Dolar (USD)
34.45
Euro (EUR)
36.04
Gram Altın
3008.46
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Şubat 2022

Postmodern Darbenin Yeni Adı; Millet İttifakı!

28 Şubat tarihi Türkiye demokrasi tarihinin unutulmaz kara bir lekesi. Özgürlüklerin, kutuplaşmanın zirveye çıktığı karanlık bir dönem. Kız İmam Hatiplere dahi başörtülü öğrencilerin alınmadığı kara günlerin yaşandığı içler acısı bir tablo.

Şehit anasının kışlaya alınmadığı bir sürecin başlangıcı. Demokrasiye balans ayarının yapıldığı, askeri vesayetin seçilmiş iradeye üstünlüğünün ve ayaklarının zincire vurulmak istendiği bir tarih.

28 Şubat’ın mimarlarının bin yıl süreceğini ifade ettiği bu süreç on yıl geçmeden tarihin çöplüğünde yerini almıştı.

O günün muktedir paşaları bugün demir parmaklıklarının ardında er rütbesi ile cezalarını çekmekteler. O paşalar bugünlerde kendilerini sığaya çekiyorlar mı bilemem. Gözlemlediğim kadarı ile yaptıklarından pişmanlık duymadıklarını hissettiriyorlar.

Ancak içinde bulunduğumuz bu şubat ayında milyonlarca insan o gün yaşananları bin yıl unutturmamak adına var güçleri ile sosyal medyada paylaşımlar yapmakta, seminer ve söyleşiler icra etmekteler.

Tüm bu gelişmelerin yaşandığı, 28 şubatın 25 yıl dönümü dolayısıyla insanlar o acılı günleri gelecek neslin hafızalarına nakşetmek için bir duruş sergilediği bu günlerde Millet İttifakını oluşturan partiler ile ittifaka dahil olması beklenen müstakbel siyasi partiler 12 Şubat 2022 tarihinde bir yuvarlak masanın etrafında bir araya geldiler.

Millet İttifakını oluşturan bu 6 siyasi Parti’nin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tartışıp görüştükleri ve bu sürecin nasıl yönetileceğinin konuşulduğu toplantının detayları ile ilgili açıklamanın 28 Şubat 2022 tarihinde yapılacağı duyuruldu.

28 Şubat tarihinin özellikle belirlenmiş bir tarih olmadığına vurgu yapan ittifak üyelerine inat GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu; “Açıklamanın 28 Şubat’ta yapılacak olması büyük kazanım. Bu aynı zamanda sembolik” değerlendirmesinde bulunarak aba altından sopa göstermesi başlı başına bir garabet.

28 Şubat’ın ülkemizdeki karşılığını yukarıda kısaca izah etmeye çalıştık. O gün milli iradeye ipotek konulmuş ve 1960 yılında Başbakan asan zihniyet postmodern olarak hortlamış idi. O dönemin kudretli paşası bugünün er Çevik Bir’i bunun bir balans ayarı olduğunu söyleyecek kadar pervasızca hareket etme cüretini göstermiştir.

Ancak ne hikmetse aynı Çevik Bir 28 Şubat davasının görüldüğü mahkemede böyle bir sözü söylemediğini nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde basında bu yönde haberler çıktığını iddia etmekteydi.

Bu sözleri kendi ağzından o mahkemede duyduğumda gayri ihtiyari; “Mert ol be kardeşim. Yedin bir naneyi bari inkâr etme, dik duruş sergileyerek evet yaptım ve bugün olsa gene yapardım de.” Diyerek haykırasım geldi. Ama tahmin edeceğiniz üzere susmayı tercih ettim.

Şimdi gelelim asıl meselemize; Millet İttifakının seçilmiş bir tarih olmadığını iddia etmesine karşın Gelecek Partisinin bunun sembolik bir tarih olduğunu açıklaması sizce ne anlama geliyor? Hiç zahmet etmeyin hemen cevaplayıvereyim, rövanşı alacağız ve bin yıl planlanmış olan postmodern darbeyi yeniden canlandıracağız.

28 Şubat mahkemesi ile o dönemin paşalarını cezaevine göndermenizin intikamını alçağız Millet İttifakı bu açıklama ile kime mesaj veriyor? Seçmenine mi? Elbette HAYIR!

Bu mesajı iradelerine ipotek koyan gerçek sahiplerine veriyorlardı.

Bizi desteklerseniz 28 Şubat sürecinin son bulmasının müsebbibi olan AK Parti iktidarını dolayısı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı başkanlık koltuğundan edecek ve onları sizin adınıza yargılayacağız.

Bu sembolik tarih ile kim mutlu olacaktı. O dönemde başörtüsü zulmüne muhatap öğrenciler ve aileleri mi? Yoksa o zulmü bizlere reva gören kesim mi?

Hayalini kurduğunuz iktidarı birbirine benzemezler olarak bir araya gelerek vardığınız mutabakatı 28 Şubat tarihini belirleyerek başaracak değilsiniz.

17-25 Aralık’ta denediniz başaramadınız,

MİT Başkanının ifadeye çağırdınız başaramadınız,

MİT TIR’larını durdurdunuz başaramadınız,

GEZİ olaylarında yakıp yıktınız başaramadınız,

6-8 Ekim olaylarında kurban dağıtanları öldürdünüz başaramadınız,

15 Temmuz vurucu son darbe kalkışmasında başaramadığınız gibi milli irade bahçesine gömüldünüz.

Bu gelinen süreç sonrasında milli ve yerli bir atılımla bölgesinde küresel oyuncu olma yolunda adım atan Türkiye’nin yolunu AYASOFYA’nın açılışından sonra kesebileceğinize inanmanızı anlayamıyorum.

Tekrar söylüyorum kardeşim;

BA ŞA RA MA YA CAK SI NIZ! Nokta.

Bu millet sizi toptan 2023’te sandığa gömecek. Siz bu Milleti aptal mı sandınız?

Bu Millet EKMEKSİZ yaşar ama HÜRRİYETSİZ yaşamaz. Bunu unuttuysanız kulağınıza küpe ediniz ki gaflete düşmeyesiniz.