Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ekim 2024

PKK'nın miadı doldu mu?

Çok önemli olayların yoğunlaştığı bir zaman dilimini yaşadık. FETÖ’nün kurucusu vatansız olarak İncil’in dört yazarından biri olan Evangelist Luka’nın adını taşıyan Pensilvanya’daki bir Hristiyan Hastanesi’nde öldü. Ardından Devlet Bahçeli, PKK’nın silah bırakması için gündemi sarsan açıklamalar yapmaya başladı. Bahçeli’yi duyunca korkmaya başladım.

Çünkü ne zaman Türkiye bir barış atağı yapmaya kalksa ABD mutlaka birkaç piyon bulup bir terör eylemi yaptırıyordu. Geçtiğimiz yıl da 01 Ekim’de Meclis’in açıldığı gün iki terörist İçişleri Bakanlığı’na intihar saldırısı düzenlemişti. Yakın geçmişimiz bunun örnekleri ile dolu. Tusaş saldırısı işte bu kritik zamanda geldi. Kahramankazan’daki intihar saldırısı tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tataristan’ın başkenti Kazan’daki BRICS zirvesinde iken yapıldı.

Devlet Bahçeli’nin çıkışı planlı bir devlet politikasıydı. PKK’ya ve terörü devam ettirenlere son bir şans tanımak için yapılmıştı. Amaç terörü tamamen bitirip ülkenin gündeminden çıkarmaktı. PKK’nın Abdullah Öcalan’ı dinlemeyeceği az çok tahmin ediliyordu. Öcalan ‘silahları bırakın’ çağrısı yapsa bile PKK buna uymayacaktı. ABD ve İsrail bunca yatırım yaptıkları PKK/YPG’den ister istemez vaz geçmek istemeyeceklerdir.

***

Türkiye artık bir yol ayrımında. PKK ve PKK’lıları ülkeden tamamen temizlemenin zamanı geldi de geçiyor bile… ABD on yıldır Suriye’nin kuzeyinde teröristleri eğitip donatıyor. Afganistan’da da benzerini yapmışlardı. Ancak artık her şey istedikleri gibi gitmeyecek. Türkiye’ye düşen, öncelikle PKK’nın en tepe noktasında bulunanlara yönelmek olmalıdır. İran’la sıkı bir işbirliği yapılarak örgütün elebaşları, Kandil temizlenmelidir.

İkinci olarak, siyasi arenada gerekli kanuni düzenlemeler yapılarak teröre destek veren siyasi oluşumlara izin verilmemelidir. Tıpkı İngiltere’nin yaptığı gibi işi sıkı tutarak teröre yönelen tüm kaynaklar kesilmelidir. Türkiye’nin güneyinde planlanan şerit tamamlanmalı, kadim Türk toprakları olan Suriye ABD ve Rusya’nın parselasyonundan kurtarılmalıdır.

Kalkınma Yolu Projesi çerçevesinde Irak’la Türkiye’nin sıkı işbirliği devam ediyor. Proje ilerledikçe daha da güçlenecek. Ve PKK Kandil’den kesin olarak temizlenecektir. Ancak siyasiler de sağlıklı bir istişare ile İngiltere ve İspanya’da olanın Türkiye’de olmasının mümkün olmadığını artık anlamalıdır. Bu coğrafyada güç konuşur, gücü olan konuşur.

***

Önceden günde bir, haftada bir, ayda bir terör saldırıları ile sarsılan Türkiye, şimdi ABD’nin özel siparişi ile yılda bir terörün hedefi haline getiriliyor. ABD ve Almanya ile de bu konular masaya yatırılarak gerekirse karşılıklılık ilkesi ile hareket edileceği vurgulanmalı ve iki ülkenin istihbarat birimlerinin kendilerine çeki düzen vermeleri istenmelidir.

DEM Parti’nin Kandil’in izni olmadan kılını kıpırdatmayacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Acilen yeni kanuni düzenlemeler yapılarak DEM’in yönettiği ve kaynakları teröre akıtılan tüm belediyeler devlet kontrolüne geçirilmelidir. PKK’ya uzaktan yakından destek veren hiçbir siyasi açılımın faaliyet göstermesine izin verilmemelidir. Türkiye ancak bu şekilde huzura kavuşabilir. Türkiye’nin gündemini artık PKK ve ABD’nin belirlemesine bir daha fırsat verilmemelidir! PKK, silah bırakarak değil ancak Alamut Kalesi’nin yok edilmesi gibi temizlenebilir.