Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2508.66
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Eylül 2014

Paylaşma Bayramına beş kala

Ömrümüz yeterse, beş gün sonra Kurban Bayramını idrak edeceğiz. Bayramdan önce başka bir yazı günüm bulunmadığı için; sizlerle şimdiden bayramlaşayım dedim. Bir d; Kurban Bayramı öncesi biraz dertleşelim istedim.

Bayram geleneklerinin yaşatılması hususunda, bizim devrenin büyük bir sorumluluğu var. Biz o sorumluluk gereği, büyüklerimizden gördüğümüz bayramlarda yapılacakları, bizden sonraki nesillere aktarmak zorundayız. Eğer biz bu sorumluluğumuzu yerine getirmezsek, bizden sonraki nesil geçmişte yaşanan o güzel bayram hatıralarını bir masal gibi anlatacak.

Bilgisayar başında bu satırları yazarken, Rahmetli Babaannemin Kurban Bayramlarında yaptıkları aklıma geldi. Mesela ben, Rahmetli Babaannemin Kurban Orucu ve Kurban kesildikten sonra kılınan Şükür Namazını hiç ihmal ettiğini görmedim. Dostlar, Rahmetli Babaannem Kurban Bayramlarını bir Paylaşma Bayramı olarak görürdü. Kestiğimiz Kurbanın etinden, ziyaretine gelen herkese tattırmak isterdi. Bazıları, "Fatma Teyze biz Kurban kestik, bizim evde et var" deselerde; onlara "Olsun siz yine alın tat ayrı kap ayrı" derdi.

Günümüzde, Kurban etlerini paylaşma konusunda, geçmişteki gibi hassas değiliz. Halbuki Kurban etleriinin, üç hisseye ayrılması gerekir. Birinci hisse ihtiyaç sahiplerine; ikinci hisse eş dost, konu komşu, akrabaya dağıtılır. Kalan üçüncü hisse ise aile bireylerine bırakılır. Biliyorsunuz, bir ibadet usulüne göre yapılırsa, Rabbimiz Katında daha makbul olur.

Dostlar, bu bayramda Kurbanlarımızın etlerini paylaşmaya, herzamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacak. Çünkü, bu yıl Kurban kesemeyenlerin oranında geçmişe göre bir artış olacak. Bunun en birinci nedeni, Suriye ve Irak'tan yüz binlerce Sığınmacının ülkemize gelmesidir. Unutmayalım, birileri Kurban etinden yoksun şekilde dışarıda dolaşırken, bizim evimizde her çeşit et yemeğini yapmamız, Kurban ibadetinin özüne aykırıdır.

Bu ülkede, Trafik kazaları bir bayram kaderi haline dönüştü. Aman yollarda biraz daha dikkatli olun denile denile dillerde tüy bitti. Biten tüy o kadar uzunki buradan uzatsanız Amerika'ya varır. İşin daha acı tarafı, insanların kaybedilen canlardan, sakat kalan kişilerden hiç ders çıkarmamasıdır.

Belki şoförler direksiyon başında azıcık daha dikkatli olsalar, yaşanan kazaların bir çoğu gerçekleşmez. En önemlisi, yakınlarını kaybeden insanların bayramları zehir olmaz. Genelde bayram öncesi yazdığım yazılarda, Trafiğe çıkacak şoförlere hep şu tavsiyede bulunurum: Aşırı hız ve hatalı sollama yapacağınızda, arabanın dikiz aynasından arka koltukta oturan çocuklarınızın yüzlerine bakın. Eğer yalnız yolculuk ediyorsanızda evde dört gözle sizi bekleyen annenizin halini düşünün. Şimdi o evlatlarım gelecek diye nasıl seviniyordur.

Yazıyı noktalarken, Tüm Okurlarımızın Kurban Bayramlarını şimdiden tebrik ediyorum. Umarım, herkes sevdikleriyle beraber mutlu, huzurlu bir bayram geçirir.