Patoloji olarak din
Peygamber olduğu şeklindeki hezeyanlarla bir kült kuran İskender Evranosoğlu öldü. Bursa’da defnedilen Evranosoğlu’nun cenazesine 3 bin civarında kişinin katıldığı söylenmektedir. Kurduğu vakıf, televizyon kanalı ve internet siteleriyle Amerika’da ve Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Evranosoğlu kültünü, patolojinin din haline getirilmesinin örneği olarak ele almakta yarar vardır.
1986 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalışırken Risalet Nurları şeklinde kendisine bir vahiy kitabının geldiğini iddia eden Evranosoğlu, kendisi etrafında bir kült kurmaya başlamıştır.
Sanayi ve ekonomi konularında bir takım raporlar ve çalışmalar yayınlayan Evranosoğlu, Allah’tan kendisine bir kitap yollamasını istemektedir. Yazdığı kitabın insan ürünü değil, ilahi olduğunu söyleyen birçok patolojik kişi mevcuttur. Yazdığı cümlelerin ilahi kelimeler olduğunu söyleyen, yazdığı kitabın direkt Allah tarafından ilham yoluyla geldiğin iddia eden, yazdığı eserin Kur’an gibi eşi benzeri olmayan eşsiz ve muhteşem bir eser olduğu hezeyanını söyleyen birçok örnek bulunmaktadır. Kendisine Allah tarafından bir kitap gönderildiğini veya yazdırıldığını iddia eden herkes, istisnasız bir şekilde yalancıdır ve patolojik bir vakadır. Evranosoğlu kültü, patolojik bir vakanın yalanı üzerine kendisini inşa etmiştir.
Nur, yani ışık kavramı, sahte peygamberler, mücedditler, mehdiler, mürşitler veya şeyhler tarafından en çok istismar edilen ve çarpıtılan kavramdır. Yazdığı kitaba Risalet Nurları adını veren Evranosoğlu, başının etrafında ilahi nurun dolaştığına kendisini ve müritlerini inandırmıştır. Allah’ın nurunun hiç kimseyle, grupla veya mekanla sınırlanamayacağı gerçeğini inkar eden Evranosoğlu gibiler, Allah’ın nurunun kendileri etrafında döndüğünü iddia ederek ilahi görev için seçilmiş oldukları yalanıyla insanları kandırmaya çalışmaktadırlar. Nur kavramını çarpıtarak kendilerinin Mehdi, müceddit, mürşit veya başka bir şey olduklarını iddia edenlerin tamamı, cehalet karanlığı içinde kaybolan hastalıklı vakalardır. Nur ve ışık kavramının derin içeriğini kişisel patolojik heveslerinin tatmini için kullanan kişiler, kendilerini her şeyin merkezine koyan, ilahi nurun bile kendi etraflarında döndüğü şeklinde bir illüzyonu din haline getirecek kadar anormalleşmişlerdir.
Evranosoğlu gibi kendi etrafında kült kuranların amacı, İslam’ı insanlığın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde akıl, ahlak ve adalet çerçevesinde yorumlamak değildir. Evranosoğlu gibi sahte mehdiler, mücedditler veya resuller, İslam’ı kurtarmak ve imana hizmet etmek görevinin Allah tarafından verildiği kendilerine şeklinde tehlikeli bir yalanı sürekli olarak tekrar etmektedirler. Evranosoğlu gibiler, İslam adını kullanmalarına rağmen, İslam dışı bir din ve grubu kendi etraflarında kurma amacı taşımaktadırlar. Mehdi, müceddit, mürşit ve Resul olduğunu iddia eden Evranosoğlu gibiler, İslam’ın dışında sahte din kurucuları olarak konumlandırılmalıdırlar. Mehdilik, gavslık, resullük, mücedditlik gibi adlar altında İslam’ı anlattığını iddia edenlerin, aslında İslam’a karşı ve İslam’ın dışında sahte dinler ve kültler kurmaya çalıştıkları gerçeğinin iyi anlaşılması lazımdır.
Evranosoğlu gibi sahte din ve kült kurucuları, insana dair her şeye yabancıdırlar. Bu patolojik kişilik yapısını, direkt olarak Allah’la ilişkide olmak gibi yanılsamalar, yanılgılar ve yalanlar tatmin etmektedir. Evranosoğlu, yeryüzündeki tek Allah Üniversitesi’ni kurduğunu iddia etmektedir. İnsanlık mektebinin eğitiminden geçmeyen hastalıklı tipler, Allah’ın üniversitesini kurduklarını ve Allah’ın direkt olarak kendilerine dini bildirdiğini yalanını söylemektedirler. Allah’ın üniversitesinde eğitim verdiğini söyleyen herkes, mutlak bir şekilde yalancıdır. Eğitim ve Allah adıyla aldatmak, sahtekar ve patolojik din kurucularının temel karakteristiğidir.
Evranosoğlu gibi patolojik vakalar, hiçbir zaman Allah’a kul olma şeklinde bir amacın peşinde olmamışlardır. Bu tipler, Allah’ı kendi hastalıklı heva ve heveslerine alet etmektedirler. Evranosoğlu, defalarca Allah’la yüzyüze görüşmeler yaptığı yalanını söylemiştir. Allah’la kişisel ve yüzyüze görüşme yalanına birçok insanın inandığı ve Evranosoğlu’nun etrafında toplandığını görüyoruz. Kendi dünyalarında Allah’la kurdukları halüsinasyonlar şeklindeki patolojik eğilimleri ve hezeyanları olan kişilere, insanların inanması ve bağlanması çok derin bir insanlık sorunudur.
Dünyanın her tarafında New Age denilen yeni dini hareketler türemektedir. Evranosoğlu, Gülen ve Oktar gibi kişiler, New Age olarak niteleyebileceğimiz kültlerle, İslam’ı, insanlığı, ahlakı, aklı ve düşünceyi gasbeden patolojik vakalardır. Aklı, ahlakı ve insanı tüketen patolojik dinimsi kültlere karşı, sağlıklı, olgun ve gerçekçi nitelikte akla, insana, ahlaka ve adalete dayalı bir dindarlık tecrübesini gerçekleştirme şeklinde çetin bir meydan okuma ile karşı karşıya bulunmaktayız.