Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Aralık 2018

Paris’te çalan çanlar

Fransa’da toplumun derinliklerinden gelen Sarı Yelekliler Hareketi, Paris’i ve Fransa’yı sarsmayı başaran radikal bir kitle hareketi olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır. Üç haftadan daha fazla bir süredir polisle çatışan Sarı Yelekliler, taleplerinin yerine getirilmesi için protestolarını ve gösterilerini sürdürmeye kararlı bir duruş sergilemektedirler. Protestoların insani maliyeti de yükselmiş durumdadır. Fransa’yı sarsan gösterilerde dört kişinin öldüğü, üç yüze yakın kişinin yaralandığı ve beş yüz civarında kişinin tutuklandığı ifade edilmektedir. Polis, göstericilere karşı çok sert müdahalelerde bulunmaktadır. Polisin gösterilere çok sert müdahale etmesi, Macron hükümetinin protestoları kontrol altına almakta zorlandığını, Sarı Yelekliler hareketinin bütün Fransa’ya yayılan bir hareket olma sürecine girmeye başladığının göstergesi olarak değerlendirebiliriz.

Geçen Mayıs’ta başladı

Sarı Yelekliler Hareketi, aslında geçen Mayıs ayında başlayan bir girişimdir. İnternet üzerinden kozmetik ürünler satan Priscilla Ludosky isimli bir hanım, arttırılan gaz fiyatlarının indirilmesi için internet üzerinden bir imza kampanyası başlattı. Kasım ayına kadar bu kampanya çok ses getirmedi. Eric Drouet isimli bir kamyon şoförü, kampanya dilekçesini aracıyla dağıtmaya başladıktan sonra bu imza girişimi medyada yer almaya başladı. Medyada çıkan yayınlardan sonra dilekçeye imza verenlerin sayısı bir milyondan faza kişiye ulaşır. Kasım ayında Fransa’nın değişik yerlerinde bağımsız bir şekilde örgütlenen gruplar, gaz fiyatlarının indirilmesi talebiyle gösterilerde bulunmaya başlar. Fransa’da şoförler, yolda herhangi bir problemle karşılaştıkları zaman sarı yelek giymek zorundadırlar. Protestolara desteklerini göstermek için insanlar, sarı yelek giymektedirler. Sarı yelek, şu anda protestoların sembolü olduğu gibi, kitle hareketi de Sarı Yelekliler olarak isimlendirilmektedir. Çiftçiler, hemşireler, şoförler, inşaatçılar, orta düzey memurlar başta olmak üzere değişik toplum kesimlerinden insanlar, protestolara katılmaktadır ve desteklemektedir. Sarı Yelekliler Hareketinin homojen bir hareket olmadığını, geniş toplum kesimlerinden katılım ve destek alan hibrit bir sosyal olgu olduğunu söylememiz lazımdır.

300 bin protestocu

Protestolara üç yüz binden fazla Sarı Yeleklinin katıldığı ifade edilmektedir. Fransa protestolarında önemli olan katılımcıların sayısı değildir. Sarı Yelekliler Hareketinin arkasında bir sendika, parti veya örgüt bulunmamaktadır. Spontane bir şekilde bütün Fransa genelinde yüzbinlerce insanın protesto için sokaklara çıkması, önemli bir olaydır. Sarı Yelekliler Hareketi gibi spontane bir şekilde ortaya çıkan protesto hareketlerinin, yüz yılımızın ilerleyen yıllarında daha fazla ortaya çıkacağını öngörebiliriz.

Sarı Yelekliler Hareketinin katılımcılarının en önemli özelliği, sahip oldukları büyük öfkedir. Fransa’da insanlar, hayat pahalılığından ve insani ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelire sahip olmamaktan şikayet etmekte ve bundan dolayı hükümete öfke duymaktadırlar. Yoksulluk sınırının altında yaşayanların sayısının hızla artmakta olduğunu söyleyen protestocular, Macron hükümetinin kendilerine refah getirecek ekonomik politikalar uygulama konusunda başarısız olduğunu düşünmektedir. Sarı Yelekliler Hareketi, Fransa’da Macron efsanesini bitirmiştir. Bundan sonra Macron, işlevsiz ve etkisiz bir siyasal ölü konumundadır. Macron, Fransa halkına vadettiği devrimi gerçekleştirme imkanını ve şansını kaybetmiştir.

Macron başarısız oldu

Macron, vergileri ve fiyatları arttırma yoluyla daha çevreci politikalar izleyeceği konusunda Fransa halkını ikna etmekte başarısız olmuştur. Sarı Yelekliler Hareketi, Fransa ve Avrupa toplumlarının derinliklerinde isyankarlık düzeyinde tehlikeli bir öfkenin ve tepkinin biriktiğini göstermektedir. Sarı Yelekliler Hareketi, buzdağının sadece görünen yüzünü yansıtmaktadır. Avrupa devletleri, toplumlarını kaybetmektedirler. Sarı Yelekliler Hareketi, Avrupa’daki toplumsal kutuplaşmayı arttıran, aşırı Sağ hareketlerin güçlenmesine neden olan bir sonuç doğurabilir. Avrupa’da çanlar sadece Macron için değil, herkes için çalmaktadır!