PKK Nasıl Doğdu?
68 kuşağı ilk olarak Fransa'daki Sorbonne Üniversitesi'nde meydana gelen öğrenci isyanlarıyla başlar.
Güney Amerikalı Ernesto Che Guevara' nın yakalanıp 9 Ekim 1967 tarihinde Bolivya Ordusu'nun elinde öldürülmesi olayların başlangıcına neden olarak gösterilir.
O yıllarda, Batılı birçok ülkede ve özellikle ABD'de Hippilik gibi aykırı akımlar görülmektedir.
"Sol" Paris'te "Moda" dır.
Tam da bu yıllarda Türkiye'de "Galata Türkleri" 60 darbesini yapmış 1950 de kaybettikleri iktidarı yeniden ele geçirmişlerdir.
Cunta yönetimi, Demokrat Parti'nin yarım yamalak kurcaladığı birkaç "Milli" hamleyi gözüne kestirmiştir.
Kılıçdaroğlu'nun bugünkü tabiriyle "Fabrika Ayarları" na dönülecektir.
Öncelikle Milli Eğitime yüklenirler.
Milli Eğitimin "altı ok" nu Ateizm, Alkolizm, Feminizm, Freudizm, Darwinizm ve Siyonizm olarak ayarlarlar.
Bu umdelerin açılımı; inançsızlık, alkole-kadına düşkünlük, cinsellikte sınır tanımamak, Yahudi sevicilik, komünizmi insanlığın Nirvanası zannetmektir.
Bu umdelerle zehirlenerek, beyinleri kirletilen o neslin gençleri 68 kuşağı olarak karşımıza çıkarlar.
Organizatör Cahangir' dir.
Cihangir'in bir ayağı Paris'tedir.
Paris'teki modaya uyularak "Sol" olunur. Yoksa, fakirlikle, yoksullukla, işçilikle, ezilmişlikle alakaları yoktur. Yoksul kesimlerle fiziki bağları olmadığı gibi, duygusal bağları da yoktur. Hatta, yoksullar onlar için (untouchables-Dalitler) dır. Hepsinin karnı tok sırtı pektir. İşçi olarak tek tanıdıkları bahçıvanları ve kapıcılarıdır.
Perihan Maden, o günler için "Eskiden ben de çok romantiktim, çok solcuydum, çok Sovyetist'tim, herkese saydırıyordum; ama bilmem kaç yaşına gelince, biliyorsun ki kazın ayağı öyle değil!" der.
Bizim "Sol" un "Solculuğu" realist değil, fantezidir. Onlar "Fantastik Sol" durlar.
Etilerde oturup, Zap şiiri yazarlar.
Yalçın Küçük'e göre; "68 Kuşağı" nda "Sabetayistler" önemli yer tutarlar.
1967 Altı Gün Savaşı ile İsrail, Araplara karşı beklenilmeyen bir zafer kazanınca, Yahudi Devleti'nin varlığı ve yaşayabileceği "Dünya Yahudiliği" nce kabul görür. "Dünya Yahudiliği" bu savaşta Arapları destekleyen "Sovyetler" e ve "Sol" a cephe alır.
Sabetayizm bu durumda, haliyle 68 kuşağından desteğini çeker, kuşağın içi boşalır, beli kırılır.
Dev- Genç, "68 Kuşağı" örgütüdür. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Abdullah Öcalan, Dev Genç'in kurucu kadrosunda birliktedirler.
Abdullah Öcalan ve PKK, o ortamların ürünüdürler.
27 Mayıs 1971 de Mahir Çayan ve arkadaşı H. Cevahir, İstanbul-Maltepe'de bir eve baskın düzenlerler. Evde bulunan Binbaşı Dinçer Erkan'ın kızı Sibel Erkan'ı rehin alırlar. Ev askeri birliklerce kuşatılır. Türkiye diken üstünde 51 saat geçirir, askeri operasyonla rehine kurtarılır.
Maltepe olayı, bugün Güneydoğu'da yaşananların öncüsü ve habercisidir. Hendek-çukur-barikatlar o zihniyetin uzantısıdır. O günlerden kalma kaşarlanmış PKK dinozorları bildiklerini tekrarlamaktadırlar.
Cihangir, hendek-barikat ve askerle çatışmaya pek nostaljiktir,1200 küsur imzalar bu nedenle toplanmaktadır.
Cihangir'in "gerilla annesini oynamak" gibi uçuk fantezilerinin bedelini Anadolu'nun masum evlatları kanları ve canlarıyla ödüyorlar.
Acaba Cihangir uslanır mı?