Profesör Sofuoğlu ile konuştum
Önce bazı haber başlıklarından başlayalım…
2013 tarihli bir haber; İçişleri Bakanı Muammer Güler, “Örgütler,
öğrenci evi, apart daire adı altında yuvalanıyor. Apart dairelerle ilgili
öğrenci evi, pansiyon adı altında kullanılabiliyor, suçluların saklandığı, fuhuşun yaygın olduğu yerler.”
5.11.2013 tarihli Milliyet Gazetesi;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Muhafazakâr demokrat bir
parti olarak herkesin çocukları bize emanettir” diyerekkızlarla erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade
etmediklerini ve etmeyeceklerini vurguladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan şöyle dedi: “Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler
olabiliyor. Ondan sonra anneler babalar feryat ediyor, ‘devlet nerede’
diye.”
10.12.2019 tarihli Sabah Gazetesi haberi; “Edirne'de fuhuş operasyonu! Üniversiteli
kızlar otel odasında...”
26.08.2019 tarihli Sözcü Gazetesi;
İstanbul'da özellikle güvenlik, lüks donanım, sauna, oyun
odaları, Türk Hamamı, havuz, özel sinema gibi konforla kız-erkek karma konaklama imkânı veren üst gelir grubunun
barınabileceği lüks yurtlar kapasitelerinin yüzde 75'ini doldurdu.
7 Eylül 2014 Haber3 adlı siteden bir haber;Sakarya’da Serdivan Belediyesi’nin ‘fuhuş
ve farklı amaçlar için kullanıldığı’ gerekçesiyle konutlara 80 metrekareden
küçük olmama koşulu getirmesi tepki çekti.
06.05.2014 tarihli Takvim Gazetesi haber başlığı, “Apartta Fuhuş!” İnternet üzerinden
iletişim kurup fuhuş yaptıkları belirlenen 2'si üniversite öğrencisi 8 kadın
ile 8 erkek yakalandı.
Benzer haberleri çoğaltabiliriz… Görüldüğü gibi bazı basın
yayın organları üniversiteleri de dahil ederek apartlarda yaşanan hadiselere vurgu
yapıyor. Ne var ki bu haberler yapılırken kimse “ne demek istiyorsunuz” diye
sormadı.
Geçen gün bir TV kanalında Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu bu
haberler düzeyinde bir konuşma yapınca olanlar oldu.
Oda TV ve bazı muhalif yayın organlarında “üniversiteler için fuhuş yuvası diyen hoca”
haberleri sıralanınca doğal olarak Sofuoğlu üst perdeden linçe tabi tutuldu.
Yayında“üniversiteler fuhuş yuvasına döndü” şeklinde bir
ifade sarf edilip edilmediğini öğrenmek için malum videoyu izledim. Benim de
katılmadığım ve eleştirdiğim ifadeler var ancak o cümleyi videoda göremedim.
Üstüne bir de Sofuoğlu’nu arayıp ne demek istediğini sordum.
Bana tüm detaylarıyla olan biteni anlattı.Üniversiteleri
kastederekve genelleme yaparak böyle bir cümle kurmadığını üstüne basa basa
söyledi.
Ne var ki bazı medya
organları ısrarla “üniversiteler için fuhuş yuvası dedi” şeklinde haberler
yaparak Sofuoğlu’nu hedefe koymayı tercih etti.
Anladığım kadarıyla mesele, o bölgede yaşayan ahalinin
yukarıda bahsi geçen haberlerdeki olaylardan azami derecede rahatsız olmasıdır.
Orada yaşayan insanlar bu konuda zaten defalarca polise şikâyette bulunmuşlar.
Sofuoğlu kendi ifadesiyle toplumdaki yozlaşmayı ve eğitim
sisteminin yol açtığı tahribatı, üniversitelerin bilim üreten merkezlerden
uzaklaştığını vs izah etmek isterken mesele biraz da yanlış anlamaya müsait bir
zeminde farklı yerlere çekildi.
Kimsenin hayat tarzına, giyimine, kuşamına, düşüncesine,
inancına müdahale edilmesinden hoşlanmayanbiri olarak Sofuoğlu’na yapılan bu
linçi çok abartılı buldum.
Türkiye’deki baskın
dünya görüşü muhafazakâr dindar bir kimliğe sahip olan birine hata yapma şansı
tanımıyor.
İşin hazin tarafı, Platform
filminde de anlatıldığı gibi ekonomik, siyasi ve sosyal anlamda bir alt sınıfa
ait olduklarını düşündükleri insanları ezme konusunda acele ediliyor.
Kim yanlış yaparsa yapsın elbette eleştirilmeli ve gereken
tepki gösterilmelidir. Ancak kendinden olana gövde gösterisi yapıp karşı tarafa
müşfik bir tavır geliştirmeyi doğru bulmuyorum.
Hele hele böyle hadiseleri bahane ederek işi farklı yönlere
çekmeye çalışmanın, kişiselleştirmenin de çok yanlış olduğunu düşünüyorum.