Pazar Keyfi!
Biz büyük devletiz ya!
Suriye, uçağımızı düşürdü. İki pilotumuz şehid oldu. Olayın vukua geldiği ilk gün, devlet büyüklerimiz esti gürledi. Şöyle yapacağız, böyle yapacağız... Fısss....
İşin skandal tarafı ise daha vahim.. Biz büyük ülkeyiz ya... Nasıl büyük ülkeysek, 12 gün boyunca geceli gündüzlü aradık, pilotlarımızın cesetlerini bulamadık. Sonunda Dışişleri Bakanlığı,Türk jetinin ve pilotlarının bulunması için Amerikan Deniz Araştırmaları Vakfı'na ait Nautilus gemisini görevlendirdi.
Ve Nautilus denen bu gemi, olay mahalline ulaştığı ilk gün önce uçağımızın enkazını buldu ardından da pilotlarımızın naaşlarını...
Uzunluğu 65 metre, genişliği 10 metre olan dünyanın en ünlü araştırma gemisi Nautilus'un sahip olduğu donanım, Titanic başta olmak üzere Bismark, Lusitania gibi birçok tarihi geminin bulunmasında da kullanıldı. Çok güçlü bir sonarı olan gemi ayrıca derin sularda hareket edebilen ve yüksek çözünürlüklü görüntü aktarabilen iki adet araca sahip.
Nautilus'un günlük ücreti oldukça yüksek. 48 mürettabatı bulunan geminin günlük masrafı 70 bin ila 100 bin dolar arasında değişiyor. Nautilus, Ege ve Akdeniz'de araştırmalar yapmak amacıyla 2008 yılından beri Türkiye'de bulunuyordu.
Kısacası, düşürülen uçağımızı ve pilotlarımızın naaşlarını biz değil ABD gemisi buldu.
Yaşasın böyle büyük devlet!
Samsun'un dereleri aksa TOKİ'ye aksa!
Hiç unutmuyorum, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yaşanan bir sel felaketi sonrasında, dere yatağına ev yapanlara kızmış ve "Dere yatağına ev mi yapılır" demişti. Allah'ın sopası yok ki... Demek ki Başbakan ve ekibi de kusurlu işler yapıyorlar ki, Allah bileti kesiveriyor. Samsun'da yaşanan sel felaketi ve hayatını kaybeden 10 kişinin ölümü, TOKİ'nin dere yatağına yaptığı toplu konutlara bağlandı. Ölüm hak, amenna... Ancak, "Nasılsa öleceğiz" diye tedbir almamak intihardır. Hem de Başbakan'ın ikazına rağmen TOKİ dere yatağı dibine konut yaptırıyorsa, bunun hesabı verilmelidir.
Mescid-i Aksa'yı bombalamak!
Uluslararası Kudüs Merkezi Başkanı Dr. Hasan Hatır, siyonist işgalin 2007'den beri Kudüs'ün tepelerini kendi askeri yetkilileri için özel birer sığınak ve koruma yeri haline getirmeye çalıştığını söyledi. Bunu duyunca Yahudilerin kimden ve neden saklanmaya çalıştıkları sorusu aklıma geldi. Ayrıca yine Yahudilerin, İsrail'in bir çok yerine Gargat ağacı dikmeye özen gösterdiklerini hatırladım.
Bu ağaç ile ilgili hadisi şerif'i hatırlamakta fayda var. Hz. İbni Ömer'den (ra) ve Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edilen iki sahih hadiste Peygamberimiz Resulullah (sas) şöyle buyuruyor: "Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O harpte müslümanlar yahudileri öldürecekler. Öyle ki, yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; "Ey müslüman, ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki yahudidir, hemen gel de öldür onu!" diye haber verecektir. Sadece Garkat ağacı müstesna, çünkü o, yahudilerin ağaçlarındandır."
Şimdi gelin bu iki olayı analiz edelim. Yahudiler, ülkenin bir çok yerine Gargat Ağacı dikiyor. Bunun sebebini yukarıda anlattık. Peki nedenc Mescid-i Aksa'nın altına mahzenler kazıyor?
Bir savaşta, düşmanın öncesi neresini vurarsınız, tabii ki silah mahzenlerini ve emir komutanın bulunduğu merkezi. İşte Yahudiler bunun için Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra'nın altına mahzen kazıyorlar. Herhangi bir savaş durumunda, müslüman ülkelerin komutanlarının yürekleri, o mubarek beldelere bomba atmaya elvermeyeceği için bunu yapıyorlar.
Düşünebiliyor musunuz? Farzedelim ki Türkiye ile İsrail savaşa girdi ve Türk jetleri, Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra'nın olduğu bölgeye bomba yağdırdı. Dünya kamuoyundaki itibarınız sıfır: Müslüman Türkler, Mescid-i Aksa'yı yerle bir etti...
İyi de... Adamlar (Yahudiler) cephaneliklerini ve komuta kontrol merkezini Mescid-i Aksa'nın altına kuruyorlar...
Ayıkla pirincin taşını...-
Esed'in sonu kötü olacak!
Berat Kandili gecesi Halep ve Humus'a bağlı ilçe ve köylerde 80 civarında müslümlan öldürüldü. Peki, müslüman bir lider kandil gecesi böyle bir katliama nasıl izin verir?
Buradan Beşşar Esed'in müslümanlığı tartışma konusu haline gelir... Esed, Nusayri'dir...
Peki Nusayri nedir?
Adını Şiiler'in 11. İmam Hasan El Askeri'nin öğrencisi Ebu Şu'ayb Muhammed ibn Nusayr'dan alan, içinde İsmailiyye, Dürzu00eelik, Hıristiyanlık'dan alametler bulunan ve Kitab el-Mecmu00fb adındaki dua kitabını ana kaynak olarak kabul eden bir inanç sistemidir Nurasyri'lik...
Nusayru00eeler kendilerini Alevu00ee olarak kabullenirler ancak Anadolu Aleviliği ile Nusayru00eelik çok farklıdır. Örneğin Nusayru00eelerde cem yoktur. Kadınlar ibadetlere alınmaz.
Suriye yönetimindeki Esedlerin de mensubu olduğu Nusayru00eeler, Suriye'de sayıca azınlık olmalarına rağmen iktidardadırlar. Hafız Esed ve ailesi de Nusayru00eedir.
Selçuklular döneminde Malazgirt Savaşı'nın ardından Nusayriler Antakya'yı ele geçirmişti. Frankların 492 (1098) yılında bölgeyi işgal etmeleri üzerine bir süre onların hakimiyetleri altında kaldılar. Haçlı seferleri esnasında Haçlı ordularına yardım etmiş ve müslümanların aleyhinde Hristiyanlara destek olmuşlardı. Bundan dolayı Selahaddin Eyyubu00ee onları cezalandırdı. Başka bir dönemde Memluklular aleyhinde Moğollara yardım ettiler. Demek ki Nusayri'lerin ehli sünnete olan düşmanlığı taa o zamanlarda başlamış.
Nusayri'lerin itikadi görüşleri Batıni te'villere dayanmaktadır. Temelde Hz. Ali'nin ilahlaştırılması vardır. Ali "mana", Muhammed "isim", Selman ise "bab"dır. Bu üçlü A(ayn), M (Mim) ve S (Sin) sembolleriyle ifade edilir. Bu üçlü sembolize sistemi Süleyman Hasbi tarafindan Hristiyanliktaki "Baba-Ogul-Ruhul-Kudüs" sistemiyle açıklanır.
Tenasüh ve ruh göçüne inanırlar. Onlara göre kadınların ruhları yoktur. Şeytanlar insanların günahlarından, kadınlar da şeytanların günahlarından yaratılmıştır. Bu yüzden Fatima ismi yerine onun müzekkeri olan Fatır ismini kullanırlar.
Namaz sesle yapılan bir ibadet olup, sadece duadır. Namazdan önce abdest alınmaz. Namazda Mekke'ye dönmek şart degildir. Öğleye kadar güneşin doğuş yönüne, ögleden sonra ise batıya doğru yönelinir.
Bu gün Suriye bu insanlar tarafindan idare edilmekte olup, tarih boyunca Müslümanları devamlı katletmişlerdir. Sadece 1982 yılında Hama şehrinde yaptıkları katliamda otuz bin sivil insan şehit olmuştur. Bunların kafir, müşrik, mülhid olduklarında bütün Ehl-i sünnet ve Şia uleması ittifak etmistir.
-
Önce-Sonra
Adama önce "Gel" derler, sonra da "Git"
İşte sana GEL-GİT olayı!
-
Vekillerin ne zaman serbest kalacağı AKP'nin paşa gönlüne bağlı.
Birgül Ayman Güler-CHP
Paşa mı kaldı ki, gönlü kalsın!
Devlet bugün izin versin, yarın Ruhban Okulu eğitime başlar.
Patrik Bartholomeos
Adamlar bu kadar hazır işte.
Suriye'de günlük hayat durma noktasına geldi.
Basın: Hayat var mı ki, dursun
CHP, yurtdışındaki prestijimizden rahatsız.
Ömer Çelik-AKP: Prestijimiz var mı ki, rahatsız olsun.
HAFTANIN SÖZÜ
Marka dedik, takvadan olduk
Yavuz Bahadıroğlu
MESAJ!
TCK yaz 250'ye gönder.
Vekilin serbest kalsın.
ZINK
Para önemli değilu2026
Mühim olan ne kadar olduğu
Para
Babası parayı alın teriyle kazanmıyormuş.
Çünkü buzhanede çalışıyormuş!
LAF EBESİ
Zorla güzellik olmazu2026
Estetik yaptırman lazımu2026
Ağrı kesicin var mı?
Yoku2026 Yankesici var.
Selam verdim borçlu çıktım.
Meğer bende alacağı varmış!
Bol keseden atmış,
dar keseden yetmiş!
-Hangi araba namaz kılıyo?
-Reno Clio..
Türkçe
Geçen gün Şirinevler yaya yolunda gidiyorum. Dershanenin önünde bir genç, elime bir broşür uzattı:
-Yabancı dil düşünür müsünüz?
- Hayıru2026 Ben Türkçe zor düşünüyorum.
Gül
Hocanın vurduğu yerde gül biter, derler amau2026
Öğrencilik yıllarımda onca tokak yedim, hiç gül bittiğini görmedim.
Daha öğrenciyken bizi yalan söylemeye alıştırıyorlar galibau2026
Damping
Kırıkkale Bahsili'de bir vatandaş satılık ilanı yazdığı arabasında koyun taşıyınca ortaya bu ilginç manzara çıktı. Herhalde, arabayla birlikte promosyon olarak koyunu da verecek.
HAFTANIN ESPRİSİ
Diyanet İşmleri Başkanı Görmez, Patrikhane'yi ziyarete gitti diye kızanlar var.
