Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Psikolojik Performans Değerlendirme' ne anlatıyor?

04-06 Haziran 2015 tarihleri arasında İstanbul'da TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) tarafından "Psikolojik Performans Danışmanlığı" kursu düzenlendi. Hem 2015 yılında üçüncü olarak düzenlenen kurs gerçekleştirildi hem de bilgi yenileme fırsatı yakalanmış oldu. Ülkemizin her yerinden ve bazı takımlarından çok sayıda görevli katıldı. Bazı dostlarımızdan hatırladıklarımız, gördüklerimiz, selamlaştıklarımız oldu.

Önce bir hususu belirtelim. Bu kurs TFF yönetiminin gözetiminde devreye sokuldu. Kursun gerçekleştirilmesi için geçmişte çok emek verildi. Bu kişiler arasında kuşkusuz Prof.Dr. Ömer Taşer'in yeri ayrıdır. Ortopedi hocası olan Prof.Dr. Ömer Taşer TFF sağlık kurulu başkanıdır. Onun bu iş için ne kadar emek harcadığını ve zaman ayırdığını biliyoruz. Prof.Dr. Bülent Bayraktar'ın emeklerini, fikirlerini takdirle anmak vicdan borcudur. Dr. İlker Yücesir'i şükranla anıyoruz. Zor günlerde devreye giren ve elini taşın altına koyan Prof.Dr. Acar Baltaş'ı unutmak mümkün değildir. Psikolog Mine Görgün kursun fikir, proje ve hayata geçirilmesinde en etkin rolü oynayan insandır. Onun emeklerini inkar edemeyiz.

Kursun geçmişi ile ilgili biraz malumat vermek istiyoruz. 1988 yılında Prof.Dr. Özcan Köknel merhum Prof.Dr. Kaya Çilingiroğlu'nun ricası üzerine Milli Takım kampına gider. Burada futbolculara psikoloji ve spor ilişkisi anlatılmak istenir. Fakat oyuncular "biz akıl hastası, deli değiliz" diyerek konferansı terk ederler ve hocayı dinlemezler. Bu durum üzerine Prof.Dr. Özcan Köknel bir daha bu alana girmez. Çünkü hayal kırıklığına uğramıştır, günlerce ders hazırlamasına rağmen emeklerinin boşa gittiğine inanmıştır. Hocamız bunun üzerine hazırladığı ders notlarını bize verme nezaketini göstermiştir.

Fatih Terim'e kadar bu konudaki belirsizlik devam etmiştir. Hekimler dışında "psikoloji-spor ilişkisi" konusunda çalışanlar ve çalışmalar olmuştur. Bu meslektaşlarımıza ve emeklerine saygı duyuyoruz. Ancak hekimlerin devreye girmesiyle bu konu işlerlik kazanacak ve sağlığın üçüncü eksik ayağı tamamlanacaktı. Sağlık deyince spor hekimliğini, diyetisyen-fizyoloji uzmanlığını ve psikoloji-psikiyatri alanını anlıyoruz. Yıllardan beri her takımın bir hekimi vardır. Buna son dönemlerde diyetisyen-fizyoloji uzmanı eklenmiştir. Fakat "psikoloji-psikiyatri" uzmanı konusu çeşitli nedenlerle göz ardı edilmiş, ihmale uğramıştır.

İşin kötü tarafı hekimlik konusunda kimse fikir üretmiyor. Ama iş "psikoloji-psikiyatri" alanına gelince herkes konuşuyor, insanlar kendini uzman sanıyor. Halbuki biz üniversite veya yüksek okul bitirmiş birisinden "psikoloji-psikiyatri" alınana girmemesini, bu konunun ayrı bir uzmanlık alanı olduğunu kabullenmesini bekliyoruz. Ancak bunu göremediğimizi özellikle üzülerek belirtelim. Gerçek "güneş" gibi ortaya çıktı ve kendisini gösterdi. Halbuki spor psikologları takım doktorları, fizyoterapistleri, masörleri, diyetisyenleri gibi sağlık ekibi içinde yer alır. Bunun varlığını inkar etmek "güneşe gözünü kapatmak" gibidir.

Spor psikolojisi kendisini her alanda hissettiriyor, üzerinde yüksek lisans ve doktora çalışmaları var. TFF bünyesinde de eğitim çalışmaları yapılıyor. Bu alanda biz de kursta spor psikolojisi ve patolojisi konusunda ders verdik. Katılımın ve ilginin yoğun olduğu kursta psikolojik spor performans danışmanlığının geleceğinin parlak olduğunu gördük.

Sonuç: "Sporda psikoloji ve psikiyatri kendisini hissettiriyor."