Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
36.29
Gram Altın
2986.24
BIST 100
9646.35
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Aralık 2015

PUTİN'E I. DÜNYA SAVAŞI NOTLARI

Osmanlı İmparatorluğu çöküş sürecinin sonlarını yaşıyordu. I. Balkan Savaşı bu sonu hızlandırmış, o bölge ülkeleri bağımsızlıklarını ilan ederek etnik temelli devletlerini kurmuşlardı.

Avusturya-Macaristan'ın katkılarıyla kurulan Arnavutluk komşusu Sırbistan'ın denizle irtibatını kesince Balkanlar'da hızla yayılan huzursuzluk başladı. 1908'te Bosna'yı ilhak eden Avusturya-Macaristan Krallığının Sırbistan için oluşturduğu tehdit yetmezmiş gibi, yakın gelecekte Veliahd Ferdinand'ın Krallığında Sırbistan'ı da bu Krallığına dahil edeceği şayiası Sırpların terörize olmalarına yetmişti.

Haziran 28'de, hem de Sırpların Milli gününde Ardişük Veliaht eşi Sophie Chotek ile gittikleri Saraybosna'da üstü açık bir otomobilde yanlışlıkla girdikleri sokakta Halkın Kurtarıcısı Örgütüne mensup Gavrilo Prinkip adındaki Sırp öğrenci tarafından vurularak katledilir. Balkanlar karışır, Avusturya-Macaristan durumdan vazife çıkarmaya çalışır. Prusya bu durumdan ne kadar kazançlı çıkacağının derin hesaplarını yapmıştır bile.

Fransız basınının ilk gün önemsiz haberler arasında yer verdiği bu suikasti sonraki gün ilk sayfada manşetten verse de kahir ekseriyetiyle Fransızlar bu olayı Balkanların "belalı" oluşuna yoracak, suikastın yakında hangi belalara yol açacağını fark etmeyecekti.

Bir kaç ay sonra Sırbistan'la yaşanacak gerginliğin nasıl bir dünya savaşına dönüştüğünü merak etmemek mümkün değil. Kimileri "yanlış hesap" ya da "Rusların iç sorunlarıyla boğuşması" dese de I. Dünya Savaşının sebeplerini daha da derinlerde aramanın gerekliliğine inanıyorum. Veliahdın öldürülmesi dünya savaşına evirilecek bir mesele olmaya yeterli değil.

Almanlar, Fransa-İngiltere-Rusya toparlanmadan işini görmek niyetindeydi. Viyana 23 Temmuz 1914'te Belgrad'ı tehdit eden ültimatomu verdi. Rusya ise Almanların Avusturya'yı zapt edebileceğine, yani kapıya dayanan savaşı engelleyebileceğine inanıyordu. Ancak bir hafta sonra seferberlik kararı alan Ruslar Alman ültimatomuna muhatap oluyordu.

Kimi ülkeler savaşa daha çok var derken Almanlar Fransızlara saldırmak için Belçika topraklarını kullanmak istedi, Belçika olumsuz cevap verince toprakları Almanlar tarafından işgal edildi.

Savaşa çok hızlı başlasa da savaşın sınırlı kalacağını uman Alman Şansölyesi bütün çabalarına rağmen bunda başarılı olamadı. Hiçbir şey hesaplandığı gibi gitmiyordu. Ültimatom veren ülkeler adeta birbiriyle yarışıyor, seferberlikler üst üste geliyor ve devletler pozisyonlarını gözden geçirecek zamanı bulamıyordu. Bir anda her ülke kendini savaşın eşiğinde bulmuştu.

Savaş yaklaştıkça her ülke kendinden emin görüntü veriyor, kısa sürecek bir savaştan sonra yeni kazanımlarının çetelesini tutuyordu. Almanlar, İngilizler, Ruslaru2026 Fransızların ise burnu bir karış havadaydı. Savaş için miğfer tedariki konusu açıldığında Fransız General Joffre "miğfere zamanımız yok, zaten ben Almanları 1-2 aya bitireceğim" demişti ki, 4 yıl sonra bitecek savaşa birkaç ay ömür biçen bütün askeri-strateji uzmanları çuvallamıştı.

Savaş Doğu Cephesinde olduğu gibi Batı Cephesinden de kıran kıranaydı. Savaşa katılmayan devletler de tedirgin bir bekleyiş içindeydi. Öyle ki I. Dünya Savaşında dışarıda kalan ülkelerin ekonomileri ciddi anlamda zarar görünce farklı sesler yükselmeye başladı. Savaşlarda silah ve silah yapımında kullanılan malzemeleri taşımayı engellemek için oluşturulacak abluka (Kontraband) sorunu Amerika ve İsveç'i öfkelendirdi. Çünkü İngiltere Almanları sıkıştırmak için bu maddeye dayandığını iddia ederek savaş dışı ticareti sabote edip deniz ticaretine mani olmuştu. Savaşlarda tarafsız ülke bayraklarını taşıyan ticaret gemilerinin dokunulmazlığını ihlal eden İngiltere Almanları denizaltı savaşlarına dönmesine zorladı.

Almanlar 1915'de ABD'nin Lusitania Gemisini batırınca hem deniz savaşında hem de uluslar arası arenada ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı. Zira Almanların destek göreceği ülke kalmadığı gibi deniz savaşını sürdürebilecek kadar silah ve mühimmatı da yoktu.

Almanlar 1915'te Sırp ordularını dağıtıp Belgrad'ı işgal etti. Rus ve Fransızları şok eden işgalden sonra İngilizler de Çanakkale'de Osmanlı'dan ağır darbe aldı. Romanya 1916'da Macaristan ve Avusturya'ya savaş ilan etti. Müttefiklerin safında yerini aldığı için savaştan sonra istediğini alsa da savaş ilanından kısa süre sonra Romanya ordusu ağır yenilgi aldı.

Ancak Almanları sevindirecek asıl gelişme Doğu Cephesinde gerçekleşmek üzereydi. Çünkü Ruslar 1914 ve 1915'te Tannenberg ev Masurian Cephelerinde 500 bin askerini kaybederken yüzbinlercesini de esir vermişti. Rus halkında huzursuzluk had safhadaydı. Halkın savaş istememesi, erkekleri savaşta olan ailelerin ekmeğe muhtaç duruma düşmesi mağdurların organize hareket etmelerini sağladı. Ayrıca;

1917'ye gelindiğinde Rusya'da hem Rasputin'den kaynaklanan huzursuzluk, hem de eşleri, çocukları cephede savaşan ailelerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Petrograd'da düzenledikleri protestolar yeni bir başlangıca gebeydi.

Çar II. Nikola ve çevresi protestocuların üzerine ateş açılmasını isterken Petrograd askeriyesi protestocuların safına geçti. Çar görevini kardeşi Mikhail'e bırakmak zorunda kaldı, Mikhail bu görevi yürütemeyip geçici meclise devretti. Bunu fırsat bilen Almanlar, Rusya'nın savaşa girmesine karşı olan ve Zürih'te sürgünde bulunan V. İ. Lenin'ini gizlice Rusya'ya sokunca Çar'a karşı organize olmuş halk hareketi güçlendi. Lenin kısa sürede polemikçi ve ajitatif konuşmalarla savaş yanlısı orduyu çökerterek Bolşevik İhtilali'ni gerçekleştirdi. Bunun neticesinde Rusya savaştan çekildiğini ilan eder, savaş isteğine ve inadına yenilen Çar Bolşevikler tarafından öldürülür. Ruslar savaşın gizli maddelerini açıklayarak İngilizlerin "operasyoncu"luğunu ifşa eder.

Gelelim günümüze, galiba I. Paylaşım Savaşı öncesi bir hava var, Rusya bugün için sonunu düşünemeyeceği bir maceraya koşar mı bilemem, ama bildiğim o ki Çar'ın ruhu Putin'i çağırmakta.

Başka bir yazıda savaş sonrasını yazmak gerekmiş gibi, ne dersiniz?