PKK (ABD) bildirisi ve Anayasa Mahkemesi
Evet. Türkiye’de “Yaşasın PKK” bildirisi yayınlayanlar oldu.
Hem de akademisyenler tarafından.
10 Ocak 2016 tarihinde, 1128 akademisyenin imzasıyla yayınlanan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi, PKK terörünü hiç görmeden yayınlanmıştı.
Devletten maaş alan ve çocukları PKK tarafından öldürülmeyenler, yaşasın PKK bildirisi yayınlamıştı.
Haklarında dava açıldı ve Anayasa mahkemesi de onları suçlu bulmadı.
Çocukları PKK tarafından öldürülmeyen Anayasa Mahkemesi üyeleri, yaşasın PKK diyenleri suçsuz buldu.
“Yaşasın ABD,
Yaşasın İsrail,
Yaşasın DHKP-C
ve yaşasın DEAŞ bildirisi” de bekliyoruz bu sözde akademisyenlerden.
*
Güvenlik Korucusu PKK ile savaşıp şehit olacak,
Asker, polis, öğretmen, kadın, çocuk PKK tarafından şehit edilecek
Sen de çıkıp, “Yaşasın PKK bildirisi” yayınlayacaksın öyle mi?
Evleri PKK yüzünden başlarına yıkılan; Cizreli, Nusaybinli, Yüksekovalı, Şırnaklı, Surlu, Hakkarili, çıkıp: “Devlet soykırım yapıyor, devlet Kürtleri katlediyor” demeyecek ama, sen çıkıp devletten aldığın maaşla, “devlet soykırım yapıyor, devlet Kürtleri katlediyor” diyeceksin. Dahası suçsuz olacaksın. Bu adalet midir yoksa suç işleme özgürlüğü müdür?
PKK ile mücadele etmek sadece; Erdoğan, Bahçeli ve bir avuç ülkücü ile bir avuç Güvenlik Korucusunun işi midir?
Terörle mücadele topyekun olmazsa, başarıya ulaşılır mı?
Devlet (hükümet) terörle mücadele ederken, muhalefet (CHP) PKK ile seçim ittifakları yaparsa, terör biter mi?
***
“Yaşasın PKK” diyen Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır.
Anayasa mahkemesi kapatılmalı ve yerine, Anadolu Adalet Divanı Mahkemesi kurulmalıdır.
Evet, Anayasa Mahkemesi önüne gelen bu şansı çok kötü kullandı. Terör örgütü propagandası ile düşünce özgürlüğünü birbirinden ayıramadı. Bu kararla başarısız bir hukukçuluk örneği olarak tarihe geçti.
Anayasa Mahkemesi üyeleri; 793 şehit verdiğimiz ve ABD’yi arkasına alan PKK’nın kanlı çukur terörüne destek çıkan, “devleti katil, PKK’yı özgürlük hareketi” olarak gören ve bunu da yaşasın PKK bildirisi ile ilan eden sözde “barış akademisyenleri”ne “terör propagandası” üzerinden verilen cezayı bozarak, hak ihlali kararı verdi. Bu kararla AYM, aslında yaşasın PKK demiş oldu.
*
Devleti, “Kürt halkını katletmekle, soykırımdan geçirmekle” suçlayanlar suçsuz bulundu. Ardından Abdullah Gül’ün yeni partisinde yer alacağı konuşulan Anayasa mahkemesi eski başkanı Haşim Kılıç da çok gaza geldi ve yargıya ilişkin sert eleştiriler yöneltti. Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutuklandığı dönemi hatırlatarak, "Dün bir siyasetçinin şiir okuduğu gerekçesiyle politik hayatının bitirilmesine karar veren anlayışla, bugün de terörü övme ya da hakaret suçunun içine gizleyerek ifade özgürlüğünü yok eden anlayış sahipleri arasında fark yoktur" dedi.
Çocukları PKK tarafından öldürülmeyen CHP yönetimi,
Çocukları PKK tarafından öldürülmeyen gazeteciler, yazarlar,
Çocukları PKK tarafından öldürülmeyen siyasetçiler,
Çocukları PKK tarafından öldürülmeyen hukukçular,
Kendi çocukları PKK tarafından öldürülmeyen neredeyse herkes, Yaşasın PKK bildirisini ve Anayasa mahkemesi kararını destekledi.
*
Nede olsa PKK onların çocuklarını öldürmüyor. Gariban Anadolu halkının çocuklarını şehit ediyor. Kimin umurunda?
PKK onların çocuklarını öldürmediği müddetçe terör örgütü de değil.
Suç işleme özgürlüğü verilerek, suçla mücadele yapılamaz.
Anayasa Mahkemesi kaldırılmalı ve yerine yeni bir mahkeme kurulmalıdır. Avrupa İnsan Hakları mahkemesi, Uluslar Arası Adalet Divanı benzeri yeni bir mahkeme kurulmalıdır. Anayasa Mahkemesi artık miadını doldurmuştur.
***
Yeni bir dünya ancak ALLAH’ın adaleti ile kurulabilir
Kurulacak yeni bir mahkeme ile bütün dünyaya, Hz. Muhammed (Hz. Ömer) adaleti gösterilmelidir. AİHM, Uluslararası Adalet Divanı, … gibi ve onlara alternatif bir adalet divanı kurmanın zamanı artık gelmiştir.
***
2. Kurtuluş Savaşı süreci devam ediyor
15 Temmuz öncesi ve sonrasıyla bir kurtuluş savaşı vermeye devam ediyoruz.
Kurtuluş savaşında da Atatürk savaşırken birileri başka tellerden çalıyordu.
15 Temmuz işgal gecesinin;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü olan, Recep Tayyip Erdoğan
Kazım Karabekir’i olan, Binali Yıldırım
Seyit onbaşısı olan, Ömer Halisdemir
Halil Kut olan, Devlet Bahçeli
Fevzi Çakmak olan, Hulusi Akar
Ve daha nice kahramanlarımız.
15 Temmuz hala hakkıyla anlaşılabilmiş değil.
CHP yönetimindekilerin her biri de bu süreçte, adeta Damat Ferit gibi hareket ediyorlar.
Hükümet 15 Temmuz işgal girişimini, yani 2. Kurtuluş savaşını bütün topluma mal etmelidir.
1. Kurtuluş Savaşını (Çanakkale, Sakarya, Afyon ) küçümsemek ne ise,
2. Kurtuluş Savaşını (15 Temmuz İstanbul, Ankara) küçümsemek de odur.
İki kurtuluş savaşlarına da hak ettikleri değer verilmelidir.
***
Cemil Bayık ile Ekrem beyin seçim ittifakı ne aşamada acaba?
PKK’lı Cemil Bayık, 23 Haziran seçimlerine ilişkin, 'Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimlerini yeniden kazanırsa Türkiye’de gerçekten yeni bir siyasal süreç başlar. AKP’nin 17 yıllık iktidarı son bulur' demişti.
Cemil ile Ekrem
Bese/Hülya ile Canan
Seçim sürecinde birbirlerine çok selam yolladılar.
Artık belediye kadrolarını ve ihaleleri paylaşmanın zamanı gelmiştir.
Cemil ile Ekrem’in ve Bese ile Canan’ın ittifakı, hepimizi uçuruma götürebilecek bir süreçtir. Türkiye’yi Suriye’den beter edebilecek bir süreçtir. Bu ittifak bizi kaosa ve erken seçime zorlayacaktır. Erken seçim ise, CHP üzerinden değil, daha çok İYİ Parti üzerinden gündeme getirilecek. Yani CHP erken seçim için, İYİ Parti üzerinden hareket ederek strateji belirliyor. Önce İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP erken seçimi gündeme getirecek, topa en son CHP girecek. CHP, kendi amacına; diğer (SP, İYİ Parti, HDP) partileri sahaya sürerek ulaşmaya çalışacak.
***
PKK’nın asıl amacı Suriye değil, Türkiye’dir.
PKK’nın asıl amcacı: Suriye’de devlet kurmak değil, PKK’nın asıl amacı: başkenti Urfa/Ruha (PKK’nın çıkış yeri) ya da Diyarbakır (Kürtçülüğün merkezi) olan bir devlet kurmaktır. ABD’nin görünen devleti Türkiye’yi oyalarken, ABD derin devleti ise, Türkiye’yi parçalayacak PKK devleti kurmak için, PKK ile işbirliği yapmaktadır.
***
Türkiye’nin savaşı Kürtlerle değil
Türkiye; Arz-ı Mevud’a karşı, Misak-ı Milli (Türk-Kürt Birliği) için Suriye’de savaşmaktadır. Türkiye Kürtlerle değil, PKK’nın arkasındaki (ABD, İsrail, …) güçlerle savaşmaktadır. Kürtler ise Suriye’de Bedir Savaşı vermektedir. Bedir Savaşı’nda Peygamber Efendimizin (S.A.V.) tarafı, Kürtlerin devleti olan Türkiye’dir. Barış Koridorunun asıl adı ise; Selahaddin Eyyubi Barış Koridoru’dur. Zira amaç, haçlı ittifakını durdurmaktır.
***
Türkiye’deki en büyük iftiralar;
1. İftira: PKK, çözüm sürecini ERDOĞAN bitirdi diyor.
2. İftira: FETÖ, 15 Temmuz darbesini ERDOĞAN yaptı diyor.
3. İftira: Erdoğan IŞİD/DEAŞ’i destekliyor.
İftira nedir diye soranlara: Erdoğan’a atılan bu iftiralar örnek olarak gösterilebilir.
Bu iftiralara inanmak isteyen ahmaklar da var tabi. Darbeye tiyatro diyen büyük bir koyun sürüsü hazırda bekliyor.