Pusudakiler havasını alacak!

[email protected]

Kurt dumanlı havaya severmiş ya, aynen öyle. Ergenekon'dan ulusolculara, liberallerden taassupçulara kadar bir dizi zümre, MİT meselesinde aynı çizgide buluştu. Başbakan'ın ilk ameliyat olduğu günleri hatırlayın. İç'ten ve dış'tan birçok denklemin aynı formül üzerinde nasıl hizalandığına tanık olmamış mıydık?
***
O zaman ki vuruş açısının adı "Şike" iken bugün ise "Fidan" oldu! Öyle ki, MHP Lideri Bahçeli olaya müdahil olmak zorunda kalmış ve durumun "devletin ikbali için tehlike" arz ettiğini fark ederek pusudakilere "Stop" mesajı vermişti. Allah'tan Başbakan Erdoğan'ın bu sefer ki operasyonu, sadece birinci ameliyatın izlerini kapatan basit bir müdahale imiş. Hiç olmazsa pusuda bekleyenleri 15 gün oyalayacak bir dumanlı hava söz konusu değil!
***
Geçtiğimiz günlerde Ankara Temsilcimiz Aslan Değirmenci, son gelişmelerin kodlarının deşifresine de yarayacak önemli bir habercilik başarısına imza attı. Her ne kadar Türk medyasında milat olacak haberlere imza atan gazetemiz Milat'ın başarıları, bazı cenahlar tarafından görülmek istenmese de, bu haber bir çok sorunun cevabını barındırıyordu. Değirmenci'nin deşifre ettiği Oslo kayıtları sızıntısının adresi, büyük resme vurgu yapıyordu.
Haberde, "Güvenlikçi" yaklaşım da denilen "kandan beslenen" organize çetelerin "kardeşliğe" karşı yaptıkları işbirliği gözler önüne seriliyordu.
***
Yıllarca "iç düşman"dan, dindar, Kürt ve Komünist kovalamaktan başını kaldıramamış bir teşkilatın, bugün "küresel oyunda ben de varım" çizgisine gelmesi, birilerini çok rahatsız etti. Terör örgütüne sızmış bir istihbarat biriminin bu konuda dünyadaki önemli muadilleri gibi hareket etmesini, "terör örgütü oyun kuruculuğu" olarak yorumlamak abesle iştigaldir.
Her yerde Habur açılımını öne sürerek milletten "Hayır" oyu isteyen MHP, oy deposu olarak gördüğü illerde dahi "Evet"lerin yüksek çıkması karşısında şok olmuştu.
Bugün de benzer bir durum var. Oslo bahanesiyle "açılım" diyenleri köşeye sıkıştırmak isteyen derin odaklar, yine milleti okuyamıyor.
***
Örgütle MOSSAD'ın, açılım ve diyalog yöntemine karşı şiddeti körüklemek için uzlaşmalarını, milletin bir kenara not ettiğini ve derin hafızasına kodladığına inanıyorum.
Objective Research Centre (ORC) Araştırma şirketinin tele-mülakat şeklinde yaptığı araştırmadan çıkan sonuçlar, aynen referandum öncesini hatırlattı. "KCK Soruşturması-Yargı-MİT Tartışmalarına Bakış" konulu araştırma sonucuna göre vatandaşın çoğu, MİT'e yönelik soruşturmayı doğru bulmuyor, MİT Müsteşarı'nın "ülkenin bir bölümünün PKK'ya bırakacaklarını söylediği" iddiasına ise inanmıyor.
***
Komplo teorisyenleri, meydana gelen bir olaydan kimin kazançlı çıktığını sorar ve failin de bu kazançlı kesimde aranması gerektiğini söyler. Peki yaşadığımız bu son olay, kimin kazanç hanesine artı olarak yazıldı? İsrail'in, PKK'nın, Kürt sorununun barışçı yollarla çözülmesini istemeyen derin odakların vs. Piyon olarak kullanılanların kısa veya uzun vadede bir kazancı olacak mı sizce? Hiç sanmıyorum.
Bence bu şer'den de bir "hayır" çıkacak ve pusuya yatıp dumanlı hava bekleyenler havasını alacak!