PKK'lı Selahattin Demirtaş (Kobani) isyanı
Demirtaş isyanının yaşandığı
dönemde Yeni Akit Gazetesi, bizim de görüşümüzü almıştı.
*
“BÜYÜK
KÜRT İSYANININ PROVASI… Provokasyon planının
önceden hazırlandığına dikkat çeken Kürt siyasetçi ve Stratejist Galip İlhaner,
“PKK yandaşları, Gezi olayları sırasında zaten ‘Batı’da Gezi, Doğu’da serhildan
(başkaldırı), hedef Erdoğan’ diyorlardı. Şu an devam eden olaylarda PKK, Kürt
halkını ayaklandırmak suretiyle kendi Gezi’sini çıkarmaya çalışıyor. Bu protestolar
daha önce planlanmıştı ve Kobani bu işin bahanesi oldu. Kobani üzerinden bir
ulus bilincini oluşturmaya çalışıyorlar ve kısmen de başarmış durumdalar.
Gezi’deki deneyimlerden de yararlanacaklar. Kobani’yi kullanarak. Örgüte karşı
olan Kürt kesimin desteğini almaya çalışıyor. Büyük Kürt isyanının provasını
yapıyorlar” demiştik. (Tarih: 09.10.2014 Yeni Akit Gazetesi)
***
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı (25.09.2020), Kobani bahanesiyle PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın
liderliğinde 2014'te düzenlenen isyana ilişkin soruşturma kapsamında, 7 ilde 82
kişi için gözaltı kararı verdi.
*
Kobani İsyanı, Suriye’de DEAŞ bahane edilerek bir PKK
Devleti kurma projesine, Türkiye’yi de ekleyerek sonuca gitmekti. Doğu ve
Güneydoğu’da 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde başlayan olaylar tam bir
isyandı. Böyle bir olay önceden hazırlık yapılmadan gerçekleşemez. İsyanın
sonuçlarına bakıldığında, önceden bir planlamanın yapıldığı açıkça
görülmektedir.
*
Hiç
kimse, Kobani bahanesiyle başlayan isyanı ve PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın bu
isyandaki rolünü küçümsememelidir. Türkiye, Demirtaş (Kobani) İsyanı ile büyük
bir badireden (beka sorunu) dönmüştür.
Kürtlerin
feraseti sayesinde, Kürtlerin PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın başlattığı isyana
destek olmaması sayesinde Türkiye, Suriye gibi derinleşmiş bir iç savaştan
(Türk-Kürt Savaşı) kıl payı dönmüştür.
*
Türkiye;
Gezi İsyanı, PKK’lı Selahattin Demirtaş
İsyanı ve 15 Temmuz FETÖ İsyanı ile çok ciddi iç savaş tehlikeleri
yaşamıştır. Üç isyan da dış desteklidir. Bu üç olay asla ve asla
küçümsenmemelidir. Eğer küçümsenirse, gelecekte daha büyük beka sorunlarıyla
karşı karşıya kalırız ve altında kalıp Suriye gibi bölünüp, parçalanırız.
*
Gün
geçmiyor ki; PKK’lı Selahattin’i öven biri çıkmasın. CHP, Selahattin Demirtaş’ı
adeta Atatürk’ün yerine oturtmuş. PKK’lı Selahattin Demirtaş’ı övenlere
söylüyorum; kendi çocuklarınızı PKK’ya gönderin. Böylece ortaklığınız daha da
pekişir.
*
PKK’lı
Selahattin Demirtaş isyanında, savcılığın verdiği bilgilere göre;
- 37 kişi ölmüş.
- 761 kişi yaralanmış.
- 197 okul adet yakılmış.
- 131 sokak olayı yaşanmış.
- 731 ev ve işyeri
yağmalanmış.
- 269 kamu binası tahrip
edilmiş.
- 1230 araç kullanılamaz
hale getirilmiş.
Şimdi
soruyorum, bu hafife alınacak bir isyan mıdır?
*
Savcılık açıklamasında işlenen suçlar da şöyle ifade
edilmiş:
Nitelikli adam öldürme (37), adam öldürmeye teşebbüs
(29), mala zarar verme (3777), alıkoyma (25), hırsızlık (395), yağma (15),
işyeri ve konut dokunulmazlıklarını ihlal (308), Türk Bayrağını Yakma (13),
Atatürk’ü Koruma Kanununa Muhalefet (7) suçları işlenirken 326 güvenlik görevlisi
ile 435 vatandaşta yaralanmış.
*
PKK’nın atadığı, amirinin Cemil BAYIK olduğu HDP
Eşbaşkanı Mithat Sancar muhalefete; “Antifaşist blok çağrımızı tekrarlıyoruz”
demiş. Ayrıca: “Bu duyuru, savaşa karşı olan herkese bir çağrıdır.” Demeyi de
eklemiş.
Ne savaşı? Kastettiğin savaş, yıllardır PKK’nın
çıkartmaya çalıştığı ama muvaffak olamadığı Türk-Kürt savaşı değilse, nedir? Ne
demek savaş? Bu kışkırtıcı dilin anlamı nedir?
Nedir bu suç işleme özgürlüğü isteme arzusu?
Ne zaman bitecek bu suç işleme özgürlüğü arzunuz?
Bir hukuk devletinde suç işleme özgürlüğü olur
mu?
Kim olursa olsun, bir suç işlemişse adalete ve
hakkaniyete uygun, yasalara göre cezasını çekmelidir.
Adalet bunu gerektirir.
*
Nihayet,
PKK’lı Selahattin Demirtaş İsyanı için
geç de olsa bir adım atıldı.
Burada
yapılması gereken suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırmaktır.
Adaleti
tam olarak sağlamaktır.
Gerçek
suçlular bulunup cezalandırılır.
Suçsuz
olanlar da serbest bırakılır.
*
Kobani 6-8 Ekim
olayları, olay mı İSYAN mı?
Kobani
bahanesiyle önceden hazırlığı yapılarak başlatılan isyan, bir PKK isyanının
Kürt isyanına dönüşmesini sağlama projesidir. Kobani bahanesiyle başlayan ve
Kürtlerin ferasetiyle, Kürtlerin PKK’yı desteklememesi sayesinde başarıya
ulaşamayan bir İSYAN olarak değerlendirilmelidir.
Kobani
PKK’lı Selahattin Demirtaş İsyanı’ndan; iktidardan
muhalefete, gazetecisinden sade vatandaşına, kısacası herkes bir ders çıkarmalıdır.
Demokrasi
adına, demokrasi bahane edilerek suçlular korunmamalıdır.
Kobani
tutuklamaları üzerinden PKK (HDP) meşrulaştırılmamalıdır.
Bütün
toplum kesimleri, biri suç işlediğinde yanına kar kalmayacağı anlayışıyla
hareket etmelidir.
Popülist
politikalardan asla ve asla medet umulmamalıdır.
PKK
(HDP)’yı meşrulaştırarak Kürtleri kazanmak yerine, PKK (HDP)’yı marjinalleştirerek
Kürtleri kazanma yoluna gidilmelidir.
Kürtleri
PKK (HDP)’ya itmek yerine, Kürtleri PKK (HDP)’dan uzaklaştırma yoluna
gidilmedir.
Muhalefetin yaptığı gibi Kürtler PKK (HDP)’ya itilirse, Türkiye Suriye’den daha beter bir duruma düşer.