Partilerin aday listeleri ne anlama geliyor?
Adayların büyük bir heyecanla kamuoyuna duyurulması öncelikle iktidarlık yolunun sandıktan geçeceği fikrini kuvvetli ve diri tutması bakımdan önem arz ediyor. Sandık dışı iktidar olma arayışlarının ve umutlarının kapandığını artık herkes biliyor olmalı. Netice itibariyle en meşru, en doğru en demokratik yol kuşkusuz halka gitmektir. Açıklanan listeleri ve liste dışı kalan adayları dikkatlice takip ettim. Muhalefet açısından bakıldığında köklü bir siyaset değişikliğine yol açacak net bir tablo görünmüyor. Çünkü bu ülkede İttihat ve Terakki zihniyetinin kemikleşmiş bir tabanı ve bu taban üzerine inşa edilmiş kurulu bir siyaset mekanizması vardır. Bunu İttihat ve Terakki projesinin başarısını da bağlayabilirsiniz.
AK Parti ise mümkün olduğunca en iyi adayları belirlemeye çalışmış gibi görünüyor. Ve daha çok çözüm süreci ve çözüm süreci sonrası yeni Türkiye'nin inşasına dönük genel bir aday profili göze çarpıyor. Lakin ılımlı Alevileri temsilen sağlam bir aday gösterilebilirdi. Bu durum AK Partiyi destekleyen Alevi kesimini küstürebilir. Adaylıklarına çok sevindiğim isimlerin başında Markar Esayan,Muhsin Kızılkaya ve Orhan Miroğlu gibi isimler oldu. Markan Esayan hem Gayr-i Müslim vatandaşlarımızın temsili bakımdan hem de vicdan ve vizyon sahibi olması bakımından mecliste olması önemlidir. Bu isimlerin meclise ayrı bir kalite katacağına düşünüyorum. Diğer taraftan HDP'de de İslamcı kimlikleriyle öne çıkan Hüda Kaya, Ayhan Bilgen gibi isimlerin yanı sıra ilk kez Arap ve Mıhallemileri temsilen aday gösterilen Mehmet Ali Aslan gibi isimler göze çarpıyor. Ne var ki HDP buna rağmen bir bölge partisi görüntüsü vermekten ileri gidemedi. Barajı geçip geçmeyeceğini de bu süreçte HDP'nin barış yanlısı kanadının ne kadar ağır basacağı ve kongreyi toplayıp toplamayacağı belirleyecektir. Aksi takdirde barajı geçme ihtimali düşük. Ancak HDP barajı geçse de geçmese de bu durumun AK Parti'ye yaracağı aşikar. Barajı geçemezse oyları AK Parti'ye geçerse de sivil anayasayı birlikte yapma imkanı doğacak.
Kadın adayların oranı bakımdan ise CHP'de bir önceki kadın aday sayısına göre bir düşüş AK Parti'de ise bir yükseliş söz konusu. Rekor HDP'de, neredeyse kadın ve erkek adayların eşit olduğu bir liste belirlenmiş. Kadınların mecliste olmasını önemseyen biri olarak yine de bu meselenin pek abartılmaması gerektiği kanaatindeyim. Yani buradan en çok kadın aday çıkartan partinin en demokrat parti olacağı sonucu çıkartılmamalıdır. Mühim olan mecliste kadın erkek fark etmez ahlak, erdem, vicdan sahibi özgürlükçü insanların daha fazla yeku00fbn tutmasıdır. Adayları isim isim yorumlamaktan ziyade başka bir şey söylemek niyetindeyim. Bakınız Türkiye'de oluşan genel siyasi tablo artık şu şekildedir. Milliyetçi, ulusalcı, Kemalist, sol bir kesimin temsil edildiği eski Türkiye rejim yanlıları ile öncülüğünü AK Parti'nin yaptığı yeni Türkiye yanlılarıu20267 Haziran seçimleri için partilerin adaylarını konumlandırdığı siyaset tam da bunun üzerine oturmaktadır. CHP'nin cumhurbaşkanlığı için aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'nu bugün MHP'nin milletvekili adayı göstermesi sanırım ne demek istediğimi biraz olsun anlatıyordur. Şunu söylemek istiyorum halk 7 Haziran'da eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında kesin ve net bir tercih yapacak. Dolayısıyla sonuç ortadadır. Lakin benim için asıl mesele 7 Haziran sonrası Türkiye'dir.
Seçim stratejisini Gezi ruhu üzerine inşa eden ve iktidara geldiğinde Hitler artığı ırkçı yemin metnini geri getireceğini vaat eden CHP, Türk milliyetçiliğini hala geçer akçe zenneden MHP ve genelde paralel yapıya umut bağlamış irili ufaklı partilerin yeni dönem Türkiye'de şansı olmayacağını söylemek için insanın siyaset bilmesine gerek yoktur. CHP'de yapılan önseçim ve bazı milletvekillerin tasfiyesi elbette olumlu bir gelişme. Bu CHP için yeni bir başlangıç mı sorusunu akla getirmedi değil. Ancak CHP 90 yıllık geçmiş tarihiyle yüzleşme cesareti göstermediği sürece bunun yeni sosyolojide bir geçerliliği yok. Bu MHP ve diğer partiler için de geçerli.. Gönül isterdi ki Türkiye'de şiddet ve terörle arasına mesafe koyan sosyal demokrat çizgide bir muhalefet olsun. Ne yazık ki bu konuda kendilerine bir şans vermiyorlar. Peki, HDP bu çizgiye gelebilir mi? Bunu kendileri karar verecek. Yani, HDP'nin barışçı, yenilikçi, demokrat, Türkiyelileşmek isteyen kanadının ağır bastığı bir seçim sürecinde bu durum hem HDP hem de yeni Türkiye siyaseti için bir kazanım olacaktır. Benim gönlüm yeni anayasayı tek parti döneminin en çok mağdur edilen iki kesiminin yapmasından yana; yani dindarlar ve Kürtler..En nihayetinde CHP'nin de bu noktaya geleceğinden hiç kuşkum yok.
AK Parti'yi 10 yıldır yakından takip eden ve desteleyen biriyim. Bugüne kadar beni hiç yanıltmadı. AK Parti bana göre Türkiye'nin demokratikleşmesinde ve bir gelecek vizyonuna sahip olmasında öncü rol oynayan bir kitle hareketidir. Bir motor gücüdür, lokomotiftir. Bu anlamda ben AK Parti'yi desteklemekle aynı zamanda ülkenin kadim medeniyetiyle bağ kurup yeni, yerli, özgün ve özgürlükçü bir ülke olması yönünde bir gayretin içerisinde oldum. Lakin AK Parti'nin şu son zamanlarda en zayıf noktası partinin doğrularına doğru yanlışlarına yanlış diyen bir kesimin olmayışı. Yeni dönem Türkiye'de AK Parti'yi hak ve özgürlükler bakımından daha da ileri taşıyacak kaliteli, seviyeli bir muhalif kesime ihtiyaç var. Bu şimdilik pek mümkün gözükmüyor. Sonuç olarak: 7 Haziran'da kimse sürpriz beklemesin. AK Parti tek başına iktidar olur.
twitter.com/sivildemokrat