gelen rivayete göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi, diye üç defa sordu.Biz de:Evet, yâ Resûlallah, dedik. Bunun üzerine Efendimiz aleyhisselam:Allah’a şirk koşmak, ana-babaya itaatsizlik etmek, dedikten sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve: İyi dinleyin, bir de yalan söylemek ve yalancı şâhitlik yapmaktır, buyurdu. Bu sözü durmadan tekrarladı. Daha fazla üzülmesini istemediğimiz için keşke sussa, diye arzu ettik.” (Buhari)

Ayrıca müslüman, “boş işlerle ilgilenmez.” Yani kendisini ilgilendirmeyen meselelerin peşine düşmez. Hadis-i şerîfte buyuruldu ki: “Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri (malayaniyi) terk etmesi, kişinin müslümanlığının güzelliğindendir.” (Tirmizi) Yani kişinin kendisini alâkadar etmeyen şeyleri terk etmesi İslâmiyetinin kemâlinden, tamamından ve ahkâmına tam teslimiyetindendir.Eğer insan, kendisini ilgilendiren işlerle yetinse, büyük bir şerden kurtulur. Şerden kurtulmak ise, çok hayırlıdır.

Binaenaleyh insanların yanlış tavırları karşısında konuyu şahsîleştirmeden, Nebevî bir üslupla o hataya yönelmeli ve onu düzeltmek için çaba göstermeliyiz. Biz günahlardan nefret ederiz, onları işleyenlerden değil. Eğer nasihat edeceksek saygılı bir şekilde etmeliyiz. Önce insanları kötü davranışlarından vazgeçirmeye çalışmalıyız. Eğer olmuyorsa, kendimizi korumalıyız ve hemen oradan uzaklaşmalıyız.

7- “Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında o âyetler karşısında körler ve sağırlar gibi bilinçsizce davranmazlar.” (Furkan 73)

Buna göre “Rahmân’ın has kulları”nın yedinci özelliği; “Allah’ınâyetleri karşısında körler ve sağırlar gibi bilinçsizce davranmak”tan uzak durmalarıdır.Yani “Rahmân’ın has kulları”na Allahü Teâlânın âyetleri hatırlatıldığında; kulaklarını, gözlerini ve gönüllerini o âyetlere açarlar.

Allahü Teâlânın âyetleri, hidayet rehberidir. Bu rehberden yararlanmak için; öncelikle niyet, azim ve irade gerekir. Ayrıca onun doğru okunması, doğru anlaşılması için gerekli olan donanıma sahip olmak da lazımdır. Bunlardan ilki,Kuran-ı kerimden yararlanmanın ahlakî şartı, ikincisi ise zihnî şartıdır.

8- “Onlar, “Ey Rabbimiz!” derler, “Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap!” İşte bunlar, zorluklara katlanmalarının karşılığı olarak cennet konağıyla ödüllendirilecek, orada sağlık ve esenlik dilekleriyle karşılanacaklar.Orada sonsuzca yaşayacaklar. Ne güzel bir yerleşme ve kalma yeri!”(Furkan 74-76)

Buna göre “Rahmân’ın has kulları”nın sekzinci özelliği; “Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap,”demeleridir.

Bugün içinden çıkılmaz hâle gelen en önemli problemlerimizden biri, üzülerek belirtmek gerekir ki, aile kurumudur. Dolayısıyla âile konusunda yeniden kendi kodlarımıza dönmeli ve geleneğimizin o temiz âile münâsebetlerini yeniden ayağa kaldırmalıyız.Çöken milletlerin çökme sebeplerinin başında, yok olan aile kurumu gelmektedir.

Bu zamanda İslâm ümmetinin ne ekonomik, ne siyasî, ne de başka bir konuda aşamayacağı derin bir problemi vardır. Asıl kafa yorulması gereken tek bir konu varsa, o da mütedeyyin aile kurumunun tesisi ve devamıdır. O yüzden âyet-i kerimede “Rahmân’ın has kulları”nın özellikleri anlatılırken, onların “göz aydınlığı eşler ve temiz nesiller isteyen insanlar oldukları” hassaten ifade buyurulmuştur.

Ayrıca bilinmelidir ki Allah, günahlarını kendisine dert edinen kişilerin günahlarını affeder. Eğer günahlarımızı önemsemezsek; küçük bir günahımız dahi hesap gününde ayağımıza dolaşan büyük bir günah haline dönüşecektir. Bu yüzden günahlarımıza tevbe etmeli ve affa mazhar olmak çok dua etmeliyiz.