Peygamberimize Yapılan 3 Tehdit
Her konuda Adil olan Allah’u Teâlâ bütün insanlara dünya ve
ahirette mutlu olmaları için eksiksiz bir hayat nizamı olan İslam dinine tabii
olmaları adına bir peygamber göndererek insanlarla iletişime geçmiştir...
Daha önceden peygamberliğini ilan edenleri görmeyen bu insanlar
doğal olarak hemen iman etmemişlerdir... Göremedikleri ilahtan sözler getirecek
ve bu sözlere de iman edip o sözlerle amel edileceklerdi. Gerçekten de
inanılması güç bir sahneydi...
Ve aradan 1400 küsür yıl geçti ve o kitap bizlere kadar sağ salim
bir şekilde ulaştı... Ortada 600 sayfalık Arapça bir kitap var... Tıptan tutun,
ekonomiye kadar, aile içi iletişimden tutun bütün hak ve hukuklara kadar her
konuda sözler kullanılmış... Hiçbir kimseden ilim almayan bir insan bu kadar
bilgileri nasıl bir kitaba yazdırır diye insan aklına şüphelerin gelmesi kadar
doğal bir şey yoktur.
Yani hiç mi kendi heva ve hevesinden bir şeyler yazdırmadı? Ya da
bazı ayetleri Kur’an’dan çıkartmadı?... Bu ve benzeri soruların kalbimize
gelmemesi adına bakın Allah’u Teâlâ bizleri nasıl rahatlatıyor:
1.
Tehdit: Zalimlerden olursun!
“Yemin olsun ki sen, kendilerine kitap verilenlere bütün delilleri
getirsen de yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak
değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Yemin olsun ki eğer sana
bilgi geldikten sonra onların arzularına uyarsan o zaman şüphesiz zalimlerden
olursun.”
Yani, sanki Allah’u Teâlâ şöyle buyuruyor:
Ey Kullarım... Gerek Kur’anın hazırlanmasında, gerek hadislerin
yazılmasında size elçi olarak gönderdiğim bu insan asla ve asla direktiflerim
dışına çıkamaz ve asla hevasından konuşup ta kitabıma müdahalelerde
bulunamaz... Ben onu da tehdit etmişim. Bu sebeple ondan gelen her şeye
güvenin!
Yine başka bir ayette:
“Sırf Allah’ın rızasını
dileyerek, sabah akşam rablerine dua edenleri huzurundan kovma. Onların
hesabından sen sorumlu değilsin.. Onlarda senin hesabından sorumlu değiller ki,
onları kovasın da zalimlerden olasın. “[1]
Yani; Ey Kullarım!... Ben Muhammed isimli elçime sana
öğrettiklerimi korkusuzca anlat dedim... Ve anlatmazsan zalimlerden olursun
diye de tehdit ettim... Bu tehdidim ona güvensizlikten değil. Sizlerin
kalplerinizin mutmain olması içindir.
2.
Tehdit: Kalp Mühürlenmesi tehdidi:
“ Yoksa kâfirler: "Muhammed Allah’a karşı
yalan uydurdu." mu diyorlar? Ey Muhammed, eğer Allah dileseydi senin
kalbini mühürlerdi...”[2]
Yani müşriklerin dediği gibi bir iş yapmış olsaydı onun da kalbini
mühürlerdim. Ve ona vahiy göndermez peygamberliğine son vererek
cezalandırırdım.... Ama Muhammed Benden aldıklarını eksiksiz anlattı ve ne bir
harf hevasından kattı ne de bir harf çıkardı...
3.Tehdit: Can damarın kesilmesi tehdidi:
“Eğer Muhammed, kendinden bazı sözler uydurup
da, bizim söylediğimizi iddia etseydi elbette onu kuvvetle yakalar, sonra da can
damarını keserdik. Hiç biriniz de buna mani olamazdı.”[3]
Subhanallah...
Kıymetli kardeşlerim... Kendi heva ve hevesiyle bir kitap kaleme aldırmış olsaydı sizce bu ayetleri yazar mıydı? Kendini hatasız gösterme adına her sayfada kendini övdürürdü... Ama biz iman ediyoruz ki Peygamberimiz heva ve hevesinden konuşmaz ve konuştukları da vahiy mahsulüdür.
[1] En’am,52
[2] Şura,24
[3] Hakka 44-47