Postmodern Darbenin Yeni Adı; Millet İttifakı!
28
Şubat tarihi Türkiye demokrasi tarihinin unutulmaz kara bir lekesi.
Özgürlüklerin, kutuplaşmanın zirveye çıktığı karanlık bir dönem. Kız İmam
Hatiplere dahi başörtülü öğrencilerin alınmadığı kara günlerin yaşandığı içler
acısı bir tablo.
Şehit
anasının kışlaya alınmadığı bir sürecin başlangıcı. Demokrasiye balans ayarının
yapıldığı, askeri vesayetin seçilmiş iradeye üstünlüğünün ve ayaklarının
zincire vurulmak istendiği bir tarih.
28 Şubat’ın
mimarlarının bin yıl süreceğini ifade ettiği bu süreç on yıl geçmeden tarihin
çöplüğünde yerini almıştı.
O
günün muktedir paşaları bugün demir parmaklıklarının ardında er rütbesi ile
cezalarını çekmekteler. O paşalar bugünlerde kendilerini sığaya çekiyorlar mı
bilemem. Gözlemlediğim kadarı ile yaptıklarından pişmanlık duymadıklarını
hissettiriyorlar.
Ancak
içinde bulunduğumuz bu şubat ayında milyonlarca insan o gün yaşananları bin yıl
unutturmamak adına var güçleri ile sosyal medyada paylaşımlar yapmakta, seminer
ve söyleşiler icra etmekteler.
Tüm
bu gelişmelerin yaşandığı, 28 şubatın 25 yıl dönümü dolayısıyla insanlar o
acılı günleri gelecek neslin hafızalarına nakşetmek için bir duruş sergilediği bu
günlerde Millet İttifakını oluşturan partiler ile ittifaka dahil olması
beklenen müstakbel siyasi partiler 12 Şubat 2022 tarihinde bir yuvarlak masanın
etrafında bir araya geldiler.
Millet
İttifakını oluşturan bu 6 siyasi Parti’nin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi
tartışıp görüştükleri ve bu sürecin nasıl yönetileceğinin konuşulduğu
toplantının detayları ile ilgili açıklamanın 28 Şubat 2022 tarihinde yapılacağı
duyuruldu.
28
Şubat tarihinin özellikle belirlenmiş bir tarih olmadığına vurgu yapan ittifak
üyelerine inat GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu; “Açıklamanın
28 Şubat’ta yapılacak olması büyük kazanım. Bu aynı zamanda sembolik” değerlendirmesinde
bulunarak aba altından sopa göstermesi başlı başına bir garabet.
28
Şubat’ın ülkemizdeki karşılığını yukarıda kısaca izah etmeye çalıştık. O gün
milli iradeye ipotek konulmuş ve 1960 yılında Başbakan asan zihniyet postmodern
olarak hortlamış idi. O dönemin kudretli paşası bugünün er Çevik Bir’i bunun
bir balans ayarı olduğunu söyleyecek kadar pervasızca hareket etme cüretini göstermiştir.
Ancak
ne hikmetse aynı Çevik Bir 28 Şubat davasının görüldüğü mahkemede böyle bir
sözü söylemediğini nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde basında bu yönde
haberler çıktığını iddia etmekteydi.
Bu
sözleri kendi ağzından o mahkemede duyduğumda gayri ihtiyari; “Mert ol be
kardeşim. Yedin bir naneyi bari inkâr etme, dik duruş sergileyerek evet yaptım
ve bugün olsa gene yapardım de.” Diyerek haykırasım geldi. Ama tahmin
edeceğiniz üzere susmayı tercih ettim.
Şimdi
gelelim asıl meselemize; Millet İttifakının seçilmiş bir tarih olmadığını iddia
etmesine karşın Gelecek Partisinin bunun sembolik bir tarih olduğunu açıklaması
sizce ne anlama geliyor? Hiç zahmet etmeyin hemen cevaplayıvereyim, rövanşı
alacağız ve bin yıl planlanmış olan postmodern darbeyi yeniden canlandıracağız.
28
Şubat mahkemesi ile o dönemin paşalarını cezaevine göndermenizin intikamını
alçağız Millet İttifakı bu açıklama ile kime mesaj veriyor? Seçmenine mi? Elbette
HAYIR!
Bu
mesajı iradelerine ipotek koyan gerçek sahiplerine veriyorlardı.
Bizi
desteklerseniz 28 Şubat sürecinin son bulmasının müsebbibi olan AK Parti
iktidarını dolayısı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı başkanlık
koltuğundan edecek ve onları sizin adınıza yargılayacağız.
Bu
sembolik tarih ile kim mutlu olacaktı. O dönemde başörtüsü zulmüne muhatap
öğrenciler ve aileleri mi? Yoksa o zulmü bizlere reva gören kesim mi?
Hayalini
kurduğunuz iktidarı birbirine benzemezler olarak bir araya gelerek vardığınız
mutabakatı 28 Şubat tarihini belirleyerek başaracak değilsiniz.
17-25
Aralık’ta denediniz başaramadınız,
MİT
Başkanının ifadeye çağırdınız başaramadınız,
MİT
TIR’larını durdurdunuz başaramadınız,
GEZİ
olaylarında yakıp yıktınız başaramadınız,
6-8
Ekim olaylarında kurban dağıtanları öldürdünüz başaramadınız,
15
Temmuz vurucu son darbe kalkışmasında başaramadığınız gibi milli irade
bahçesine gömüldünüz.
Bu
gelinen süreç sonrasında milli ve yerli bir atılımla bölgesinde küresel oyuncu
olma yolunda adım atan Türkiye’nin yolunu AYASOFYA’nın açılışından sonra
kesebileceğinize inanmanızı anlayamıyorum.
Tekrar
söylüyorum kardeşim;
BA
ŞA RA MA YA CAK SI NIZ! Nokta.
Bu millet sizi toptan 2023’te sandığa gömecek. Siz bu Milleti aptal mı sandınız?
Bu
Millet EKMEKSİZ yaşar ama HÜRRİYETSİZ yaşamaz. Bunu unuttuysanız kulağınıza küpe ediniz ki gaflete düşmeyesiniz.