Paylaşarak kötülüğü çoğaltmayalım!
Gün geçmiyor ki sosyal medyadan evlerimize yeni şiddet ve vahşet görüntüleri boca edilmesin! Tekme tokat dövüşenler, cinayetler, hayvanlara yönelik zalimce muameleler! Bu gözler sosyal medya üzerinden ağaca, bitkiye bile şiddeti görmüşken hala neden şaşırıyoruz bilmem ki!
Tüm bu görüntüler yeni bir haber gündeme tırmanıncaya kadar dolaşımda
kaldıktan sonra medyanın dipsiz,
zemheri kuyusunda kaybolup gidiyor! Gittiğinden emin miyiz? Tekrar tekrar gözlerimize sokulan vahşet tablolarını, kan revan dolu
görüntüleri, saldırı videolarını belleğimizden silip yok
saymak medyanın kara deliğine atıp yok etmek gibi kolay mı?
Bu tür vakalar istenmez ve arzu edilmez olsa da bir kısmı haber değeri
taşıdığından medyada yer alması,
duyurulması tabii bir sonuç olsa da şiddetin hikayeleştirilerek, vahşet görüntüleriyle pekiştirilerek verilmesi insanın duygu ve düşünce dünyası
için bir yıkımdan başka sonuca yol açmaz!
***
Kimilerinin bilinçli bir şekilde ve bu şekilde gündeme getirdiği bu haberlerin arka planının sadece bir habercilik anlayış ve hassasiyetinin sonucu olduğunu söyleyemeyiz. Şiddet vakalarını özellikle piyasaya sürüp kaotik ve huzursuz bir toplum algısı oluşturmak isteyen bir odağın varlığı şüphe götürmez.
Tüm medya kanalları vasıtasıyla toplumun üzerine boca edilen bu tablolar ile insanların güven duyguları iyice sarsılırken başta insanlar olmak üzere, devlete, kurumlara, adalet organlarına güvenlerini sorgulamaya yol açmaktadır. İşte bu sorgulama ve güvensizlik, oyun kurucuların istediği sonuç olup bunun üzerine yeni operasyon öğelerini kolaylıkla ekleyebilmektedirler.
Bu tür yayınlar sadece huzursuz bir toplum algısı oluşturmakla sınırlı
kalmayacaklarıgibi kötülük yüklü
insanları cesaretlendirmeye de yol açabilmektedir. Hastalıklı zihniyetlerin belki akıllarından geçirdikleri ancak gerçekleştirmeye cesaret
edemedikleri pek çok kötülük, bu tür yayınların
etkisiyle açığa çıkıp uygulama alanı bulabilmektedir.
En ince detaylara kadar verilen, bir polisiye romanı işçiliğinde hazırlanmış
metinlere eşlik eden, insanın tüm
fizyolojisini alt üst eden fotoğraflar insanın görsel ve zihinsel dünyasında silinmez izler bırakmaktadır!
***
Basında cinayet görüntüleri artık yayınlanmasa da söz konusu hayvanlar
olduğunda kimsede hassasiyet
gözükmez. Parçalanmış hayvan bedenleri, hiçbir sansüre, kısıtlanmaya tabi tutulmadan her haber meninde yer alır.
Ayakları, bacakları kesilmiş masum hayvanlar, araç altında parçalanan
hayvanlar, öldüren köpekler ve daha
fazlası medyada rahatça sergilenir. Daha iki gün önce Samsun’da iki ön bacağı diri diri kesilmiş bir zavallı köpeğin görüntüleri sosyal
medyada o kadar çok karşıma çıktı ki içimde
oluşan kusma arzusunu zor bastırdım! İçime akan gözyaşlarımı zor zapt etmiş olsam da bu görüntüler gece uykuya dalmamı engelleyen
tablolar olarak gözlerimin önünde dönüp
durdu! Her yerinden kanın çekildiği, acının her tonunun o masum, dilsiz yüzdeki ifade eminin yıllarca gözlerimin önünden geçeceği gibi
bilinçaltıma silinmemek üzere
yerleşmiş olmalı!
Hayatımda beddua kadar nefret ettiğim çok az şey bulunmasına rağmen bu
yüzü, bu zavallı, masum hayvancağızı
görünce tüm zerrelerimle “Allah yapanları kahretsin!” temennimin peş peşe çıkmasına mani olamadım! Habercilik daha fazla tıklanma
uğruna bu tür görüntülerle bizleri
perişan edip kötülerin sesini çoğaltmak değildir! O fotoğrafları paylaşmasanız da bu haberi yapabilirsiniz; yeter artık kötülüğün remini
yaymayın, kötülüğü beslemeyin!
*Twitter.com/sabihadogann