Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2961.79
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Şubat 2023

Pazartesi / 04.17…

Ölüme an kala vakitlerdi. Tasviri bile mümkün olmayan 7,7 şiddetindeki depremle dünyanın ritmi değişirken kalbimizin ritminde korku acizlik, çaresizlik.

Uykunun en tatlı vakti 04.17…

Saat alarmıyla uyanmaya alışan bedenlerimiz depremin haykırışı ile uyandı. Şu an bu satırları yazabiliyorsam ‘’yeniden bahşedilen ömrün şükrünü ifa etmeyi nasip et’’ diye yalvarıyorum Rabbime.

Ayağımın altından kayan yeryüzü hiç bu kadar yalan dediğimiz dünya ‘nın yalan olduğu hissini gerçek kılmamıştı. Kelimeyi tevhid ’in göğsüme verdiği metanetle evlatların yanına vardık. Eşim sesli sesli şehadet getirirken hep birlikte sığındık, teslim olduk.

Bir dakikadan daha fazla süren depremin her saniyesi yıl oldu. Durması; korkuyu ve şoku bitirmese de ‘’ölmedik rabbim, şükür sana’’ diyerek elimize geçeni sırtımıza giyip indik sokağa.

Kar tüm şiddetiyle kışın yüzüydü. Oysa önceki hafta kar bereketini arzu ederken yaşayacağımız depremin soğuk yüzüne başka bir imtihan olacağını bilemezdik.

Dehşete düşmüş gözlerle araçlarımızın içinde saatler geçti, çok üşüdük. Bizim gibi düşünen insanlar yeniden evlerine girdi. ‘’Depremin devamı olsa da küçük artçılar olur’ ’dedik. İnsandık, yine yanıldık.

7,6 şiddetine bir kez daha maruz kalınca işte ölüm geldi ‘’ dedim tekbirlerle. Film şeridi gibi geçen hayatım acizliğimi, çaresizliğimi yüzüme bir kez daha vurdu

Aynı anda aynı saniyelerde gökyüzüne yükselen ‘’Allahuekber’’ sesleri, salavatlar sarsılan yerin üstüne dillerden sağanak sağanak yağdı.

Aynı anda binlerce kalp ‘’Allah’ım sen büyüksün’’ sesiyle arşı titretti. Nefsimizle baş başaydık. Eğer salih amel adına bir gayretimiz olamamış ise, zaman bitmişti.

Yerin altına çekilen suyumuz, toz toprağa karışan adı ‘kıymetli’ eşyalarımız. Bir ömür çalışılıp alınan evler, arabalar enkaza dönüşse de canının sağ çıktığına şükreden insanlarla doluydu şimdi şehirler. Kimseden tek bir şeye muhtaç olmamış nice insan mal mülk olarak sıfırlamıştı. ‘’Allah büyüktür’’ nidası ile ve hayatta kalışının şükrü ile kendini de sıfırlamaya söz vermişti belki de.

Yeniden başlamak, başka başlamak, daha güzel başlamak niyazıyla yaşananların şokunu atmaya çalışıyordu.

Yurdun dört bir yanından nice insan malıyla canıyla her şekilde depremzedelere koştu.

10 Şehirde oturulacak hasarsız ev sayısı çok çok azdı. Kaybedilen nice canın nice malın ardından esas işimiz bundan sonra olacaktı. Yaşanan her büyük depremin ardından ağır bilançolar bizi yerimizden kalkamaz etmesindi artık.

Ülkemizin deprem kuşağında olduğunu dilde değil icraatlerle göstermek zorundayız.

İnşaat sektörüne gereken inceleme ve önemi vermek zorundayız.

İnsanlara can ve mal güvenliği için fiili çabalar verip sigorta vesaire hususlarda bilgilendirmeler yapmalıyız.

Depremin ardından psikolojik destek birimleri, çocuklara özel alanlar oluşturmalıyız.

Korku, endişe, panik gibi travma etkili duyguları rehabilite edecek imkanları seferber edebilmeliyiz.

Yerleşik binalar inşa edilene kadar prefabrik mahalleler oluşturma gayreti ile, depremzede aileleri normal hayata dönebilecekleri yaşam alanları sunabilmeliyiz.

Kardeşliği dayanışmayı her şekilde sağlayan koca yürekli insanların varlığına minnettarız. Kurtuluş savaşında omuz omuza verilen dayanışma torunlarında da tezahür etti şükür. Rabbim bu imtihanı bizlere ülkemize kolay kılsın.

Nice can verdiğimiz depremin yaraları, deprem bölgesine ve depremzedelere yapılacak düzenli yardımlarla sarılacaktır inşallah vesselam.