PKK fedakârlık yapıyormuş(!)
PKK büyük bir fedakârlık yapıyormuş. Hem de karşılıksız. Demokrasi için yapıyormuş bu fedakârlığı. PKK’lı Saruhan Oluç, öyle diyor.
Oluç diyor ki; “Demokrasi adına, barış, özgürlük, adalet mücadelesinin yükselmesi için kimi yerlerde fedakârlık yapma kararı aldık. Bu fedakârlığı şu ya da bu parti lehine yapmıyoruz, demokrasi mücadelesi için yapıyoruz. İkinci önemli konu ise temsil meselesidir. İlk defa uzun yıllar sonra HDP aracılığıyla hem batıya göçmüş olan insanlarımızın temsil edilme imkânı ilk kez ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki demokrasi güçlerinin, bileşenlerimiz ve ittifak güçlerimizin HDP aracılığıyla temsil edilme imkânları ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede bazı istisnalar olabilir. Belediye meclis üyelikleri için HDP’nin adaylarını çıkaracağız. En yüksek temsil imkanına ulaşmak için elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğiz. Demokrasi adına fedakârlık yaptığımız her yerde HDP adaylarını destekleme çağrılarımız olacak.”
PKK’lı Saruhan: “İlk defa uzun yıllar sonra HDP aracılığıyla hem batıya göçmüş olan insanlarımızın temsil edilme imkanı ilk kez ortaya çıkmıştır” diyor. Açık açık yalan söylüyor. Halbuki Kürtler, Türkiye’nin 81 ilinde, Osmanlı döneminden beri temsil ediliyor.
PKK, CHP’yi;
İstanbul, İzmir ve Adana’da doğrudan açık/aktif destek taktiği ile Ankara, Mersin gibi büyükşehirlerde ve bazı ilçelerde ise, dolaylı gizli/pasif destek taktiği ile destekleyecek. PKK bunu hayrına mı yapıyor? Hayrına yapmadığına göre neden yapıyor peki?
1. PKK, Kürtlerin desteğini büyük ölçüde kaybettiği için; “İstanbul, İzmir ve Adana’da seçime girmedik, bazı illerde de CHP’yi destekledik, ondan dolayı oylarımız düştü” diyerek, oylardaki dramatik düşüşü bu şekilde izah edecek.
2. Batı’da Gezi, Doğu’da Serhıldan (isyan) ve hedef ERDOĞAN stratejisine uyarak, Türkiye’yi bir rejim krizine sürükleyip, iç savaş çıkarmak için Batı illerinde CHP’yi destekleyecek. Bu şekilde CHP’yi de iç isyana sürüklemek için, CHP’yi ve tabanını (Aleviler) kullanmaya çalışacak.
3. PKK için önemli olan Güneydoğu ve Doğu illeri. Doğu ve Güneydoğu illerini alarak, büyük Kürt isyanına zemin hazırlamak.
PKK; Doğu’da HDP’yi, Batı’da ise, Türk Solu ve CHP’yi kullanacak. Hedef: Türkiye’yi iç savaşa sürükleyerek, dış müdahale (ABD/NATO) ile Türkiye’yi, Suriye gibi parçalayıp bölmek.
Kürtler oyunun farkında
Yani PKK, büyük Kürt isyana zemin hazırlamak için fedakârlık yapıyor. Sırf rejim krizi çıksın Türkiye parçalansın diye, MHP muhalefette olsaydı, MHP adaylarını da destekleyecekti. Kürtler, PKK (ABD) yüzünden, 2. Filistin olma yolunda büyük bir tuzağa çekiliyor. Oyun büyüktür ve Kürt Halkı bu büyük (ABD/PKK) oyunun farkındadır. PKK bu seçimlerde düşük oy alarak hezimete uğrayacağını ve marjinalleşme sürecinin de hızlanacağının farkındadır. Çünkü; PKK, Kürtleri kaybettiğini iyi biliyor. CHP’yi yanına almadan iç karışıklık çıkaramaz.
***
CHP, PKK’ya ne söz verdi?
CHP ile PKK işbirliğinde/ittifakında kim ne istiyor? Kapalı kapılar arkasında sadece iç karışıklık, darbe ya da dış müdahale ile Erdoğan’ı devirme planı mı var yoksa başka şeylerde mi var?
Mesela;
CHP, PKK’ya toprak verme ya da özerklik sözü mü verdi?
ABDullah Öcalan’ı serbest bırakma sözü mü verdi?
Türkiye’yi Türkistan ve Kürdistan olarak en az ikiye bölme sözü mü verdi?
Nedir CHP ile PKK’yı bir araya getiren ortak amaç?
Türkiye tarihinin en tehlikeli oyunlarından biri oynanıyor.
PKK, CHP’yi kandırıp oyuna getirebiliyor.
Bu ittifak CHP’nin başarısı değil, tam tersine PKK’nın başarısıdır.
Kemalizm ile Apoizmi birleştiren sebep nedir?
ERDOĞAN’a diktatör diyenler… 40 yıldır PKK’nın tepesinde duranlar mı diktatör Erdoğan mı? En yakın arkadaşlarını bile öldürten, yıllarca kan döken ABDullah Öcalan mı diktatör, Erdoğan mı?
***
PKK, Pervin ve Sezai’nin ipini çekti
PKK, Pervin ile Sezai’nin performansından memnun değil. Halkı sokağa çıkaramıyorlar. Öcalan için başlatılan açlık grevlerine bile destek bulamıyorlar. Seçimden önce Pervin-Sezai ikilisini istifa ettireceklerdi. PKK, Ayhan Bilgen’i HDP’nin başına geçirmek istiyordu ama Pervin, Bilgen’i Kars’a göndererek bir karşı hamle yaptı. Bilgen ile muhafazakar Kürtlerin desteğini almayı planlıyorlardı ama, Laik (Aleviliği kullanan) Kürtlerin desteğini de büyük ölçüde kaybedecekler. Seçimden sonra Pervin-Sezai ikilisi yolcu. PKK tepesi ikisinin de biletini kesmiş durumda. Zaten düşük oy alarak hezimete uğrayacaklar.
***
PKK neden kan döküyor?
Hala PKK’nın neden kan döktüğünü anlayamayan ve anlamak istemeyen saflar/saftirikler/saftircikler/şapşikler var. PKK (HDP)’nın birlik ve beraberlik istediğini, HDP (PKK) ile ittifak yapmanın milli bir görev olduğunu söyleyen saftirikler bile var.
Açık ve net bir şekilde söyleyeyim:
PKK, Türkiye’yi bölüp bir PKK Devleti kurmak için kan döküyor.
Selahattin Demirtaş, Türkiye’yi bölüp bir PKK Devleti kurmak için hapse giriyor.
Cemil Bayık, Türkiye’yi bölüp bir PKK Devleti kurmak için Kandil’de.
Canlı bombalar, birlik ve beraberlik mi kendisini havaya uçurup intihar ediyor?
Selahattin Demirtaş, birlik ve beraberlik için mi hapiste?
Cemil Bayık, birlik ve beraberlik için mi Kandil’de?
ABDullah Öcalan, birlik ve beraberlik için mi yıllarca kan döktü?
Bu kadar da saftirik olmaya, beyinsiz olmaya gerek var mı?
***
HDP bir parti midir?
HDP bir parti değildir. HDP, PKK’nın ta kendisidir. HDP’nin parti olarak kabul görmesi yasal bir durum değil, maalesef fiili bir durumdur.
Siyasi parti, insan öldürmek için dağa adam gönderir mi?
Siyasi parti, öğretmen öldürmek için dağa adam gönderir mi?
Siyasi parti, KAN dökmek için dağa adam gönderir mi?
Öğretmen, öğrenci, asker, polis, güvenlik korucusu, kadın, yaşlı, çocuk, bu insanları öldürenleri dağa gönderen teşkilat, siyasi parti kılıfı altında HDP/DBP’dir. Bir siyasi parti; kadın, çocuk, öğretmen öldürür mü?
Biri Cemil Bayık’a: “PKK ayrı HDP ayrı” derse, Bayık, “Sen salak mısın, PKK ile HDP ayrı olur mu?” der. Hatta bunu söyleyenin yüzüne bile tükürür.
Kısacası HDP bir siyasi parti değildir. Şartların oluşturduğu fiili bir durumdur. Bu fiili duruma da Kürtler bizzat el koyacak ve PKK’yı da HDP’yi de birlikte marjinalleştirecektir.
Kaç milyon kişi oy veriyor, hepsi terörist mi? diyenler.
Suç sayıyla ölçülmez. Suç suçtur. PKK (HDP)’yı destekleyen herkesin terörist olmaması, PKK (HDP)’yı parti yapmaz. Suçsuz da yapmaz.
***
PKK niye bitsin ki?
PKK;
HDP üzerinden CHP ve Türk solu gibi partnerlerinin desteği ile barajı aşarak meclise giriyorsa,
Türk Solu ve CHP Erdoğan nefretinden dolayı PKK’ya parti muamelesi yapıyorsa,
PKK, HDP adı ile seçimlere girip belediye alabiliyorsa, milletvekili olabiliyorsa?...
PKK neden bitsin ki?...
Kürtler PKK’yı bırakabiliyor ama, Türk solu ve CHP, PKK’yı bırak(a)mıyorsa,
PKK neden bitsin ki?...
CHP ile PKK, HDP üzerinden birlikte hareket edip kol kola girecekse?...
Güvenlik Korucusu neden PKK ile savaşsın o zaman?
Güvenlik korucusu HDP’lilerle (Ahmet Türk, Celal Doğan,…) kol kola girmesini bilmiyor mu?
Kürtler neden PKK ile kol kola girmiyor o zaman?...
Hangisi yanlış?
Kürtler mi PKK’yı bırakmakla yanlış yapıyor, yoksa CHP mi HDP (PKK) ile kol kola girmekle yanlış yapıyor?
CHP ile PKK, HDP üzerinden kol kola girecekse, ben (Kürt) neden PKK’ya karşı çıkayım?
CHP ile PKK, HDP üzerinden kol kola girecekse, ben (Kürt) neden bedel ödeyeyim?
Bizi ikna edin biz de PKK’lı olalım. Nedir PKK’da bulduğunuz evrensel değerler. Kadın, çocuk, öğretmen,… öldürmesi mi?. Uyuşturucu, zehir ticareti mi?.... Nedir PKK’da bulduğunuz cevher? Bize söyleyin biz de bilelim.
***
Kürtler Türkiye’ye enden bağlı?
Kürtler; Türkiye’ye mecbur oldukları için ya da çaresiz oldukları için değil, ortak kader (İslam) gerçeğinden ve Türkiye’nin kendi devletleri olduğundan dolayı bağlıdır. Kürtler ne çaresizdir ne de devletsizdir. Kürtlerin son devleti Türkiye’dir. Kürtler; kendi devletleri ve kendi vatanları olan Türkiye için, Türk kardeşleri ile birlikte, dünyanın en büyük (ABD-PKK işbirliği) güçlerine karşı da savaşmaya hazırdır. Kürtler, Türkiye’nin Suriye gibi parçalanmasına asla ve asla izin vermeyecektir. Soydaşlar savaşında, ABD/İsrail ile birlikte hareket edenler, kaybetmeye mahkumdur. Herkes hesabını ona göre yapsın.
***
PKK’nın alacağı belediyeleri, PKK kayyumları mı devlet/millet kayyumları mı yönetecek?
Seçimden sonra Türkiye’yi de PKK belediyelerini de ciddi bir sınav bekliyor. PKK’nın atadığı eş başkan (kayyumlar), belediyeleri tekrar yönetmeye kalkarsa ne olur? Bunu zamanla göreceğiz. PKK (HDP), alacağı belediyelerle legal sınırlar içerisinde kalmayıp, belediyeleri büyük bir isyana, iç savaşa zemin oluşturmak için kullanırsa, her kes bunun sonuçlarına katlanır.
***
Yeni bir çözüm süreci olur mu?
Yeni bir süreç olursa, bazı Kürtler diyor ki;
Türkiye, ABDullah Öcalan’ı muhatap alırsa, ben de Apocu olurum.
Türkiye, HDP’yi muhatap alırsa, ben de HDP’li olurum.
Türkiye, PKK’yı muhatap alırsa, ben de PKK’lı olurum.
PKK/Öcalan/HDP yeniden muhatap alınırsa, yeniden Kürtlerin temsilcisi olarak görülürse, bütün Kürtleri kaybetme riski her zamankinden daha fazladır. Herkes hesabını ona göre yapsın. Yeni bir PKK muhataplığını ne Türkiye kaldırabilir ne de Kürtler. PKK (HDP) marjinalleşme sürecine girmişken…
***
AK Parti’nin Güneydoğu Stratejisi
Geçen haftaki makalemizde, Cumhur Beka İttifakı’na bazı önerilerde bulunmuştuk.
Önerilerime şunu da ekliyorum.
Güneydoğu’da özellikle; “PKK (HDP) yıktı AK Parti (Devlet) yaptı” sloganı ile hareket edilebilir.
PKK (HDP/DBP), kazdığı hendeklerle, memleketi harap etti, yakıp-yıktı. Ama, AK Parti ve ERDOĞAN, PKK’nın yakıp-yıktığı her yeri yeniden yaptı. Kürtler hiçbir zaman NANKÖRLÜK yapmamıştır. Yiğidin hakkını her zaman teslim etmiştir.
PKK yıllardır yakıp-yıkıyor ve öldürüyor.
AK Parti ve ERDOĞAN ise, yıllardır yapıyor-onarıyor ve yaşatıyor. Kürt Halkı da bunun farkındadır. Bu gerçek iyi bir şekilde değerlendirilmelidir.
***
Seçimden sonra ilk iş ne olmalıdır?
Seçimden hemen sonra ilk iş olarak zina yasasına el atılmalıdır. Süresiz nafaka, aile yıkan feminizm fitnesi diğer önemli konular.
Ve Faiz. Dünyanın en büyük sorunlarında Faiz. Dünyayı FAİZ sisteminden/illetinden kurtaracak tek güç de Türkiye’dir.
***
Taraf yerine arabuluculuk
Türkiye, gücünü daha çok arabuluculuk yapmakta kullanmalıdır. Anadolu (yumuşak güç) Gücü, Selam (barış) (Anadolu Barışı/Pax-Anadolu) ile hareket edilmelidir.
Mısır’da (Mursi/İhvan ile Sisi arasında)
Libya’da (muhalifler arasında)
Yemen’de (İran ile Suudi Arabistan arasında)
Zamanı gelince Suriye muhalefeti ile ESED arasında
ÇİN ile Uygur Türkleri arasında
Hatta, ABD ile Venezuela arasında
Velhasıl dünyanın her yerinde, önce, taraf olmak yerine, arabuluculuk değerlendirilmelidir. Türkiye, dünyanın her yerinde mazlumların yanında ve ADALET tarafında olmalıdır. Ama, gücümüzü dengeli kullanarak…
***
Alternatif kurumlar kuralım
Türkiye, dünya liderliği yolunda siyâsetten iktisâda, dünyadaki bütün kurumlara alternatif kurumlar kurmalıdır.
VAN merkezli dünyanın en büyük üniversitesi kurularak işe başlanabilir.
İstihbârât Teşkilâtı (Central Intelligence Agency/CIA),
Millî Güvenlik Teşkilâtı (National Security Agency/NSA),
Millî Haberalma Dairesi (National Reconnaissance Office/NRO),
Savunma İstihbârât Teşkilâtı (Defence Intelligence Agency/DIA).
Birleşmiş Milletler Teşkilâtı (United Nations/UN),
Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilâtı (North Atlantic Treaty Organization/NATO),
Milletlerarası Kolluk Teşkilâtı (INTERPOL),
En Gelişmiş Sekiz Sanayi Ülkesi Topluluğu/G8,
Milletlerarası Para Fonu (International Monetary Fund/IMF),
Dünya Bankası (World Bank),
Milletlerarası Mâliye Kuruluşu (International Finance Corporation/IFC),
Milletlerarası Gelişme Birliği (International Development Association/IDA),
Dünya Ticâret Teşkilâtı (World Trade Organization/WTO),
İktisâdî Gelişme ve İşbirliği Teşkilâtı (Economic Development and Cooperation Organization/Organisation de coopération et développement économique/OECD),
Dünya Besin Teşkilâtı (World Food Organitaion/WFO),
Dünya Sağlık Teşkilâtı (World Health Organization/ILO),
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ile Kültür Teşkilâtı (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization/UNESCO),
Milletlerarası Af Teşkilâtı (Amnesty Internaitonal),
Milletlerarası Adâlet Divânı (International Court of Justice),
Yurtta Barış Dünyada Sulh Alemde SELAM
Türkiye; yukarıda saydığım ve sayamadığım, dünyanın bütün sayılı kurumlarına alternatif kurumlar oluşturmalı ya da en azından bu zemini oluşturmalıdır. Anadoluca Dünya Dili ve Dünya Barış Lirası,… ortak dil ve ortak para sistemi,… Anadolu Barışı (Selam/Pax-Anadolu) ile Türkiye’nin dünyanın (ABD’nin yerine) lideri olması, bu kurumları kurmasına ve bu adımları atmasına bağlıdır.