Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3008.33
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Kasım 2021

​PKK'nın İtirafları Ne anlama geliyor?

Geçen haftaki yazımızda PKK yöneticisi Duran Kalkan’ın itiraflarına yer vermiştik. Bu itirafların ne anlama geldiğinin üzerinde duracağız. Ancak bundan önce, bu itirafları spot cümleler hâlinde tekrar hatırlatmakta fayda vardır.

"Avrupa ülkeleri kendilerini barıştan yana gösteriyorlar ancak niyetimiz çözümden yana, olduğunda onu boşa çıkartmak için saldırılarda bulundular."

"Türkiye'ye karşı 'savaşı sürdürün' tarzında dayatmalar defalarca geldi."

"Dış ortam Kürt sorununun çözümüne fırsat ve imkân vermedi. Tam tersine Kürt sorunu için çözümsüzlüğü ve Türkiye ile çatışmayı dayattı."

"Avrupa ülkelerinden ateşkes için zemin bulamadık."

"Ateşkes ilan etmeyeceksiniz, ‘’çatışmayı’’ sürdüreceksiniz diye bize defalarca dayatmalarda bulundular.’’

‘’Bu dayatma açık oldu, gizli oldu; sözle oldu, fiiliyatla oldu ama bize dayatılan hep çatışmaydı, çözümsüzlüktü.’’

"Türkiye, Avrupa'nın çözüm istediğini sandı fakat kısa sürede gerçeklerin bunun tam tersi olduğunu gördü, Ankara Avrupa'dan destek bulamadı."

Hâlbuki Türkiye Avrupa’nın çözüm istemediğini ve PKK’nın da onların taşeronu olduğunu en başından beri biliyordu. Türkiye, bütün sömürgecilere rağmen, dökülen kanı durdurmak ve sorunu çözmek için samimi bir çaba ortaya koydu.

Yukarıda spot cümleler şeklinde verdiğimiz ifadeler, şu üç gerçeği çok net ortaya koymaktadır. Bir, PKK’nın Kürtler için mücadele etmediğinin açık bir itirafıdır. İki, PKK’nın taşeron bir örgüt olduğu bizzat yöneticisi tarafından da itiraf edilmiş oldu. Üç, çözüm süreci bizzat PKK’ya verilen talimatla bozulduğu örgütü temsil eden en tepedeki üçüncü terörist tarafından teyit edilmiş oldu.

Ancak bu itirafları üç soruya cevap vererek daha sağlıklı değerlendirebiliriz. Bunlardan birincisi, PKK yöneticisi neden bu itirafları yaptı? Bence, PKK kendi iradesiyle o itiraflarda bulunmadı. Çünkü PKK’nın iradesi yok. Dayatmalara boyun eğdiğini kendisi söylüyor.

O zaman akla gelen ikinci soru, PKK’ya bu itirafları kim dayattı? PKK’ya bu itirafları İsrail dayattı. ABD’nin PKK’ya verdiği silahların yanında Avrupa’nın desteği devede kulak bile değildir. PKK’ya bu silahları vermesini sağlayan Siyonist lobilerdir. Mantığın doğal sonucu olarak, yardımı kim yapıyorsa dayatmayı o yapıyordur. Ancak Duran Kalkan İsrail-ABD ikilisinden hiç bahsetmemiş.

Bu defa akla gelen üçüncü soru, İsrail PKK’ya bu itirafları neden dayattı? Çünkü İsrail, Türkiye’nin Avrupa ile yaşadığı sorunları daha da derinleştirmek istiyor. Hollanda Eski Başbakanı Sayın Dries Van Agt’in daha önce bana verdiği mülakatta, İsrail’in Avrupa ülkelerini sürekli olarak Türkiye’ye karşı kışkırttığını söylemişti. (30.06.2021 Milat)

Ancak İsrail, bu defa PKK üzerinden Türkiye’yi Avrupa’ya karşı kışkırtmaya çalışıyor. Avrupa’da Siyonistlere yakın yayın organlarında ‘’Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa’ya karşı söylemlerinin daha da sertleşeceğini’’ dile getirmişlerdi. Peşinden böyle itiraflar yaptırarak, Türkiye’nin Avrupa’ya karşı söylemini sertleştirmesini istiyor ve bekliyor.

PKK konusunda Avrupa’nın masum olmadığını biliyoruz. Ancak Türkiye, Avrupa’ya bu itirafların hesabını nasıl, nerede ve ne zaman soracağını kendisi tayin etmelidir. Ayrıca bu itirafları bölge halkına anlatmak için sonuçları iyi hesaplanmış iletişim stratejiler geliştirmek gerekir.

Türkiye, ilk defa PKK’nın gerçek yüzünü bölge halkına anlatmak için önemli bir fırsat yakalamıştır. Bunun çok iyi değerlendirilmesi gerekir.