​Pijama mi Holokost remzi mi

El dokuma, yüzde yüz ipek kumaş üzerine altın suyuna yatırılmış sırma ile gergeflerde dokunan el işi süslemelerin olduğu bir kıyafet beklemiyoruz da bu fecaat nedir!?

Avrupa Yakasi Gaffur tiplemesi üzerinden iyice değersizleştirilen klasik pijama diyeceğim de vatandaş buna da itiraz ediyor!

Çizgili pijamaya nolduysa zaten Avrupa Yakası’nda yaşandı. Eşofmanların, tişörtlerin, fabrika ürünü sentetik karışımlı takımların evlere girip erkekleri giydirmesinden önce itibarlı pijama takımlarımız vardı. Her evde her babanın gardırobunda bulunur, bir yerde babaların resmi ev kıyafeti olma kimlik ve itibarını taşırdı. Hatta konu komşu, yakın arkadaşların kabulünde de babanın pijama takımıyla olmasının da bir mahzuru bulunmazdı.

Eski Türk filmlerinde, dizilerde de evin babası bu ihtişamlı görüntüsüyle varlık gösterir, kimse de bu durumu yadırgamazdı.

İşte tüm ihtişamın keskin ve geri dönüşsüz biçimde yerle bir olması hatta istihza ve esprilere malzeme olması Avrupa Yakası dizisiyle yaşandı.

Dizinin deli karakteri Gaffur bu rolüyle hem baba pijamasını, pijama üzerinden de geleneğimize belki de mazimize ait tatlı bir iz bırakacak resmi; çirkin, absürt, komik bir imgeye dönüştürdü. Hem de Allah'ın, "örtmek, gizlemek, kirlerden korumak vs" anlamlarına gelen Gafur ismini bir mizah konusu haline getirmişti. Tıpkı Kemal Sunal filmlerinde yapılan Şaban ve Recep isimlerinin manevi değerinin yitirilmesi gibi bilinçli bir seçimdi...

İşte Avrupa Yakasi'nda tüm kullanılabilirliği yok edilen mavi pijama takımımız bir anda 2024 yılında hem de Olimpiyat oyuncularımızın üstünde arzı endam etti!

Hepinizin aynı anda "ne pijaması, keşke baba pijama takımımız olsa, Holokost simgesi o" diye bana seslendiginizi biliyorum.

Velev ki Holokost değil sadece pijama, önce bunun üstüne konuşalım. Bir medeniyet kurucusu olan milletimiz, âli devletimiz hiç mi kimliğimizi çağrıştıracak bir tasavvur oluşturmadı. Selçukludan Osmanlı'ya biz hiç mi değer üretmedik? Milletlerin kendi dinamiklerine ilişkin bir görsel şölen ve seyirlik oluşturdukları uluslararası bir arenada nasıl bize, kendimize ait bir imajımız olmaz? Milli sporcularımız en basit ve yüzeysel yorumla eskinin espri konusu olan baba pijaması formunda servis edilir?

Hadi geleneksel ve yerli motiflerle, imajdan vazgeçtim, bize vurgu yapan renklerle oluşturulması modern ve estetik bir tasarım neden düşünülmedi?

Filistinli bebeklerin canlı yayında öldürüldüğü bir süreçte tüm dünyanın bu katliamı protesto ettiği zaman diliminde Holokost remzi taşıyan üniformalara karşı daha sorgulayıcı ve irdeleyici olmamız gerek diye düşünüyorum. Tıpkı herkes, hepimiz, tüm vatandaşlarımız gibi...

X.sabihadogann