Piknik terörü
Rusya’da gerçekleştirilen derin terör saldırısı, dünya kamuoyunun dikkatlerini soykırımın her türlüsünün yaşandığı Gazze’den alarak Moskova’ya taşıdı. Azeri bir işadamının yaptırdığı iş merkezinde, Rus (Yahudi) Piknik rock grubunun konseri basılarak 133 masum insan öldürülüyor. Eylemciler Kırgız, Tacik DEAŞ üyesi olduklarını eylemi para için yaptıklarını söylüyorlar. Hatta hatta bir tanesi Rusya’ya 4 Mart’ta Türkiye’den gittiğini belirtiyor. Rusya’nın 11 Eylül’ü olarak ifade edilen bu saldırıda tıpkı ikiz kulelerde onca insan ölürken tek bir Yahudi’nin burnunun kanamadığı gibi, tek bir Yahudi ölmemiş. Piknik görevlilerinden sadece kantin görevlisi bir bayanın kayıp olduğu belirtiliyor. İlk albümleri Smoke olan grubun sanat adı altında uyuşturucu, içki, LGBT gibi toplumsal değerleri yok eden konulara gençleri özendirmesi dikkat çekiyor. Rusya tarafından ilhakından sonra Kırım’da konser veren gruba Rus yönetimi tahammül ediyor. Malum terör saldırısından sonra “Masum Kurbanların Anısına” isimli şarkıları artık dillere dolanır oldu.
Eylemciler, Rusya’dan Ukrayna’ya geçmek üzereyken
yakalanıyorlar. Tacikistan emniyeti, terörist olarak ismi bildirilene iki
vatandaşının Kasım ayında ülkesine döndüğünü belirterek pasaportlarıyla
çekilmiş fotoğraflarını yayınladı.
Beyaz Saray’ın saldırının yapıldığı ilk dakikalarda terör
eylemiyle Ukrayna’nın bir alakasının olmadığını açıklaması, akabinde de eylemi
DEAŞ’in üstlenmesi Rus yetkililerin gerçek düşmanlarının ABD ve Batı olduğu
yönünde kanaatlerini değiştirmedi. Lafarge’nin finanse ettiği, Blackwater’ın
eğittiği bu teröristlerin istihbarat teşkilatlarının elinde oyuncak oldukları
yakalandıkları ilk anda anlaşıldı. Yakalanan teröristler inanmış bir adam gibi
değil de korkudan tir tir titreyen bu işi de bir gaye için değil para için
yaptıklarını söyleyen tipler. Pekiyi bunlara bu parayı kim verdi.
DEAŞ’ın yayınladığı görüntülerin üzerinde oynanmış olduğunu
tespit eden Rus istihbaratı tetiği çekenlerin ellerinde olduğunu, bundan böyle
tetiği çektirenleri cezalandıracaklarını ilan ettiler.
BMGK’de Gazze ile ilgili ABD’nin sözde barış planının Rusya
ve Çin tarafından veto edilmesinin ardından gerçekleştirilen terör saldırısıyla
İsrail’in ne kadar alakası olduğu sorusunu getiriyor akıllara. Bugüne kadar
yaptığı bütün eylemlerinde İsrail, ABD ve Batı’ya alan açan DEAŞ’ın Rusya ile
ne işi olduğu konusu da muamma.
Irak ve Suriye topraklarında bir devlet kurmak idealiyle
kurulmuş olan DEAŞ, Irak ta da, Suriye’de de Sunni Müslüman bölgelere önce
yerleşti, daha sonra da yerleştiği bölgeleri ABD kontrolündeki PKK terör örgütü
gibi örgütlere teslim etti. Irak’ta da Suriye’de de ABD, Rusya ve yerel
işbirlikçilerine karşı sunni Müslüman direnişi kıran en önemli aktör oldu.
Suriye’nin doğusunun terör örgütü PKK’ye teslim edilmesinden sonra buradaki
teröristler Afganistan’a ve Sina’ya taşındılar. DEAŞ’ın Afganistan’a yerleşmesinden
kısa bir süre sonra da ABD birlikleri çekildi. Bugün Gazze’de terör estiren
İsrail’in Filistinlileri Sina’ya sürme planlarının DEAŞ’ın Sina’da ne işi var
sorusunu cevaplandırıyor. Eylemi üstlenen DEAŞ Horasan grubu Afganistan,
Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan ve İran topraklarında bir devlet
kurmayı hayal ediyor. Yani ABD’nin buraları karıştırmak için kullanacağı bir
aparat. İşin ilginç yanı bu grup Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra
Rusya’yı hedef almaya başlamış.
Fransa Devlet Başkanı Macron’un Putin’e boks eldivenlerini
giyerek photoshoplu kol kası gösterisinin ardından böyle bir eylemin gelmesi,
demokrasi oyunlarıyla sandıkta al aşağı edemedikleri Putin’in itibarını
zedelemek istemekten başka bir anlama gelmiyor. Putin, saldırganların
Ukrayna’ya kaçmaya çalışırken yakalandıklarını, ilk bulgulara göre Ukrayna
tarafının onlara bir geçiş güzergahı hazırladığını belirtiyor.
Dünya milletlerinin gözünden ABD’yi düşüren, Rusya’yı ise
alternatif güç olarak öne çıkartan BM’nin Gazze’de Ramazan ayı boyunca ateşkes
öngören karar tasarısı konusunda da taraflar anlaşabilmiş değil. Arap Grubu,
Güvenlik Konseyi’ne kanı durdurma, insan hayatanı korumak için acilen karar
alma çağrısı yaptı. Gazze’deki barış çabaları ABD’nin vetosu ile
karşılaşıyordu. Son karar tasarısı ise, sadece esirlerin serbest bırakılmasını
ve barışı garanti etmediği gerekçesiyle Rusya ve Çin tarafından veto edildi. Gazze
için bir çözüm bulunmazsa 2,3 milyon Filistinlinin en az yarısı açlık tehlikesi
ile karşı karşıya. Doho’dan ayrılan CİA ve MOSSAD yetkileri ateşkes için
tekliflerini sunduklarını Hamas’tan cevap beklediklerini açıkladılar. Tabii
rehinelerin koşulsuz şartsız serbest bırakılmalarını istiyorlar, karşılığında
ise insani yardımların dağıtılması.
El Kaide’nin 11 Eylül terör tiyatrosu sonrasında ABD,
Afganistan, Irak ve Suriye başta olmak üzere birçok İslam beldesini yerle
yeksan etmişti. DEAŞ’ın 22 Mart tiyatrosu sonrasında kabak kimin başına
patlayacak. Rus halkı da Piknik’in ‘Masum kurbanların anısına” şarkısını
söylemeye başladığı bir atmosferde Putin, terör piyonu olarak önüne atılan
DEAŞ’ı (Suriye ve Türk cumhuriyetlerini) mı yoksa Piyonu önüne sürenleri mi
hedef alacak bekleyeceğiz göreceğiz…