Radikal çağdaş
“Ey iman edenler!
Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa
bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”(Hucurât/6)
Radikal çağdaş…
En bariz özelliği fasık olması…
Hem dindar hem
de özgür cinsel yönelimci…
Hem “mücahit” hem de
eşcinsel yandaşı…
Sapkınlığın yasal güvenceye alınmasını isteyecek kadar
arsız…
Terörist ya da terör sevici…
Vatan benden sorulur, havasındadır.
Şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit
eder.
Müslüman görünür,
Kur’an’a çağdışı yaftası vurmaya
kalkışır.
Yasakçıdır.
Mütecavizdir.
Katildir.
Hırsızdır.
Arsızdır.
Kutsalı yoktur.
Vatanı yoktur.
Milletin zararına ne
varsa yapmaktan geri durmaz.
Mazlum düşmanıdır.
Ezana hiç tahammülü yoktur.
Camileri yıkıp yerine meyhane yapmaktan büyük haz duyar.
Radikal çağdaştır.
Gaz odalarının
versiyonu “ikna odalarının”
kurucusudur.
Haysiyet ve şahsiyet celladıdır.
Başörtüsü düşmanıdır fakat başörtüsüne hürriyet getirdiğini
milletin gözünün içine baka baka söyleyecek kadar da pişkindir.
İstismarda sınır tanımaz.
Çocukların kaçırılıp kirletilip eline silah verilip onların
birer canavara dönüştürülmesinde eli vardır, sözü vardır.
Şehit naaşlarının başında da elinde mendil taazzimle durur.
Melun süreçlerin zapt
edilemez kuşkaldıranıdır.
Salyalı ağzını köpürte köpürte meydanlarda vatan-millet
nutukları atar.
Her kılıkta, her
renkte…
Milletin gözünü ve gönlünü köreltmekte şeytana pabucunu
ters giydirir.
Altı yaşında kız çocuğunun evlendirildiğine dair bir iddia
üzerinden din düşmanlığı yapar.
Bütün cemaatler,
tarikatlar, Diyanet İşleri hedefindedir.
“Suçun şahsiliğini” toplumsallaştırır, dinin bir sonucuymuş
gibi millete boca eder.
Amacı; dinsiz bir ulus oluşturmaktır.
“Din afyondur.”
hezeyanını kendine rehber edinir.
Yalan, iftira ve çarpıtma en vurucu silahıdır.
Yalanları, sapkınlıkları tekrarlaya tekrarlaya
meşrulaştırmaya çalışır.
28 Şubat Melun sürecinde Müslimlerden, Alilerden,
Fadimelerden darbe gerekçeleri oluşturdu.
İşte inandığınız İslam
budur, diyerek Tapınakçılığını
göstermekten çekinmedi.
***
Altı yaşındaki kız çocuğunun evlendirildiğine dair iddia
yargıda…
Ama mahkeme karar vermeden Radikal çağdaş, Tapınakçı
kararını vermiş, cezayı kesmiş.
Masumiyet karinesi hiç
umurunda değil.
Zanlıların gözaltına alınış görüntüleri tam bir yargısız
infaz değil mi?
Ya masumsalar?..
Bu tür olaylardan sonra oluşan zararın telafisi de mümkün
olmayabiliyor.
Suçsuzluğu ortaya
çıkanlardan intihar edenler oldu.
Bu tür olayların, iddiaların ortaya çıkışları da sanki bir
takvime bağlı….
Sürdürülebilir kaos…
Radikal çağdaş, Yeni Tapınakçı bunu hep yaptı…
Özellikle de seçim arifesinde ya da hemen sonrasında…
5 Haziran 1977 seçimleri öncesi…
1 Mayıs 1997’de Taksim’de silahlı, bombalı saldırıda kırk
iki vatandaş katledildi.
3 Kasım 2002 seçimlerinden kırk beş gün sonra (18 Aralık
2002) FETÖ’nün maskesini indiren Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu şehit edildi. (
Zanlılardan Levent Göktaş 16 Aralık 2022’de Bulgaristan’dan teslim alındı.)
2007 Cumhurbaşkanı
seçimleri öncesi…
17 Mayıs 2006 Danıştay’a saldırı,
Nisan 2007…
Zirve Yayınevi katliamı, rahiplerin, Hrant Dink’in
öldürülmesi…
2014 belediye ve cumhurbaşkanı seçimi öncesi:
Mayıs 2013;
Reyhanlı saldırısı…
Gezi Olayları…
17-25 Aralık Emniyet- Yargı darbe teşebbüsü…
1-19 Ocak 2014 MİT
tırlarına saldırı…
Bu saldırıdan yaklaşık on beş ay sonra, 29 Mayıs 2015’te,7 Haziran genel
seçimlerinden yedi gün önce tırlarla ilgili görüntüler malum medyada yayınladı.
Zamanlama tesadüf olabilir mi?
Altı yaşındaki kız çocuğuyla ilgili iddianın kamuoyuna
yansımasında bir acayiplik var gibi…
Kasım’da duruşma yapılıyor.
Bir sonraki duruşma; sekiz ay sonraya, 22 Mayıs 2023’e
erteleniyor.
Haziran seçimlerinin iki üç hafta öncesine…
Fakat Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının itirazıyla
duruşma 30 Ocak 2023’e çekiliyor…