Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2307.47
BIST 100
9079.97
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Ekim 2019

Perdenin Ötesine Bakmak

Abdullah Kasay yapacağı çalışmaya davet etmek için beni haberdar ettiğinde oldukça heyecan verici bir işin içine girdiğimizi anlamıştım. Yazarların hayatlarında yer eden, beğendikleri, hayat çizgilerinin önemli bir noktasında yer alan bir filmi yazmaları... Baştan sona özgün bir çalışma.

Elbette sinema yazıları yazılır. Beğenilen bir film hakkında değerlendirme yapılabilir ama bu yazıları bir araya getirmek de önemli bir adım. Kitap elime ulaşınca baktım ki her şeyiyle mükemmel bir çalışma ortaya çıkmış. Perdenin Ötesine Bakmak. Alt başlık da oldukça dikkat çekici; Yazarın Sineması.

Bana davet geldiği anda aklıma düşen iki film vardı; Çağrı ve Reis Bey. İki film de her şeyiyle iz bırakan bir sanat eseri idi. Ben Reis Bey’i yazdım.

“Bu kitaptaki yetmiş farklı yazar, kaleme aldığı yetmiş film yazısıyla yer aldı. Kitap hazırlanırken yazarlardan özellikle istenen, dile getirecekleri filmleri daha ziyade kendi hayatlarındaki karşılıklarına ve ilgi alanlarına göre yazmalarıydı. Böylece her bir yazı, salt bir film yazısı olmanın ötesine uzandı. Bir ize büründü.”

Kitabın ön sözünde böyle ifade ediyor kitabın özgünlüğünü Kasay. Bu kitap için kaleme alınan yazılarla baş başayız.

Edebiyat ile sinemanın kardeşliğini pekiştiren bir yanı da var bu kitabın. Yazarların sinema ile olan bağına da tanık olacak okuyucular. Bir çeşit sinema rehberi var elimizde. “Ne izleyelim?” diye sık sık sorulan sorunun cevabını bu kitabın sayfaları arasında bulacak sinemaya ilgi duyan edebiyat dostları.

Yıldız Ramazanoğlu anlatımından sonra bir kez daha izleme gereği duyulacak Sevmek Zamanı filmine.

Nick’in dünyasına şahit olacak Cihan Aktaş’ın anlatımı ile Güzel Oğlum filmini izleyenler.

Ahlat Ağacı’nı izlerken Hüseyin Akın’ın “Şahsen ben filmin her karesinde kendimi daha önce şahit olduğum bir hikâyenin içerisinde hissettim.” şaşkınlığını yaşayacak sinema severler.

Sadık Yalsızuçanlar’ın sinema ile olan münasebetini bilenler ve Rüya Sineması’nın etkisini üzerinden atamayanlar Benim Adım Sam’ı izlerken şu cümle ile bitirecekler filmi; “Hâsılı bize iyiliği ve güzelliği öğütlüyor.”

Selvigül Kandoğmuş Şahin gibi gönlünü edebiyata ve renklerin büyülü dünyasına kaptırmış bir yazardan beklenen bir sonuç olarak baştan sona görsel bir şölen olan İlkbahar Yaz Sonhabar Kış filmini okumak büyük keyif.

“Senelerdir “Amelie! Amelie!” deyip dururum. Bir film bir insanı nasıl bu kadar etkileyebilir?” Abdullah Harmancı’dan bu satırları okuyunca “Gel de bu filmi izleme.” deyip filmin karelerine kapılmamak elde mi?

Film Adamlar kitabından sonra Kamil Yeşil’in yazarlığı kadar kurgu dünyasının da zenginliğine şahit olmuştum. Bu kitapta Selvi Boylum Al Yazmalı ile karşmızda. Dikkat çektiği sahne filmin can alıcı noktası; “ o son bakış.”

Ve bu çalışmanın mimarı Abdullah Kasay’ın filmi.. Belki de sinemaya ilgi duyan herkesin dimağında yer tutan Tabutta Rövaşata filmi hakkında yazmış Kasay. “Hayal ile gerçek arasında, var olup olmadığı bile belli olamayan, hayatın ıskaladığı Mahsun’un hikâyesi…”

Kitabın sonunda hakkında yazılan filmler bir liste halinde verilmiş. Bu liste oldukça değerli çünkü hayata edebiyat penceresinden bakan izleyicilerin beğenilerinden oluşuyor. Kasay da buna dikkat çekiyor; “Hem sinema kültürümüze bir katkı olması hem de sinema sanatının yeniden anlam bulması noktasında hepimiz için bir yol haritası olabilecek bu kitaba katkı sunan yazarların her birine ayrı ayrı müteşekkir olduğumu vurgulamalıyım.”

Ben de Abdullah Kasay’ı böylesine değerli ve kalıcı bir çalışmanın oluşmasındaki emeklerinden dolayı kutluyor, bu kitabın kendine sinema rehberi arayanlar için tam isabet bir çalışma olduğunu belirtmek istiyorum.

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan