Psikoloji bozan öğretmenler
— Öğretmen çocuğumun psikolojisini bozdu.
— Benim çocuğum yapmaz.
— Arkadaşlarına uymuştur.
— Evde hiç böyle değil.
— Öğretmen dersi anlatamıyor.
— Öğretmen benim çocuğumla ilgilenmiyor.
— Çocuğum çok zeki ama ders çalışmıyor.
Eğitim-öğretim faaliyetlerini olumsuz etkileyen sorunlardan biri de bazı velilerin çocuklarının eğitimine çok fazla müdahale etmek istemesidir. Velilerin eğitim süreci içerisinde olması ve çocuğunun gelişimini takip etmesi, bütün öğretmenler tarafından istenen bir durumdur. Böylelikle veli, öğrencinin eğitim sürecinde ana paydaşlardan biri haline gelir. Fakat bu paydaşlık zaman içerisinde bilerek ya da bilmeyerek velinin kendini öğretmenin üstünde görmeye başlamasıyla da sonuçlanabilir. Bu tür veliler, alanında akademik bir uzman gibi öğretmenlere öğretim yöntem teknikleri hakkında ders vermeye dahi kalkabilirler. Hatta işi öyle abartırlar ki, öğrencilerinin durumu hakkında bilgi almaya bile gerek duymazlar. Çünkü onlar çocuklarının eğitim süreçlerinde kendilerine göre öğretmenlerden bir adım öndedirler. Bu velilerin çocukları hakkında doğru bildiği yanlışları değiştirmek neredeyse imkânsızdır. Yanlışlarının dile getirilip değiştirilmeye çalışılması halinde ise çok sert tepkiler alabilirsiniz.
Bazı güruhlar tarafından eğitim sistemi ve yöneticileri sürekli eleştirilirken eğitim sistemine olumsuz etki yapan bu velilerin eleştirilmemesi manidardır. Kendini öğretmenden üstün gören bu velilerin durdurulamaması sebebiyle, çoğu yerde öğretmenlerin sınıf içi hâkimiyetleri de azalmaya başlamıştır. Öğretmenlerin azalan sınıf içi hâkimiyetleri de eğitim sistemini olumsuz yönde etkilemektedir. Çünkü eğitim sisteminde bu velilerimiz sayesinde öğretmenin öğrenciye ders çalışması gerektiğini söylemesi dahi suç haline gelmiştir.
Çocuklarının okulda yaşadığı sıradan olaylara dahi müdahil olarak “Benim çocuğum yapmaz, kesin arkadaşlarına uymuştur” gibi tepkiler verebilmektedirler. Eğer buralardan da haklılıkları kanıtlanmazsa suçlamaların yönünü öğretmenlere doğru çevirebilirler. Günümüzde popüler bir şarkının nakaratı gibi çoğu velinin dilinde olduğu “Öğretmen çocuğumun psikolojisini bozdu” diyebilirler. Çocuklarının hatalarını kabul etmeyerek ahlaki gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilirler. “Çocukları ne yaparsa yapsın psikolojileri bozulmasın” diye çoğu öğretmenin de psikolojisini bozabilirler.
Burada da asıl sorun ortaya çıkmaktadır.
Öğretmenin bozulan psikolojisi sadece öğretmeni değil tüm okulu etkilemektedir. Psikolojisi bozulan öğretmenin derse girdiği sınıflarda performansı düşebilir. Bu performans düşüklüğü de öğrencilerin eğitim hayatına olumsuz yönde yansıyabilir.
İnsan yetiştirirken biraz dikkatli olmak gerekir
Birey için gerekli olan fiziksel, zihinsel ve özellikle ahlaki gelişim süreçleri çok iyi bilinmek zorundadır. Günümüzde bu süreçleri bilmeden çocuk yetiştirmenin kutuplarda meyve ağacı yetiştirmekten hiçbir farkı yoktur. Eğrisiyle doğrusuyla çocuğunuz da olsa hatalarını kabul etmek ve bir daha aynı hatayı yapmaması için ona yol göstermek zorundasınız. Öğretmenler öğrencilerin zihinsel ve ahlaki gelişimleri için olumlu yönde katkı yapabilirler. Fakat özellikle zihinsel ve ahlaki gelişim süreçlerinde anne ve baba çok önemlidir. Çocuğun yaptığı her hatanın üstünü örtmeye çalışmak ileride ona ahlaki olarak çok büyük zararlar verebilir. Çocuğun fiziksel gelişimine odaklanıp zihinsel ve ahlaki gelişimini atlamak ona yapılacak en büyük kötülüklerden biridir. Evde izlenilen televizyon programlarının dahi çocukların gelişimine etki ettiği apaçık ortadadır. Örneğin mafya dizileri seyreden çocukların okulda da dizi karakterleri gibi davranma isteği ortaya çıkmaktadır. Bu tür olumsuz etkileri en aza indirmek için lütfen çocuklarınızı bu tür televizyon programlarından uzak tutun.
Çocuğunuzun eğitim sürecine olumlu yönde katkı yapmak için öncelikle öğretmenleri eleştirmeyi bırakıp bir özeleştiri yapabilirsiniz.
Velilerin, öğrencilerin durumunu daha net görebilmesi için de buradan bir proje önerisi sunuyorum. Kanunen herhangi bir sorun oluşmayacaksa haftada ya da ayda bir gün velilerin öğretmenlerle birlikte derse girmelerini öneriyorum. Bakalım o zaman çoğu zaman eleştirdikleri öğretmenler hakkında velilerin fikri değişecek mi?
Öğretmenler bir toplumun asaletinin göstergesidir. Öğretmenlere değer vermek gelecekte güçlü bir devlet, sevdalı bir millet, tam bağımsız bir vatan ve asla indirilemeyecek bir bayrak demektir.
Öğretmenleri her fırsatta suçlamak ya da eğitim sistemini devamlı eleştirmek yerine özellikle küçük yaşta ki çocuklarımıza
- — İnsanlara karşı saygılı olmayı,
- — Vatan ve millet sevgisini,
- — Devlet malını korumayı,
- — Mazluma yardım etmeyi,
- — En önemlisi de iyi bir insan olmayı öğretmek gerekmektedir.