Pranganın Son Halkası
Hayatta en mühimi 'kararlı' olmaktır. Çünkü duruma, mekana, kişiye ve dahi zamana göre doğru da yanlş da değişir, lakin sebat sizi başarıya götürmekte temeldir. Yahud, başarılı olmak istiyorsanız kararlı olmak elzemdir.
Gelinen son noktada muhalefetin neredeyse tüm dünyadaki içler acısı hali, bizim ülkemizde alçaklığın sınırlarını da aşıp hainliğe dayanmış, yer yer geçmişken 'dik' durmanın, 'kararlı' olmanın karşılığı memleket ve millet hayrına görünmektedir. İşte tam da bu sebepten muhalif görünümlü zavallılar, maslahat icabıdır deyu hafifletebileceğimiz 'dün ak dediğine bugün kara' demeyi, 'sağa sola yalpalamayı(kıvırmayı)' daha da rezil hale getirip 'kendilerince' nereden 'puan' alabileceklerse oradan 'vurmaya' çalışıyorlar!
Düne kadar Erbakan hocaya demediklerini bırakmadıkları gibi ellerinden gelen melaneti de reva görenler bugün çok rahatlıkla 'rahmetle' anabiliyor ve bu sayede bayağı meluna 'rahmet' okutabiliyorlar! Herne kadar taban tabana zıt fikirliymiş gibi görünseler de 'karnı sırtı' belirsiz muhalefetin 'çığrından' çıkardıkları 'karşı' olma anlayışı sınırsız ve zamansız histeriye evrilmiş vaziyette.
Şükürler olsun ki, kahraman ordu ve polisimiz sayesinde terör son günlerde iyice yurtdışına süpürülmüşken ve de El-Bab gibi yurtdışı uzantılarında da muvaffakiyetler elde edilmiş ve daha ötelere doğru harekat 'kararlılıkla' devam ederken, olmadı Barzani'ye 'saranlar' var!
Son bir haftadır Barzani'nin KDP'si Kuzey Irak'ta Sincar, Şengal hatta Münbiç ve daha birçok yerde PKK/YPG ile amansız mücadelesini 'silahlı' olarak sürdürüyor! Bizim 'muhalefet' PKK ile bir olmuş ve neredeyse aynı tonda Barzani'ye yükleniyor.
Geçelim bir kalem muhalefeti de, zira iflahı na mümkün, bu noktalara nasıl gelindi bir kere daha altını çizelim.
Çözüm sürecinin Suriye'de ortaya çıkan 'karmaşadan istifade' etmek isteyen PKK tarafından fırsata çevirme hamlesi, elbet Amerika'nın teahhüdleri doğrultusunda, şımarıkça masayı devirip kalkmasıyla maalesef nice şüheda toprağa düştü ve aylarca Türkiye tavandan tabana test edildi ve nihayet o 'kararlı' duruş sarsılmaz 'iman' ile hepsi geri tepti ve mutlak zaferle şehitlerin kanı yerde kalmadı, şu günlere eriştik. Gah Amerika, gah Rusya ve Batı ve de cümle maşalar Türkiye'nin bu kararlı duruşundan olması gereken 'hizaya' geldiler.
Hiç şüphesiz bu işin en büyük payı Başkomutan Erdoğan'a aittir. Peki bunun gerisinde yatan 'kararlılığın' Arapça 'İstif'al' babından sürekli bir arzu ve tutku manasında 'istikrar' olmasındadır! Yani onbeşinci yılına dönen ve de Parlementer Sisteme 'rağmen' tek başına iktidarın getirdiği nimetler bu sebeptendir.
Türkiye ayağına bağlanan pırangalardan birer birer kurtulurken artık son halka diyebileceğimiz 'sistem' bağını da koparıp atarsa, daha da Türkiye'yi 16 Nisan'dan kelli kim tutar...
@yusufserce t
