Dolar (USD)
35.34
Euro (EUR)
36.46
Gram Altın
3000.05
BIST 100
10075.17
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Eylül 2024

Perdeleme mi?

Yenilen içileni de bombaya dönüştürdüler

Nesli ve tohumu ifsat ediyorlar.

“O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (Bakara/205)

Cep telefonları, telsizleri, güneş panellerini patlatan İsrail, katliamda yeni bir yöntem uygularken “medeniyet denilen maskara mahluk” bu vahşeti alkışlıyor.

Sırtlan sürüsü…

*

Malum basının dili çok enteresan:

“Lübnan çağrı cihazlarının patlamasıyla hayatını kaybedenleri toprağa vermeye hazırlanırken, ülke ikinci dalga patlamalarla sarsıldı. Lübnan Sağlık Bakanlığı telsizlerin patladığı ikinci gün en az 20 kişinin öldüğünü ve 450 kişinin yaralandığını açıkladı.

Hizbullah lideri Nasrallah İsrail'e gözdağı verdi, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tehdit etti.

Hamas, lideri İsmail Haniye'nin İsrail'in Tahran'da düzenlediği saldırıda öldüğünü açıkladı.

Lübnan’da ikinci dalga patlamalar: Çağrı cihazlarından sonra telsizler infilak etti, can kaybı 32'ye ulaştı.” (BBC NEWS TÜRKÇE (19 Eylül 2024)

“…çağrı cihazlarının patlaması, ikinci dalga patlamalar, öldü, yaralandı, infilak etti, can kaybı 32”

İsrail adı niçin hiç geçmiyor?

Haberin diline bakılırsa; İsrail, cihazları patlatmamış, infilak ettirmemiş, insanları öldürmemiş; 32 kişiyi katletmemiş… kendi kendine olmuş…

Ya da dikkatleri Hizbullah’a çekerek katliamı terörle mücadele havasında sunmak:

“İsrail’in Hizbullah üyelerinin iletişim cihazlarına uzaktan erişerek gerçekleştirdiği saldırıda patlama sesleri yükseldi.” (Milliyet 19.9.2024) devamında da cep telefonlarının ve elektrikli süpürgelerin patlayıp patlamayacağıyla ilgili uzman görüşlerine yer veriliyor. Burada

“saldırıda” ifadesi sıradan bir saldırıymış gibi veriliyor; “terör saldırısı” denil(e)miyor…

“Lübnan'daki telsiz ve çağrı cihazı patlamalarının ardından, siber güvenlik ve haberleşme güvenliğinin önemi gündeme geldi.” (Sözcü 19.9.2024)

İsrail’in, insanlığı tehdidi, saldırganlığı, terörü ve hukuk tanımazlığıyla ilgili hiçbir emare yok.

“Dünya bu siber saldırıyı konuşuyor.

İsrail, Hizbullah’ın kullandığı bu çağrı cihazlarını nasıl patlattı?

İddiaya göre takip edilmemek için cep telefonu kullanmayan Hizbullah militanlarının aldığı çağrı cihazlarına tedarik aşamasında 56’şar gram patlayıcı ve alıcı konuldu. Önce mesaj gönderildi, mesaja bakanın cihazı patladı.” (Sözcü,19.9.2024)

Haberde “cihaz patladı,(patlatılmamış) öldürme, yaralama da yok…

“Lübnan’da önceki gün terör örgütü Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazları eşzamanlı bir şekilde yaşanan siber saldırıyla patlatıldı. En az 12 kişi yaşamını yitirdi, (öldürülmemiş) 3 binden fazla da kişi yaralandı. Dün de Hizbullah’ın telsizleri hedef alındı. Eşzamanlı siber saldırıda en az dokuz kişi öldü.” (Öldürülmemiş.) Cumhuriyet,(19.9.2024)

İsrail’in terörle mücadele ettiği algısı uyandıran: “terör örgütü Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazları” ifadesi ustaca kullanılmış…

Terör saldırısı değil; “siber saldırı” ve “dokuz kişi öldü…”

Özensizlik mi?

Perdeleme mi?

“Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde bugün de telsiz cihazlarının patlatılması sonucu ilk belirlemelere göre telsiz patlamalarında 3 kişi öldü, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.” (Millî Gazete, 19.9.2024)

Gündemine almayan gazeteler de var….