Profesöründen sanatçısına.. kalite toplamı çocuk..
Bir toplumun her bir dönemi içerisinde mutlaka zekâ, yetenek, ahlak, vesaire,..her şeyiyle kalite bakımından Mimar Sinan, Fatih, Akşemseddin, Cezeri ve İbni Sinalar vardır. Bu gibi büyük ve kaliteli insanlar, toplumun içerisinde zekâ, yetenek, ahlak, vesaire,..her şeyleriyle ortaya çıkar, diyeceğini der ve yapacaklarını da yaparlar.
Toplum içerisinde böyle kaliteli
insanların olması elbette önemlidir. Ancak bu gibi insanlarla beraber ülkenin
toplam kalitesi daha önemlidir. Toplumun bu toplam kalitesi, ülkeyi iyi ya da
daha iyi bir duruma getirebilir. Toplumun zekâ, yetenek, ahlak,
vesaire,..kalite toplamı daha akıl baliğ olmamış bir çocuk mesabesinde ise toplumun
bu kalitesizliği de tamamen tersini sağlar.
Akıl
baliğ olmamış çocuk yaşında olan benim veya sensin… Yani biziz… Bizim zekâ,
yetenek, ahlak, bilgi ve tecrübemizdir.
Ülkede
profesöründen kaporta ustasına, sanatçısından terzisine, ayakkabı boyacısından senaristine
kim varsa her birinin zekâsının, yeteneğinin, ahlakının, vesairesinin tüm
kalitesini yan yana, yukarıdan aşağıya topladığınızda toplum kalitesi böylece
akıl baliğ olmamış çocuk çıkıyorsa bugünün Mimar Sinan, Fatih, Akşemseddin,
Cezeri ve İbni Sinalarının kalitesini nasıl anlayabilsinler ki?
Bu
insanların kalitesini anlayıp
değerlendirmek demek içerisinde tıpkı bunların kalite toplamı ile eşdeğer bir
kalitede toplum olmak demektir. Toplumun kalitesi yetişkinse yetişkin, çocuksa
çocuk..ülkenin kalitesi de o kadar olacak demektir.
Ülkenin
toplam kalitesi çocuksa ne mimari eseri ne siyasi dehayı ne ahlak vaazını ne
icat edilen silahı ne tıbbi çabaları anlayacak ve değerlendirecektir. Anlayıp
değerlendiremediği gibi kaliteli olanın farkına varamayacak ve ülke kalitesine
katkı sağlayamayacaktır.
Kalitesi iyi olan üç, beş kişi var ve
toplum kalitesi doğru orantılı değilse bu kaliteli insanlar, sadece bir ömür
yaşayıp ecel vakti geldiğinde ölüp göç edeceklerdir.
O
yüzden toplumunun kalitesini akıl baliğ olmamış çocukluktan kurtarmak asli
vazife olmalıdır. Profesöründen kaporta ustasına, sanatçısından terzisine,
ayakkabı boyacısından senaristine ülkede kim varsa toplumun kalitesi
arttırılmalı, iyi ve hayırlı netice alınmalıdır.
Tüm dünya, kalitesi iyi olan ülkelerin
söylediği sözü dinliyor, dediğini yapıyor. Binaenaleyh
ülkemizin dünyaya söz dinletebilme, ahlaklı ve müreffeh bir şekilde dünyadan
itibar görme ve sözünü dinletebilme becerisi, doğrudan doğruya ülke kalitesini
arttırmasıyla olacaktır. Ülke kalitesinin artması, tamamıyla tüm hayatın, iyi
ve hayırlı bir şekilde değişmesi olarak görülecektir.
İbret
için bugünden geriye, geçmişe bakıldığında ne kıymetli ve kaliteli insanların
kaybolup gittiği, göçüp gittiği zaten görülecektir. Dertlenmemizin sebebi de bu
hataların yine bugün olmaması içindir.